HİÇ Mİ?

Trabzonspor’da taraftar bazında iki kutup var.

Biri alabildiğine eleştiriyor.

Biri, alabildiğine alkışlıyor.

Objektif yorum yapanlar ise sosyal medyada linç ediliyor.

Bu linçi de “ERGEN TARAFTAR” yapıyor.. Bu kitle giderek Trabzonspor için tehlikeli bir güruh olmaya başladı.

Ben merkeziyetçi bir yaklaşımları var.

Tez kanlılar

Ve duygusallar.

Avcı ile ilgili olarak gözleri kara.

Her zaman hep ve her şartta Avcı’ya bir bağlılık var.

Oysa o da insan ve hataları elbette olacak.

aa_20220515_27869084_27869073_trabzonspor_altay

Avcı’da da özellikle şampiyonluktan sonra ilginç bir değişim gözlemliyorum.

Bunu basın toplantılarında gözlemliyoruz.

Gazetecinin tespit yaparak sorduğu soru eğer işine gelmiyorsa, ben o tespitinize katılmıyorum diyerek söze başlıyor.

Tamam, katılmayabilirsin de hep mi katılmıyorsun. Hep mi, katılmadığın tespitler yapılıyor.

Bence Avcı bunu  kendince ilkesel tavır olarak belirledi. Bu tavrını gözden geçirmesi gerekiyor

Bu arada, şampiyonluk sonrası, İstanbul coğrafyasında her TV kanalına, radyo ve hatta YouTuber’lere özel röportajlar verdi. Trabzon’da bu işi toplu yapıp işin içinden sıyrıldı. Avcı, kitle iletişiminde Trabzon medyasını çok ciddiye almıyor. Bu da en ağır hatası..

ABDÜLKADİR ÖMÜR'ÜN İĞNESİ

Abdülkadir Ömür, bizim yerlinin yerlisi bir değer. Trabzonspor taraftarının bir türlü sebebini çözemediğimi bir hastalığı var. Kendi evladına kredisi yok. Bu durum, yıldız olacak yığınla futbolcunun yaşamını köreltti. En son örnek Barış Memiş.. Çok örnek sayabiliriz.

Ancak, Abdulkadir kardeşimiz, taraftarın çuvaldızından rahatsız oluyorsa, iğnenin acısını da tatmalı.. İğneye de fatura çıkarmalı.

Evet, taraftar haksız yere üzerine geliyor.

ÖFÖFÖ

Senden olmadık güç yetenek ve performans bekliyor.

Bunu da sende görüyor.

Ama olmayınca, hayal kırıklığı yaşıyor.

Bu taraftar, Abdülkadir’den gücünün üzerinde bir performans beklemesin. O’nu öyle kabul etsin.

Zorlamayla olmaz.

Kabiliyeti, yeteneği Trabzonspor için standarttın üzerinde.

Sahip çıkalım.

VELİLER ŞAŞKIN VE ÇARESİZ!

Tarih 3 Kasım 2002

Ülkede genel seçim var.

Cem Uzan’ın lideri olduğu Genç Parti, bütün beklentileri alt üst ederek % 7.25 oy aldı.

Ülke, derin bir ekonomik kriz içinde seçime gitti.

Uzan, ilginç vaatlerde bulundu.

Çiftçiye mazot 1 lira dedi.

Bütün ilk ve orta öğretimde, öğrencilere ders kitapları bedava dağıtılacak dedi.

Ü-6

Seçim sonrası iş başına gelen hükümet, ders kitaplarını ücretsiz dağıttı. Uzan’ın dediğini yaptı. Uygulama hala devam ediyor.

Ancak, kırtasiyede durum tek kelime ile vahim.

Veliler çaresiz.. Geçen yıl bu zamanda 2 lira olan kalem şimdi 7 lira. Diğer kalemlerde de benzer fiyat yüksekliği var.

Sokak bu anlamda çıkmazda.

Ders kitaplarında olduğu gibi kırtasiyede de belli kalemler öğrencilere ücretsiz verilmeli.

Kalem, defter, silgi, çanta vb.

Devlet öğrencisine bunu bedelsiz karşılamalı.

Okul araç ve gereçlerindeki aşırı fiyat artışından hükümetin haberi yok mu..?

Ak Parti’nin alan çalışması yapan kurmaylarının bu durumu Cumhurbaşkanına iletecek cesaretleri de mi yok?

VEHBİ KOÇ'UN İLGİNÇ ÖNERİSİ

Trabzon O’nu, son genel seçimlerde Ak Parti’den milletvekili adayı olduğunda tanıdı. 

5’inci sıradaydı. Seçilemedi.

Ama, Trabzon’a karşı ilgisini kesmedi.

Memleketi Of’a sıkça geliyor.

Şehirde ev tuttu. Orada kalıyor

STK’ları geziyor.

Partinin kanaat önderlerinin kapısını çalıyor.

Geçen Lokma’nın Yalıncak’da ki şube açılışında bir araya geldi.

Şu ilginç tespitleri yaptı.

c9c1a977-b3b2-4cb4-b075-55c1dcd42027

“Bu ülkede binlerce eczane var. Çemişkeze’de ki eczanede aspirin fiyatı ile  İstanbul Bağdat Caddesindeki eczanedeki aspirinin fiyatı aynı.. Temel gıda maddelerinde de devlet, tek fiyat uygulamasına geçmeli. Peynir, un, ekmek, makarna vb  her yerde markette, süper markette, üç harflilerde, mahalle, köy bakkalında  aynı fiyat olmalı..”

Bu tespitine şöyle cevap verdim..

“Bu komünistlik oldu abi..”

Cevabı da ilginçti.

“Bu konuda ben komünistim..”

KÜLLİYE'DE NE KUTLANDI İSMAİL BABA?

İsmail Karaman (TBMM eski başkanı)’na göre millet, ulusal kurtuluş savaşı vermedi. Düşman kendiliğinden çekti gitti dedi.

Şaka gibi.

Hiçbir emperyalist güç işgali kendiliğinden bitirmez.

Kovulduğu için gider.

18804f30-abf6-4cde-9c71-0bff9734bb24

Öyle oldu.

Çok söze gerek yok.

Madem, ulusal kurtuluş savaşı vermedik.. 30 Ağustos zaferimiz yok. O zaman Külliye’de ne kutlandı?

Türkiye ilk kez görkemli şekilde 30 Ağustos’u Külliye’de kutladı.

Olmayan zafer böyle kutlanır mı İsmail Baba..

ZAYTUNG

Dışarı Adım Atmanın En Az 300 TL'den Başladığı Türkiye'de ''Ev hapsi alınabilecek suçlar'' Araması Google Trendler'de Hızla Yükseliyor...