Akne, ergenlik döneminde %70-90 sıklıkta görülebilen çok sık bir deri hastalığıdır. Özellikle kadınlarda, daha ileri yaşlarda da devam eden veya yeni başlayan erişkin aknesi yanında, son yıllarda hastalığın başlangıcı da daha erken yaşlarda olabilmektedir.

Hastalığın şiddetine göre, deride oluşturduğu fiziksel etkiler yanında akne, ruhsal bozukluklara da yol açabilmektedir. Hastalığa ne kadar erken önlem alınır ve uygun tedavi alınırsa, hastalığa bağlı gelişebilecek izler ve ruhsal hasar riski de o kadar azaltılmış olur.

Akne nasıl ve nerelerde oluşur? Fiziksel etkileri nelerdir?

Akne sıklıkla yüz, boyun, gövde ön yüz, sırt ve omuzlar üzerinde kendine has bulgularını gösterir. Hastalık, ölü deri hücreleri ve yağ salgısı ile bu bölgelerdeki kıl folikülleri tıkandığında ortaya çıkmaktadır. Bu durum bakterilerin çoğalması için de uygun ortam hazırlamaktadır. Akne, özellikle ergenlik dönemi boyunca, bazı hastalarda ise daha sonrasında da, yıllarca sürebilecek uzun dönemli bir hastalık olarak kabul edilmektedir. Sık görülen fiziksel bulgular şunlardır:

·         Beyazımsı küçük kabartılar (kapalı gözenekler)

·         Siyahımsı küçük kabartılar (açık gözenekler)

·         Hassas küçük kırmızımsı kabarıklıklar (papüller)

·         Uçları iltihaplı kabarıklıklar (püstüller)

·         Büyük, ağrılı, sert şişlikler (nodüller)

·         Ağrılı, iltihap dolu şişlikler (kistler)

Akneyi kötüleştiren faktörler ve riskler nelerdir?

Ergenlikle artmış hormonal aktivite (androjenler), kortizon içeren ilaçlar, bazı hormon tedavileri, psikiyatrik hastalıklarda kullanılan lityum gibi ilaçlar, stres ve karbonhidrat içeriği yüksek bir beslenme biçimi akneyi başlatabilmekte veya kötüleştirebilmektedir.

Genetik önemli bir bileşendir. Anne veya babada şiddetli akne öyküsü varsa, akne riski yüksektir. Yağ bazlı kozmetik ürünler ve mutfaklar gibi yağlı ortamlarda çalışmak akne riskini arttırır. Sıkı giyecekler de akne riskini arttırırken, akne lezyonlarının sıkılması, basıya maruz kalması, sık el teması da mevcut durumu kötüleştirecektir.    

Akne ile ilgili yanlış inanışlar

Yağlı yiyeceklerin fazlaca tüketilmesi veya kozmetiklerin etkisi yok denecek kadar azdır. Mutfaklar gibi yağlı ortamlarda çalışmak süreci kötüleştirebilir. Su bazlı kozmetik ürünlerinin kullanılması ve uygun şekilde deriden uzaklaştırılmaları ile herhangi bir sorun yaşanmaz. Akne derinin kirlenmesi ile ilişkili bir hastalık değildir. Özellikle uygunsuz temizleyicilerle aşırı yıkama, akneyi kötüleştirecektir. Ölü hücreler ve yağ salgısının günde 1-2 kez uygun temizleyici ile yıkanması yeterlidir.       

Akne tedavi edilmeli midir?

Uzun yıllar devam etme potansiyeli, tekrarlayan ataklar, sonrasında bırakabileceği izler ve ruhsal sorunlara yol açabilmesi nedeniyle akne tedavi edilmesi gereken bir hastalıktır. Tedaviler dermatoloji / cildiye uzmanları tarafından yönetilir. Etkinin ortaya çıkması için en az 3-4 hafta gereklidir.

Akne tedavisinde seçenekler nelerdir?

Hastalık şiddetine göre doktorunuz size uygun tedaviyi önerecektir. Hafif şiddette aknede en sık, deriye direkt olarak uygulanacak A vitamini türevi veya antimikrobiyal ilaçlar kullanılır. Orta veya üzerindeki şiddetteki aknede ise deriye uygulanan ilaçlara ek ağızdan alınan antibiyotikler ve A vitamini türevi ilaçlar kullanılabilmektedir. Bu ilaçlar yanında, etkinlikleri hakkında daha sınırlı veri bulunan ve daha maliyetli olan ışık sistemleri benzeri tedaviler de bulunmaktadır. 

Aknede destekleyici tedavi: İlaçlara ek neler kullanılmalı?

Deri tipine uygun bir temizleyicinin ihtiyaca göre günde 1-2 kez kullanılması gereklidir. Su bazlı bir nemlendirici ve deri tipine uygun formülasyonda güneşten koruyucular, destekleyici tedavinin diğer unsurlarıdır. Güneşten koruyucular özellikle orta ve üzerindeki şiddette hastalıkta, hastalık sonrasında oluşabilecek lekeler için gereklidir.

Akneden korunmak için önemli noktalar:

·         Uygun temizleyici ile günde en fazla iki kez yıkama yapılması

·         Yağsız, su bazlı kozmetiklerin kullanılması ve yatmadan önce mutlaka temizlenmesi

·         Isı artışı, nem, bası oluşturacak dar giysilerden kaçınılması

·         Terleme sonrası duşların ihmal edilmemesi

·         Sorunlu alanların sıkılmaması, el temasının kesilmesi