Akçaabat Belediyesi tarafından bu yıl 33’üncüsü düzenlenen Uluslararası Müzik ve Halk Oyunları Festivali, görkemli bir açılışla başladı. Çelenk sunumu, kortej yürüyüşü, halk oyunları gösterileri ve konserlerle dolu dolu geçen ilk gün, şehre adeta bayram havası yaşattı.

Horonun başkentinde kardeşlik yürüyüşü

Festivalin açılış töreninde, farklı coğrafyalardan gelen halk oyunları ekipleri kortej yürüyüşünde bir araya geldi. Azerbaycan, Rusya, Erzurum ve Akçaabat Erkek Horon Ekibi’nin gösterileri büyük ilgi gördü. Akçaabat sokaklarında aynı ritimde yürüyen ekipler, kültürlerin buluşmasına sahne oldu.

Festival sahnesinde yerel sanatçılar Cemal Kaygusuz ve Selim Seyis, kemençe ve tulum eşliğinde Karadeniz ezgilerini izleyicilerle buluşturdu. Günün finalinde ise sahne alan sevilen sanatçı Buray, Akçaabat Sahilpark Festival Alanı’nı dolduran binlerce kişiye unutulmaz bir konser verdi. Vatandaşlar, şarkılara coşkuyla eşlik etti; müzik ve horonun iç içe geçtiği anlar, festivalin ruhunu yansıttı.

“Bu festival kardeşlik içindir”

Festivalin açılış konuşmasını yapan Akçaabat Belediye Başkanı Osman Nuri Ekim, festivali “barışa, dostluğa ve kardeşliğe atılan bir adım” olarak tanımladı. Akçaabat’ın sanatla yaşayan bir şehir olduğuna dikkat çeken Ekim, kültüre yapılan yatırımların geleceğe bırakılan en kıymetli miras olduğunu vurguladı.

Festivalin sadece bir eğlence değil; kültürlerin kaynaştığı, geleneklerin yaşatıldığı ve kültürel mirasın gelecek nesillere aktarıldığı önemli bir organizasyon olduğunu belirten Ekim, yurt içinden ve yurt dışından gelen tüm ekipleri selamlayarak “İyi ki geldiniz, hoş geldiniz, sefalar getirdiniz” dedi.

Etkinlikler devam ediyor

Festival, 19 Temmuz’da Elif Buse Doğan ve 20 Temmuz’da Resul Dindar konserleriyle devam edecek. Coşkunun doruğa ulaşacağı final ise 20 Temmuz’da Hıdırnebi Yaylası’nda düzenlenecek geleneksel Yayla Şenliği ile taçlanacak. Şehir, günler boyunca sanat ve kültürle iç içe bir atmosfer yaşamaya devam edecek.

Trabzon'un Beşikdüzü ilçesinde, Karadeniz'in dalgalarına karşı kürek çekip yelken açan genç sporcular, mücadelelerini başarıya dönüştürüyor.

Doğal güzelliklerinin yanı sıra sahip olduğu turizm destinasyonlarıyla ön plana çıkan Trabzon, su sporlarına yönelik potansiyelini her geçen gün artırıyor.

Mavi ve yeşilin binbir tonunun hakim olduğun kentte, dağ ve yayla turizminin yanı sıra yat turizmi, yelken, kano, tüple dalış ve rüzgar sörfü gibi su sporları yaygınlaşıyor.

Yelkenli yatların demirlediği kentte, Beşikdüzü Yelken ve Doğa Sporları Kulübü çatısı altında bir araya gelen gençler de Karadeniz'in serin sularında yelken ve kano sporu yapıyor.

Günün erken saatlerinde Beşikdüzü Limanı'ndan kano ve yelkenleriyle açılan gençler, günün büyük bölümünü denizde geçiriyor.

Aldıkları eğitimlerle kendilerini sürekli geliştiren sporcular, katıldıkları yarışmalardan da kupalarla dönüyor.

- "Gençlerimiz su ile tanışıyor, denizi seviyor"

Türkiye Yelken Federasyonu Yönetim Kurulu Üyesi ve Beşikdüzü Yelken ve Doğa Sporları Kulübü Başkanı Gürhan Zengin, su sporlarını 2017'den itibaren kulüp çatısı altında başlattıklarını söyledi.

Bu sporların içerisinde kano, yelken, tüple dalış ve rüzgar sörfü branşlarının olduğunu belirten Zengin, "Bu branşlarda çocuklarımıza yönelik eğitimler yapıyoruz. Şu ana kadar 130'a yakın lisanslı sporcumuz var. Şampiyonalarda derece alan başarılı sporcularımız oldu." diye konuştu.

Zengin, yaz spor okulları kapsamında da eğitimlerin devam ettiğini ifade ederek, gençlerin ve ailelerinin verilen eğitimlerden memnun kaldığını vurguladı.

Su sporlarının önemine dikkati çeken Zengin, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Gençlerimiz su ile tanışıyor, denizi görüyor, denizi seviyor. Karadeniz'de denizcilikte balıkçılık kültüründen başka bir kültür yok. Biz bu balıkçılık kültürünün yanında başka kültürler de edinmek, gençlerimize vermek istiyoruz. Bu konuda çalışmalarımız devam ediyor. Severek bu işi yapıyoruz."

Zengin, su sporlarında yaş sınırı olmadığını aktararak, "Eğitimci olduğumuz için bu işten haz duyuyoruz ve rehber olmaya çalışıyoruz. Yanımızda da gençlerimizi yetiştiriyoruz. Onlar da rehberlik yapıyor. Güzel bir süreç içerisinde sporcu yetiştirmeye devam ediyoruz." dedi.

- Antrenör Dilli: "Hem eğleniyoruz hem öğretiyoruz"

Antrenör Bayram Serhat Han Dilli ise kendisinin de kulüp çatısı altında yaklaşık 10 yıldır su sporlarıyla ilgilendiğini söyledi.

Süreçte elde ettiği başarılardan sonra yavaş yavaş eğitmenliğe kaydığını anlatan Dilli, kulüpte son 4 yıldır antrenör olarak görev yaptığını ifade etti.

Dilli, kendi gibi sporcular yetiştirmekten mutluluk duyduğunu belirterek, "Yarın aynı şekilde eğittiğim çocuklardan biri benim yerime gelecek, onlar sporcu yetiştirmeye devam edecek. Mutluyum, hem eğleniyoruz hem öğretiyoruz hem ilerliyoruz." diye konuştu.

Avrupa'ya sporcu göndermek istediklerini dili getiren Dilli, "Artık Avrupa'ya gözü diktik. Avrupa'ya ilerlemek istiyoruz. Daha başarılı, her zaman katlana katlana yukarıya çıkmak istiyoruz." dedi.

Sporculardan Sudenaz Aydın da kulüp çatısı altında 2020'den itibaren kano yaptığını söyledi.

Kano sporunu sevdiğini aktaran Aydın, söz konusu branşta Türkiye ikinciliği ve üçüncülüğü gibi dereceler elde ettiğini ifade etti.

Aydın, kulüp çatısı altında spor hayatını sürdürürken bir taraftan da eğitmenlik yaptığına işaret ederek, bu durumdan mutluluk duyduğunu kaydetti.