Trabzon Ticaret ve Sanayi Odası Başkan Yardımcısı, Trabzonlu iş insanı Ali Haydar Baş, Trabzon Üniversitesi Mahmut Goloğlu Kültür Merkezi’nde düzenlenen TEDx etkinliğinde sahneye çıkarak dinleyicilerle değerli tecrübelerini paylaştı.
Kentin iş dünyasında önemli bir rol üstlenen Baş, konuşmasında hem girişimcilik yolculuğunu hem de Trabzon’un ekonomik potansiyeline dair dikkat çekici mesajlar verdi. Katılımcıların yoğun ilgi gösterdiği programda, özellikle gençlere yönelik ilham verici tavsiyeleri büyük beğeni topladı.
Baş’ın TEDx sahnesindeki anlatımı, hem Trabzonlu genç girişimcilere hem de bölgenin geleceğine ışık tutan bir buluşma olarak kayıtlara geçti.
BABAMIN KÜÇÜK DÜKKANINDA GELECEĞE DÖNÜK HAYALLER
Her Şey Küçük Bir Adımla Başlar Merhaba arkadaşlar. Bugün burada hayallerimizin bizi hedeflerimize nasıl taşıdığını iki evrede anlatmaya çalışacağım. (Hakikat ve maddiyat açısından ne anlam ifade ediyor?) Bu evreler: Biri 40 yaşına kadar olan yaşımız, (Öğrenme ve gelişim) Diğeri ise olgunlaştığımız 40 yaşından sonraki yaşımız. Benim hikâyem 1979 yılında, Trabzon’un sanayi ve ticaretinin kalbi olan bir mahallede başladı. İlkokulum babamın işyeriydi. (Emek, dürüstlük, sabır) Beş çocuklu bir ailenin en büyük çocuğuydum. Babam bir esnaftı, annem ev hanımıydı. Babamın alın teri bizi bugünlere getirdi. Çocukluğum, babamın küçük dükkânında geleceğe dönük hayaller kurarak yön buldu.
Küçükken kurduğum en büyük hayal, ileride zeki ve yetenekli insanlardan oluşan, değer üreten bir şirket sahibi olmaktı. Bu hayal zamanla gelişti. (Üretim kültürü ve değişim arzusu) Çocukluğumda yaşamın bir parçası olan insanların ürettiği değerler, hayatımın en temel üretim, pazarlama ve satış stratejileri oldu. Bu fikirler yıllar sonra projelere ve sorumluluklara dönüştü. Bugün aynı yere baktığımda artık küçük bir dükkân değil; Üretme kültürü, değişim arzusu ve bir neslin hayalini görüyorum. Çünkü bazen bir şehrin değişimi, Küçük bir çocuğun babasının yanında çalışırken kurduğu büyük hayallerle başlar.
İYİ BİR FİKİR, ZAMANLA, SABIRLA, EKİPLE ELBET BİR GÜN DEĞERİNİ BULACAKTIR
Girişimcilik Ateşi: Büyütmek Küçük fikirler, hayallerle beraber artık bizi büyütmeye başlamıştır. Dürüst, kanaatkâr, işlerini en iyi şekilde yapmaya çalışan insanların içinde gördüğüm en önemli şeylerden birisi, ihtiyaç odaklı üretimdi. Bu benim en büyük rehberim oldu. (Saygı, emek ve sözün değeri) Değerin paylaştıkça arttığını, hayatımın her sayfasında gördüm. Unutulmamalı ki: Başarı ekip işidir. Yalnızlık asla başarı değildir. İşimizin sürekliliği, fikirlerimizi değere taşır. Bu yüzden: Fikirlerinizin olması değil, Sizin o fikre sabırla ve zaman içinde bir ekiple ne kattığınız çok önemlidir. İyi bir fikir, zamanla, sabırla, ekiple, elbet bir gün değerini bulacaktır.
Trabzon’un Kökleri ve Ticaret Kültürü Trabzon, köklü bir geleneğin içinden doğan yol. (Güven ve hatırın ince çizgideki kesişimi) Ticaret kültürünün güçlü olduğu bir şehirde, piyasanın nabzını erken yaşta tutmayı öğrendim. Hatır ve sözle yapılan ticaretlerin derin anlamını öğrenmeye çalıştım. Söz ve hatırla yapılan ticaretlerin riskini ve o ince ayrımını senelerce anlamaya çalıştım. Şehrin bitmeyen enerjisi, her zaman girişimcilikte ve çalışmalarımda aktif tetikleyici unsur olmuştur. İnsan ilişkilerinin sıcaklığı, iletişim yeteneklerinin ve güven bağlarının güçlenmesinde büyük rol almıştır. Bu kültür bana her yerde küresel düşünmeyi öğretti. Şehrin dar sokaklarında başlayan yolculuğumda en büyük ilham kaynaklarım, çevremdeki insanların sabırla her gün aynı rutinde işlerini dürüst ve en iyi şekilde yapma çabaları olmuştur.
Kayıkçı Hikâyesi Hayatımızın bu anına kadar olan kısmını şöyle özetleyebiliriz: Sizlere bir kayıkçı hikâyesi anlatacağım. Günün birinde yaşlı bir adam, kayıkla saatlerce tutmuş olduğu 1 kg balığı alıp eve gitmek üzereyken, kenarda bir gencin dikkatini çekmiştir. Bu genç, bir gün yaşlı balıkçıya şu soruyu sormuştur: “Amcacığım, niçin her gün aynı rutinde 1 kg balık tutup eve götürüyorsun ve bir sonraki gün tekrar aynı işi yapmaya geliyorsun?” Yaşlı adam: “Evladım, ne yapayım?” demiştir. Genç: “Amcacığım, 1 kg değil de daha fazla balık tutsanız da fazlasını satsanıza.” “Sonra ne olacak?” “Sonra sattığınız balıkların paralarını biriktirseniz, belli bir süre sonra kayığınızı büyütseniz.” “Sonra ne olacak?”
“Sonrasında yanınıza bir tayfa da alsanız ve bu işi daha profesyonel yapsanız.”
“Sonra?”
“Daha büyük bir gırgır alsanız, daha çok balık tutsanız, kendi balığınızı kendiniz
satsanız, soğuk hava depoları kursanız, ihracat yapsanız…”
“Daha sonra?”
“Daha sonrası da keyif yapmak için kendinize küçük bir kayık alıp, her gün yiyeceğiniz
kadar balık tutsanız, ne olur?”
Yaşlı balıkçı gülümseyerek:
“Genç kardeşim, ben de zaten bunu yapıyorum” demiştir.
Final aynı: Hayaller, cesaret, planlı çalışmak, para ve maddi zenginliğe ulaşmak… ve
tekrar aynı noktaya gelmek.
Bu anlamda işlerinizde cesaretli olun.
Hata yapmaktan korkmayın.
Hayat tecrübelerle doludur; hata yapmadan tecrübe sahibi olunmuyor.
Sabır, sizi istediğiniz yere eninde sonunda götürecektir.
Yeni Yön: Teknolojik Yatırımlar Evet arkadaşlar, artık hikâyenin ikinci sayfasına geçmiş bulunmaktayız. Siz şu an hikâyenin ikinci sayfasını dinliyorsunuz, ben de bu yıllarında ikinci sayfasını yaşıyorum. Hani biraz önce anlattığım o balıkçı var ya… Artık 1 kg balık tutup evde yemiyor. Bu balığı yerken bir de teknolojik olarak yeni hikâyeler hayal ediyor, melek yatırımcı olmanın verdiği mutluluğu yaşıyor. Bugün iş dünyasının temelinde sadece sermaye değil, teknoloji de var. Birçok fırsat artık ürünlerden değil, teknolojinin ürettiği yeni ihtiyaçlardan doğuyor. Teknoloji ile yapılan yatırımlar iş büyütme değil, şirketlerin boyut geçişine, geleceğe taşınmasına yarıyor. Yatırım kararlarında yenilik ve insanlığa faydalı ürünler her zaman öncelikli düşüncemiz olmuştur. Dönüşüm çalışarak değil, doğru araçlarla mümkündür. Yatırım sadece işe değil, işin geleceğine ve insana yatırımdır.
Yerelden Sorumluluk, Bölgeye Değer İş hayatımızda edindiğimiz tecrübelerin yalnızca bize değil, şehre de hizmet etmesi gerektiğini fark ettim. Bu anlamda birçok sivil toplum kuruluşunda aktif görevler aldım ve hâlâ bu görevlerim devam etmektedir. Trabzon Ticaret ve Sanayi Odası’nda görev almak, iş dünyasıyla kamu arasında sadece temsil değil, köprü olma sorumluluğunu getirdi. Ekonominin sadece rakamlar değil, insan, kültür ve emek meselesi olduğunu burada daha iyi anladım. Trabzon Ticaret ve Sanayi Odası Başkan Yardımcılığı görevimde, Bu şehirde gördüğüm sabır ve emek, aldığım her kararı etkilemektedir. Yereldeki her doğru adım, şehre çakılan her çivi bölgenin geleceğine değer katacaktır.
Programın sonunda Connection Records DJ School'un CEO'su Burak Yeter tarafından Ali Haydar Baş’a Uzay Ceketi hediye edildi.