Sezgin Mumcu yelpazeyi geniş mi tuttu..?

Ak Parti Trabzon il yönetimi belirlendi.. Sezgin Mumcu’nun listesine baktığımızda, yelpazesini geniş mi tuttu sorusuna cevap arayalım.

Daha Mumcu mazbatasını almadan listesi ile ilgili olumlu olumsuz görüşler hemen seslendirilmeye başlandı.

Oysa, bu yeni ekibe zaman tanımak gerekiyor.

Bir kere Mumcu bir önceki yönetimden ciddi sayıda ismi yeni yönetimine aldı.. Burada dikkat çeken tek şey, Revi’nin (A) kadrosunun sanki tasviye edildiği izlenimi var..

Mumcu’nun partinin ana damarı milli görüş ağırlıklı bir liste oluşturmasına, özellikle merkez sağa hitap edecek birkaç ağır ismi de monte etseydi daha bir az eleştirilirdi.

Sezgin bey bana göre iki yeni yüzü siyasete kazandırdı.. Biri iş adamı İPA marketlerin sahibi Hüseyin Salimoğlu ile turizm sektörünün yeni ve başarılı ismi Nihat Yılmaz

Bu arada Ömer Topaloğlu’nun listede olması, Mumcu’nun başarısı.. Genellikle aynı il başkanlığı için Cumhurbaşkanının huzuruna çıkanlar kendine bu görev tebliğ edilmediğinde bir kenara çekilir, sorumluluk almazlar.. Ama Topaloğlu, öyle yapmadı.. Mumcu’nun Ömer Topaloğlu’nu ikna etmesi başarıdır.. Topaloğlu, yürütmede de kritik bir görev yapar..

Mumcu’nun listesi ile ilgili olarak şu yorumlar da yapılıyor.. Yavuz Selim Vakfı ağırlıklı.. Bu yorumu yapacak ciddi emareler de var.

Peki, Sezgin Bey kendine yapılan telkinlerle yönetici belirledi mi..? Benim tahminim, yakın dostu Rize RTE Üniversitesi rektörünün bir önerisi oldu.. O da yönetimde yer aldı..

Mumcu’nin yönetiminde merkez sağı temsilen star bir ismin olmayışı da handikabı.. Ahmet Uğur Zihni emsali bir isim yok.

Yönetimde kadınlarda İHH ağırlıklı bir yapı var. Bu da şu demek, kadınlar bayağı sahada olacak.. Mumcu bu anlama arkasını sağlam yere dayadı.

Mumcu’nun bana göre bir mesajı da Ortahisar’ın yeni yönetimine oldu. Bukeyir Çakmak’ı listesine alması ciddi bir mesaj.

Bu arada yönetimlerin kadrolu elemanları, Mehmet Atmaca bu özelliğini korudu.. Aydın Gündoğdu ise disiplin kurulu üyesi olarak gönlü alındı.

Mevzu kapanmıştır.. Güzergah; Erzincan-Trabzon

Ve Cumhurbaşkanı noktayı koydu.

Tartışmayı bitirdi.

Hayatın gerçeğini açıkladı.

Demiryolu, Erzincan-Trabzon hattı ile şekillenecek.

Bu bir, Erdoğan sözü.

Bundan sonra artık, yapacağımız tek şey var.

Bir an önce kazmanın vurulması.

Her türlü siyasi dinamiğe bu sözün hatırlatılması..

Gözün aydın olsun Trabzon.

Tartışma bitti.

Nokta.

Siz nasıl profesyonelsiniz…!

Trabzonspor’un profesyonellerine bak.

Futbolcusundan malzemecisine üst düzey profesyonel yöneticisine bakın, korona oldular.

Dikkat çekici bir konu ise, futbolculardan bir kişi hariç korona olanların çoğu Trabzonlu, Trabzon’da aileleri ile yaşayanlar.. Malzemeci de öyle.

Bu nasıl bir vurdumduymazlık.

Ne olduysa, Malatya maçından sonra oldu. Verilen bir günlük tatilden sonra.. Güçlü kuvvetli fiziklerine güvenen futbolcuların korona olması mesleklerine karşı saygısızlıktır.

Ayıptır.

Bu milletin taraftarın duyguları ile oynayamazsınız.

Masada pazarlığa oturduğunuzda profesyonel..

Koronadan korunmaya gelince amatör.

Yazıklar olsun..

Bakın yöneticilere bir tanesi korona olan var mı..?

Ama futbolcusundan profesyoneline malzemecisine herkes korona oluyor.

Ve korkarım, sayı da artacak.

Bak evlat..

Başakşehir maçında Trabzonspor’un kalesini Kağan Moradaoğlu koruyacak..

Bak evlat.

Futbol işte böyle bir şey..

Rüyanda görsen inanmayacağın bir fırsat geldi ayağına.

Aldığım bilgiye göre çok iyi bir eğitim yaşamın varmış.. Derslerindeki başarın parmak ısırtıyormuş.. Helal.

Eskiden böyle fırsatlar sakatlıklarla gelirdi.

Geriye dön bak.

Ogün, Kemal, Bahattin, Abdullah hep önündeki starların sakatlığı ile fırsatı yakaladı.

Şimdi pandemi sana güldü.

Hadi bakalım. Sende olgunluğun üzerinde bir duruş bekliyoruz.

Başaracaksın…

Burada yazamayacağım bazı olumlu güzel özelliklerini de öğrendim.. Şımarmayasın diye kendime sakladım.

Yolun açık olsun.

Serdar Bali de kepenk kapattı..!

Akyazı ‘da Trabzonsporlu profesyonel futbolcular Derneği vardır.. Pandemiden önce de sonra da çok canlı hareketli ve nezih bir lokali insanı dinlendirirdi.

 Şehrin ileri gelenleri de iş adamları da eski yöneticiler de orada bir araya pandemiden öncede sonra da gelirdi.. 

Toplu yemeklerle zevkine şans oyunları da pandemiden önce de sonra da bütün güzelliği ile icra edildi.

Sonunda pandemi, hele durun bakalım dedi.. Sizden daha efsane, daha ünlü, daha derinliği olan benim dedi..

Dernek içinde sevgili birkaç dost korona olunca, kepenk kapatıldı..

MHP hariç bütün siyasi partilerdir…!

Trabzon’da pandeminin patlamasında en büyük suç siyasilerindir.. Siyasiler önlemlerin sert şekilde alınmasını yumuşattılar.. 

Uzun Sokak ile Maraş’a HES ile giriliyordu, bu uygulama kalktı.. Sokak aralarında çay ocaklarına gerekli kontroller yapılmadı.

Cenazeler ve taziyelere çok baskı kurmayın dediler.

Ak Parti, önemli dinamikleri ile valiye, emniyet müdürüne, milleti sıkmayalım diye ricada(!) bulundu.

CHP, Ak Parti’yi eleştirdi.. Kendi Beşikdüzü’ünde kapalı ortamda bölge toplantısı yaptı.. Yan yana omuz omuza.. 

Bir tek MHP pandemi kurallarına uydu.. 

Ne lokal ne genel toplantı yaptı.. İl Başkanı, gerekli tüm tedbirleri alarak, yöneticilerinin ayağına gitti, parti çalışması yaptı.

Trabzon’da elbette kişisel olarak bizim de sorumluluğumuz var.. Ancak siyasilerin bürokratlara işi sıkı tutmayın demelerinden dolayı halk olarak da biz de gevşedik.

Sende mi Asım Kemal Güner..?

Karadeniz Gazetesinin temelinden tanışıklığımız olan şimdinin yayın yönetmeni Asım Kemal Güner’e biz Asım baba deriz.

40 yıl dostluğumuz, mesleki yol arkadaşlığımız oldu.

Asım Baba gazetede birlikte çalıştığımız dönemlerde;

Babacandı.. Her arkadaşımızın hak ve hukukunu kollardı. İş verenle diş dişe hak mücadelesi ederdi. Meslekteki yeni arkadaşlarımıza ilkeleri ile örnek olurdu. Mesleki başarıları için büyük destekler verirdi.

O Asım Baba şimdilerde gitmiş yerine bana dokunmayan yılan bin yaşasın moduna girmiş.

Yunan futbolcumuza o malum soruyu soran Ezgi'nin kurum içinde yargısız infazını görmemezlikten gelmiş.. Kör bakışla bana ne demiş. O olaydan kendini soyutlamış.

Eyyy gidi Asım Baba, sana bu yakıştı mı..?

Ezgi'ye değil sana acıdım..

Kaybedeceğin ne var Asım Baba…. Bu kadar teslimiyetçi oldun.

Tabi bir iki lafımız da Nihat’a

Genç meslektaşımıza o soruya sorduran adama..

Nihat, sen hala Trabzon’da mısın?

Ezgi gibi ondan da onurlu bir davranış bekliyoruz.

Aslında bakıldığında Nihat Erence, sordurduğu sorunun cevabını da o anın sıcaklığı ile verememiş. 

Düşünmüş, taşınmış sorunun cevabını gazetede bir sonraki gün verebilmiş. 

Yani zeytin yağ gibi üste çıkma çabaları cidden takdire şayan. 

Mesleğinde genç bir insanı işinden edeceksin, toplumun önüne atacaksın, linç ettireceksin, küfürler diz boyu gidecek sonra da hiçbir şey olmamış gibi devam edeceksin ve işin garip tarafı herkes tarafından yanlış görülen bir şeyi hala bu şekilde savunmaya devam edeceksin.

ZAYTUNG

AK Parti İl Kongresi Süsü Verilen Düğüne Polis Baskını...