Üst üste alınan başarısız sonuçlarla dünyanın sonu gelmediği gibi Galatasaray galibiyeti ile de dünyalar Trabzonspor camiasının olmamalı! Trabzonspor, kişileri değil ‘yaşam şeklini’ tartışıp geri dönülmez bir karara bağlayarak yoluna devam etmelidir.

“Galatasaray karşısında Trabzonspor’u galibiyete taşıyan unsur neydi?” diye düşündünüz mü hiç? Öyle ya, geride kalan 9 haftada yokları oynayan Trabzonspor nasıl oldu da 10’uncu haftada yenilgisiz lidere sahayı dar ederek üç puanı almayı başardı? Bana göre bunun çok sayıda nedeni var ancak zihnimde iki unsur öne çıkıyor: Oyuncuların yerli yerinde saha sürülmesi ve kazanma istediği duymaları…

‘Kucka ve Sosa’ya milyon Euro’lar verildi’ diye bu oyuncuları oynatmayı ‘farz’ olarak görürseniz, 90 dakikanın sonunda Trabzonspor’a ‘cenaze namazı’ kılarsınız. Kucka oynasın diye Okay’ı stoper yapmak, Sosa oynasın diye Yusuf Yazıcı’yı yedek bırakmak ya da sağa sola kaydırmak akıl karı iş değil.

Lakin bu durum, söz konusu oyuncuların gözden çıkartılması gerektiğini düşündürmemeli. “Trabzonspor, kişileri değil ‘yaşam şeklini’ tartışıp geri dönülmez bir karara bağlayarak yoluna devam etmelidir” dedik ya; işte bu karar, yetenekli ve enerjik gençlerle, tecrübe abidesi kaliteli oyuncuların harmanlandığı takımda, maddi-manevi her açıdan istikrarı sağlayarak yola devam etmek olmalıdır.

Ersun Yanal Trabzonspor’un başındayken Rıza Çalımbay, “Süper Lig’de Trabzonspor’un kadrosunu çok beğeniyorum” diye açıklama yapmıştı. Haksız değildi. Trabzonspor, Süper Lig standartlarının üzerinde bir kadro yapısına sahip lakin yedek kalan her oyuncu ‘başka havalara!’ girdiği için işler tersine dönüyor. Bu nedenle ne Malatya yenilgisi ne de Galatasaray galibiyeti benim açımdan başarı kıstası değil. Rıza Hoca, bu durumu düzeltip, 28 kişilik kadroyu tek bir takım haline getirebilirse Trabzonspor ile gerçek başarılara imza atmanın kapısını aralamış olacaktır.

Burası işin sırrı olarak karşımızda duruversin, Trabzonspor ile olan sözleşmesi sezon sonunda bitecek olan Rıza Çalımbay’ın bu sezon ne pahasına olursa olsun ‘Türkiye Kupasını almak’ gibi bir hedefi olmalı. Çalımbay, Samet Aybaba ve Ziya Doğan’dan sonra ‘Trabzonspor’a Türkiye Kupasını getiren üçüncü Beşiktaşlı’ unvanını alırsa sezon sonunda imzayı atar, yeni sezonda görevine devam eder. Aksi takdirde ise, kupaya veda edildiği an yeni teknik adam arayışları başlar. Zira Trabzonspor taraftarı başarısızlık karşısında sabretmeyi değil, kelle almayı tercih ediyor!