AK Parti Trabzon İl Başkanlığı, 3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü dolayısıyla basın mensuplarıyla bir araya geldi.
Sohbet toplantısına AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Trabzon Milletvekili Mustafa Şen, AK Parti Trabzon Milletvekili Yılmaz Büyükaydın, İl Başkanı Sezgin Mumcu ve Ortahisar İlçe Başkanı Seyit Hisoğlu, AK Partili yöneticiler ve çok sayıda basın mensubu katıldı.
Toplantıda ilk sözü alan İl Başkanı Mumcu, basınla düzenli iletişim kurmanın önemine vurgu yaptı. “Çalışmalarımızı yoğun şekilde sürdürüyoruz; bugün siz değerli basın mensuplarıyla hasbihal etmek istedik,” diyen Mumcu, ardından sözü basın mensuplarına verdi.
Bu sırada basın mensupları Trabzon’un OSB bağlamında üretim ve istihdamı öne çıkaracak sanayi sitelerini geliştirmek için sorun yaşandığını vurgularken bu durumun nereye kadar gideceği de soruldu.
Bir diğer soruda ise Trabzon Güney Çevre Yolu ve Trabzon’a gelen turist sayısında düşüş yaşanması oldu…
Ayrıca Trabzon’da vatandaşların vekillere ulaşamadığı yönündeki söylemler de burada dile getirildi.
Bir diğer soruda ise, Çay fiyatı ve çay kanunu ile ilgili yeni gündem maddeleri olup olmadığı soruldu.
Fındıkta alan bazlı desteğin aktarılıp aktarılmayacağı da toplantıda gündeme gelen konular arasında yer aldı.
Trabzon’da hayvancılıkta düşüş ve süt bulmakta zorlanıldığına dikkat çekilerek, ne gibi önlemler alınacağı soruldu.
Sorulan soruların ardından ilk olarak Şen konuştu. Şen, “Yıllarca her akşam 3 - 4 bazen 4 - 5 televizyon kanalında yorumcu ve tartışmacı olarak bulundum. Bu ülkenin ulusal düzeyinde yayın yapan bütün gazeteci, televizyoncularını bilirim, çoğu samimi arkadaşımdır. Burada dolayasıyla kendimi bir arkadaş grubu içerisinde meslekten diye gördüm ortamda hissediyorum. Bu da ayrı bir mutluluk…
SANAYİLERDE İSTİHDAM AÇIĞI VAR AMA HERKES BELEDİYEYE GİRMEK İSTİYOR..
Üretim İstihdam.. Bu Cumhurbaşkanımızın sürekli söylediği kavramlar. Üretmek, bir zihniyet ve ahlak meselesi. Fakat bunu herkeste görebiliyor muyuz? Bu ayrıca tartışması gereken mevzu. Yatırım OSB’ler, Yatırım Adaları…
Çok enterasan gelecek size sanayileri gidip inceleyip yüzde 20 - 30 çalışan açığı var.
İlla belediyeye gireceğiz. Bütün Trabzon belediyeye girse, yetmeyecek. Öyle bir şey kabul edilemez. Çözüm olarak belediyeyi değil siz OSB’Leri gösterdiniz doğrusu o. Ama OSB’Lerde yüzde 20 - 30 istihdam açığı var. Bize çok geliyor istihdamla ilgil talep ama hepsi belediyeye.. Çantam arabada. En az 15 tane CV var, ama hepsi belediye. Masa başı iş… Ama OSB’Ler işçi açığı ile başbaşa..
Yeni OSB’ler yapıyoruz. Bütün mevzu biz orada çalışmak istemiyoruz masa başı iş istiyoruz.
YATIRIM ADASINDA HENÜZ MUTABAKAT SAĞLANAMADI
Yatırım Adası uzun vadeli proje. Devletin ilgilileri ve buradaki yatırımcılar arasında mutabakat sağlanamadı. Tam bir mutabakat ile yapılması lazım ki yatırım, enerji boşuna gitmesin..
Yatırım, daha sonra ne kadar zamanda ne kadar para kazanacağınız, geri dönüşü ile ilgili olan bir şey. Kim yapacak, kim işletecek, finansmanı kim sağlayacak bunları mutabakata sağlanması gerekiyor. Bırakılmış değil…
Güney Çevre Yolu 2012’den beri konuşuluyor. Güney Çevre Yolu 2 yıldır yapılıyor. Tüneller açıldı. Ve devam ediyor…
Yeşil Yol devam ediyor. Tıpkı OSB’Ler gibi. Bazıları bitirilmeye, bazıları yeniden sıfırdan açılmaya, hukuki süreçler devam ediyor. Bir kısmı da yetmeyeceğini düşünüyoruz, yenileri nerede olabilir, hangi alanlarda olabilir konuşuyoruz, tartışıyoruz.
HIZLI TREN ÖNCE SAMSUN’A GELECEK, SONRA TRABZON
Hızlı tren.. Treni bir olan bir yerden gelmesi lazım. O da geliyor. Biliyorsunuz Ankara - Sivas hattı tamamlandı. Kırıkkale, Çorum - Samsun hattı çalışılıyor. Samsun’a gelecek, sonra Trabzon, buradan da Sarp’a bağlanacak.. Bu çalışma devam ediyor. Orada fiili olarak kazması küreği devam ederken bu taraflarda etüt çalışması yapılıyor. Gümüşhane’den gelsin, öyle bir şey yok, bildiğimiz çalışılıyor. Zaten imalat devam ediyor. Buraya gelecek.
Birinci aşama Akdeniz, Ankara - İstanbul hattı..
İkinci etapta Trabzon limanına gelecek. Körfezin topladığı zenginliğin Trabzon limanına akması anlamına geliyor.
VEKİLLER, HAFTA SONU TRABZON’A GELİYOR…
Vekillerimiz çoğu hafta sonu burada. Benim ayrıca görevim var Genel Başkan Yardımcısı.. 81 vilayetten sorumluyuz. Buna rağmen çoğu hafta sonu buradayız. Vekilin burada olması demek şu çaycı da çay, şu simitçide simit.. Hayır bir sürü yapılması gereken iş var. Biz vekiller olarak bu işlerin hızlandırılması, neticelendirilmesini takip etmeliyiz. Bende isterim Meydan’da Ganita'da çay içmek… Ama buna vaktimiz yok.
VAKFIKEBİR ADALET SARAYININ YAPIMI
Vakfıkebir Adalet Sarayı… Bu seneki yatırım planına alınmadı. Bakanımız ve ilgililerle konuştum. Bu senenin ikinci yarısı daha muhtemel olmak üzere yeniden değerlendirilir 2025 Yatırım Planına aldırmaya çalışıyoruz. Bakanımız ile yine görüşme olacak. Bunu aldırabileceğimizi düşünüyorum. Çünkü konuşmamız olumlu geçmişti ama biraz süre istemişlerdi.
Bir alternatif var. Adalet ile ilgili vakıf var. Onun bütçesinden karşılanması gibi seçenek var.
TRABZON VE DEPREM…
Trabzon’da da bizim kendi bilinç seviyemizi yükseltmemiz lazım. Bir şey olmaz demememiz lazım. Bir denizde bir de kara da oldu. Buradaki fay hatlarını bütün depremciler biliyor. Bunların küçük fay hatları olduğunu, 6 - 7 derece enerji üretecek türde değiller dedi içimiz rahatladı. Ama içimiz rahatlamasına rağmen beynimiz boş durmasın.
Eskiden zelzele bağı yapılırdı. Eski ustaların öğrendikleri, yaptıkları evler 200 - 300 sene ayakta duruyor.
PAZARCIK ALTIN MADENİ…
Pazarcık Maden.. Bu maden konusunda eğri oturup doğru konuşmak lazım. Ben çevreci bir adamım. Kendi bireysel hayatımda buna dikkat ederim. Ama kamu denildiğinde bir oturmak gerekiyor. İnsanlar maden çıkarıp oradaki doğanın bozulmasını istemiyorlar. Çok haklılar. Fakat bi madenlerimizi yurt dışından mı alacağız. Bu ülke maden bağımlısı bir ülke mi olacak? Eskiden çok daha kötüydü. Tamamen maden bağımlısıydı. Onu azalttık ama yeterli değil..
Kendi madenlerimizi çıkarmalıyız. 2, biz madenlerimizi çıkarmayalım, maden de bağımlısı olmayalım. Yapı stoklarımızı petro kimya ürünleri kullanalım, kanserojen olsun doğayı bozmayalım. Hayır, doğal olması lazım.
Bu madenler çıkarılmalı, doğal malzeme kullanılmalı, maden bağımlısı bir ülke olarak devam edemiz.
Maden bağımlısıysanız, ekonomik bağımsızlık olmaz.
Bu madenler nasıl çıkarılacak. En az tahribatla ve en hızlı geri döndürülerek. Yaptınız madeni aldınız, eskiden bırakıp giderlerdi.. Mesela 3. Havalimanının yapıldığı alan komple öyledir.
Kanun diyor ki, burada madeni alabilirsin tamam.. ÇED Raporunu alabiliyorsan çıkarabilirsin. Aam bir şartla. Burayı eski haline getireceksin. Vahşi madencilikten, yeşil madenciliğe geçilecek.
Türkiye’de madencilik istediğimiz seviyede değil.
Türkiye’nin altınları İngiltere’deydi.. Ve Türkiye utanmadan sıkılmadan bağımsız ülke diyordu. Allah razı olsun, Berat Albayrak denilen adam vardı. Berat Albayrak gitti o kadar altını aldı devletin kasasına koydu.
Vahşi medencilikle değil yeşil madencilikle yani doğaya en az zarar vererek…
Arsenik orada kullanılmıyor. Arsenik orada hiç bir suya karışmıyor. Bilgileri de doğru koymak lazım.
Hukuk izin veriliyorsa yapacak. Kimse oradaki suyu kirletemez, zehirleyemez. Bizatihi gittim Ankara’dan altın madenciliği yapan arkadaşımla konuştum.
Baktım hiç bir ilgisi yok. Kovboy filmlerindeki madencilikle o karıştırılıyor.