İsim sosyal medyaya düştüğü anda yoğun bir dalga oluştu. Tepki büyüdü, ses yükseldi, refleks devreye girdi. Sebep net: Oyuncu için konuşulan 5 milyon euro’luk bedel.
Taraftar bu rakamı yüksek buluyor. Bu itiraz anlaşılır. Çünkü artık herkes kulübün parasını, bütçesini, dengesini düşünüyor. Bu bilinç Trabzonspor adına kıymetli. Tepkinin kendisi değil, kaynağı önemli.
Ama aynı noktada bir şeyi de unutmamak gerekiyor.
Trabzonspor’un bugün kulübesi yok. Hamle oyuncusu yok. Skor değiştirirken oyunu değiştirecek bir alternatif yok. Ahmed Kutucu hamlesi tam da bu boşlukla ilgili bir hamle.
Oyuncu gelmeye hazır. İstekli. Sürece açık. Ama daha gelmeden, daha forma giymeden, daha sahaya çıkmadan yıpratılan, tartışmanın merkezine oturtulan, rakamın gölgesine itilen bir oyuncudan sağlıklı bir katkı beklemek de gerçekçi değil.
Taraftarın kulübü düşünmesi güzel. Bu refleksin oluşması değerli. Ama refleks bazen frene değil, direksiyona basınca kazaya dönüşüyor. Bu tartışma bir oyuncunun üzerinden değil, bir yapının eksikliği üzerinden yapılmalıydı. Çünkü mesele Ahmed Kutucu değil. Mesele, Trabzonspor’un hamle yapacak oyuncusunun olmaması. Ve mesele, o boşluğu doldurmaya çalışan her ismin, daha kapıdan girerken hırpalanması. Bu ne oyuncuya kazandırır, ne kulübe.