Ak Parti Trabzon’da 7 Haziran genel seçimleri öncesi,  kendi kriterleri ile yol izledi, adaylarını belirledi.
Aday adayları teşkilatları gezdi. 
İl yönetimi bütün kolaylığı sağladı.
Aday adayları; bütün imkanlarını kullandı.
Temayül yoklamaları yapıldı.
STK’larda tartıya çıktı.
Medyada gerekli tanıtım organizasyonları yaptı.
Kimin ne dediğini, kimin neyi takip edeceğini, kimin hangi öncelikleri olduğunu öğrendik.
Kim Trabzon için ne proje üretti.
Parti top yekün nasıl bir Trabzon hedeflediğini listeler kesinleşince, Trabzon halkına taahhüt etti.
Toplum olarak özellikle Trabzon özelinde AK Parti’in 40’ı geçen aday adaylarını enine boyuna tanıdık.
Hepsinin planını programını öğrendik.
Sonra karar verici mercii, listeyi yaptı.
6 adaylı sıralamayı seçmenin huzuruna çıkardı.
Çeşitli sebeplerden oy kaybı yaşayan AK Parti, tek başına iktidar olamadı. Hükümet kurulamadı.
Aradan 3 ay geçmedi erken seçim kararı alındı.
Meclis çalışmadı.
Trabzon’un seçtiği milletvekilleri kantara çıkamadı.
Kim vaatlerini yerine getirdi tespit edilemedi.
Kimin, Trabzon için yararlı bir vekil olduğu anlaşılamadı.
Onlar vekilliğe doyamadı, toplumda kantara çıkartıp tartamadı.
Kim yoruldu, kim kendine çalıştı, kim halk için kendini adadı, kim vekil oldu Trabzon’u unuttu.
Kim telefonlarını kapadı. Kim tayin terfi işi ile uğraştı, kim ihale takip etti.
Kim halkın derdine koştu. Kim halk benim ben halkım dedi.
Bilemedik.
Yani, vekillik yapamadılar.
Zira, meclis tatile girdi. Bir; yemin ettiler, iki oylamaya katıldılar.
Performansları ölçülemedi.
İktidarın nimetleri nasıl Trabzon’a gelecek, bir hareket gösteremedi.
Meclisteki eforları görülemedi.
Manevi güçleri hissedilemedi.
Kişisel yetenekleri ortaya serilemedi.
Ankara’ya eğreti gittiler, Trabzon ile meclis arasında sıkıştılar.
Meclisteki performanslarını göremedik.
Teşkilat ile vekil ilişkilerini süzgeçten geçiremedik.
Toplumsal taleplere hassasiyetlerin ölçemedik.
Sadece, facebook’tan faaliyetlerini gözlemledik.
Arada siyasi demeçleri ile gündeme geldiklerin gördük.
Yani anlayacağınız AK Parti’nin Trabzon’dan TBMM’sine gönderdiği 4 milletvekilinin vekillikle ilgili çalışmalarına not veremedik.
Erken seçim buna neden oldu.
Şimdi maraton yeniden başlıyor.
Yeniden başa döndük. Yeni adaylar da vitrine çıktı.
Kimse kırılmasın, darılmasın, alınmasın.
Kimse de Ali Savaş onun bunun adamı demesin.
Ben sağ duyunun, sokağın sesi olarak diyorum ki..
7 Haziran’da aday adayı olup tercih edilmeyenlerin 1 Kasım, hangi gerekçeler ile aday adayı olduğunu anlamış değilim.
Hangi vekilin yerine aday oluyorlar.
Olurken hangi vekilin hangi yetersizliğine dayanarak aday adayı olacağını söylüyorlar.
7 Haziran’ın aday adayı olup,  listeye girmeyenlerin  1 Kasım için aday adayı olmaları;
Siyasi etik açısından hiç de doğru değil.
Birkaç ay önce, milletvekili olan arkadaşlarınla bir demokratik yarışa girmişsin. Aradan bir yıl bile geçmemiş, yeniden giriyorsun.
Siyası empati yapsa insan böyle bir adım atmaz. Aday olmaz.
Ancak, şunu hemen ifade edeyim.
7 Haziran’dan önce aday adayı olmamışların, 1 Kasım’da aday adaylığına aynı yorumu yapamam.
Yeni bir fırsat doğmuştur bu isimler için, adaylık başvuruları analarının ak sütü gibi hakkıdır.
Ama 7 Haziran’da başvurup listeye giremeyenlerin yeniden adaylığı “Kantarın topuzunu” kaçırmaktır ki, siyaset bu doğru değildir. Hatta, parti içi dayanışmaya sektedir.
Şimdi sorarım size.

Listeden Soylu mu çıkacak?
Ya da Muhammet Balta mı?
Köseoğlu mu?
Günnar mı?
Hangisinin yerine 7 Haziran aday adayları 1 Kasım için aday oluyor.
Demokratik hakkımızı kullanıyoruz diyebilirsiniz.
Demokratik hak, karşındaki insanın kazandığı demokratik hakka saygısızlık değil ki..
AK Parti’nin Trabzon’da kaybettiği oy oranı, ülke genelindeki genel kaybın bir neticesi. Listeden kaynaklanmıyor ki?
7 Haziran’ın aday adaylarının hangisi ben listeye girersem 4’ten sonrasını peşimden sürüklerim diyor.
Bakıyorum hiç biri.
O halde nedir bu hırsınız.
Vekiller var, partiniz seçimi yapmış, aradan üç ay bile geçmemiş.
Lüzumsuz hareketler bunlar.
AK Parti’nin şu anki milletvekilleri temayüllerde hak ettikleri sırayı almış. Genel merkezde layik oldukları yerlere getirilmiş, seçmen de gerekli kararını vermiş.
7 Haziran’ın aday adaylarının yeniden adaylığı, bu sürecin siyasi duruşuna karşı da bir anlamsız tepki gibi geliyor bana.
Aday adaylıkları partiye değil kendilerine “Yontulacak” bir manzara ortaya koydu ki, hiç de tasvip görmedi.
Ben böyle düşünüyorum.
Tersini düşünen de olabilir.
Beni demokrat görmeyenler de.
Ama empati diyorum. Empati.
Siz vekiller yerine koyun kendinizi ve bir an için öyle düşünün.
AK Parti’de 7 Haziran seçimlerinin Trabzon özelindeki hesaplaşması 1 Kasım değildir. 4 yıl sonraki genel seçimlerdir. Ki o zaman herkesin hakkıdır aday adaylığı.

Nedir bu  hırsınız(!)
Azminiz(!)

Hani hepiniz ortak bir kararla, mevcut milletvekillerine karşı aday olmuyoruz diyebilseniz ve  1 Kasım’ın yeni aday adaylarının cesaretini alkışlasanız.
Bunu yapsaydınız daha büyürdünüz.
Şimdi zıttı oldunuz..