Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, Türkiye’nin imalat sanayide kâr durumunun Almanya’dan daha iyi durumda olduğunu, ortaya atılan senaryoların yanlış olduğunu ifade ederek, “Tüm ölçeklerde büyüme var” dedi.
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, Beşiktaş Vera Yıldız Park’ta düzenlenen “Girişimci Bilgi Sistemi (GBS) ve Türkiye Reel Sektörü Değerlendirme Toplantısı’nda GBS’nin faaliyete geçmesi hakkında bilgi vererek, reel sektör rakamlarını açıkladı. Bakan Işık, GBS için 8 ayrı kurumla birlikte reel sektörün mali durumunu ortaya çıkardıklarını belirtti. GBS’ye göre reel sektör rakamlarını değerlendiren Işık, satış gelirinde tarım şirketlerinin yüzde 1, sanayi şirketlerinin yüzde 29, hizmet şirketlerinin yüzde 70 payı olduğunu açıkladı. Bakan Işık, faaliyet karında bu oranların tarımda yüzde 0,02, sanayi şirketlerinde yüzde 47, hizmet şirketlerinde yüzde 53,8 olduğunu söyledi.

“TÜRKİYE’DE TÜM ÖLÇEKLERDE BÜYÜME VAR”
Türkiye’de tüm ölçeklerde girişim adedinin arttığını dile getiren Bakan Işık, “Ölçek ölçek firma adedi ortada. ‘Türkiye ölçek büyümesi yakalayamıyor’ tenkitleri var. Ama öyle değil, tüm ölçeklerde büyüme var. Mikro ölçekte 2006-2013 döneminde büyüme yüzde 62 oranında. Küçük ölçekte 2006-2013 döneminde artış yüzde 85,4 oranında, son 1 senede yüzde 7,3. Orta ölçekte 2006-2013 döneminde artış yüzde 116,7 oranında, son 1 senede yüzde 12,2. KOBİ üstünde ilgiye değer rakamlar var. Daha evvel 3 bin 441 olan KOBİ üstü girişim adedi 2013 sonunda 7 bin 666’yi buldu. Burada artış 2006-2013 döneminde yüzde 123,1 oranında, son 1 senede yüzde 15. Toplam girişim adedinin artışı 2006-2013 döneminde yüzde 64,6 oranında, son 1 senede yüzde 11,4” dedi.
Bakan Işık, ortaya çıkan bu tabloların Türkiye’nin ölçek büyümesi yakalayamadığı iddialarını teyit etmediğini söyledi. Işık, 2014’ün ilk 7 ayında olumlu bir tablonun görüldüğünü de kaydetti.

“TÜRKİYE’NİN KAR DURUMU ALMANYA’DAN DAHA İYİ"
Türkiye’de şirketlerin görünümünün iyi olduğuna dikkat çeken Bakan Işık, şunları söyledi:
“Küçük ölçekte 2007-2012 döneminde Almanya, Fransa, İtalya, İspanya, Polonya gibi ülkelerin kar oranları var, Türkiye’nin kar oranları var. Burada Türkiye’yi Almanya ve Fransa ile karşılaştırmak çok daha reel. Bunalımdan itibaren Fransa, İtalya, İspanya ve Polonya’da kar ciddi oranda geriledi. Ama Türkiye’de bunalımdan evvel ve sonra anlamlı bir kar gerilemesi yok. Orta ölçekte Türkiye bunalımın ardından karda tek Almanya ile karşılaştırılabilir. Çünkü Fransa, İspanya, İtalya ve Polonya ciddi kar kaybına uğradı. Büyük ölçekte de Türkiye’nin imalat sanayinde kar durumu Almanya’dan daha iyi durumda. Yine Fransa, İspanya, İtalya, Polonya ciddi kar kaybına uğradı. Türkiye’de kötümser olmaya gerek yok.”

“TABLO FELAKET SENARYOLARINI DOĞRULAMIYOR”
Işık, GBS’ye göre imalat sanayi yerlilik oranında ilk sırayı mobilyanın, son sırayı kok kömürü ve petrol rafineri ürünlerinin aldığını dile getirerek, bilişim sektörünün imalat sanayisine 1,9 milyar lira, danışmanlık ve Ar-Ge şirketlerinin 8,5 milyar liralık ürün sattığını açıkladı. “Burada Avrupa ile uyumlu bir tablomuz var” diyen Bakan Işık, “Şu an Türkiye’de şirketlerin kısa vadede ödemesi gereken borçlara karşı dönen varlık oranı yüzde 140. Bu bizim için önemli bir tablo. Zaman zaman ‘şirketler çok borçlu, bunalım şirketleri şöyle şöyle vuracak’ diye felaket senaryoları ortaya koyuluyor. Ama tablo felaket senaryolarını doğrulamıyor. Şu an 100 liralık borca karşı şirketlerin 138 liralık dönen varlığı var” dedi.

“İMALAT SANAYİNİN MİLLİ GELİRDE PAYINI DAHA DA ARTTIRACAĞIZ”
Gazetecilerin “Başbakan Yardımcısı Ali Babacan’ın büyümede imalat sanayinin payının çok olmadığı saptaması var. Bu yoruma bağlı olarak ne gibi adımlar atmayı planlıyorsunuz?” sorusuna cevap veren Bakan Fikri Işık, şunları söyledi:
“İmalat sanayisine yönelik her faaliyeti teşvik edeceğiz, bu bizim için önemli. Yine imalat sanayinin milli gelirde payının daralması ile ilgili iki yorum var. Biri sabit fiyatlar, diğeri cari fiyatlar ile ilgili. Sabit fiyatlar ile ele aldığımızda durum nedir? Sabit fiyatlar ile imalat sanayinin milli gelirde payı daralmadı. 1998’de yüzde 23,6, 2002’de 22,1 iken şu an 24,1. İmalat sanayinin esasında milli gelirde payı daralmıyor, küçük de olsa artıyor. Cari fiyatlar ile ele aldığımızda durum nedir? Burada imalat sanayinin payı 1998’de yüzde 23,6, 2002’de yüzde 17,6 iken, şu an yüzde 15,3. Cari fiyatlarda küçük bir daralma var. Bu takip ettiğimiz bir konu. Peki, neden sabit fiyatlar ile artıyor da, cari fiyatlar ile daralıyor? Burada belki en önemli neden imalat sanayinin uluslararası rekabete açık bir alan olması. Buzdolabını üretiyor ve önemli bölümünü satıyorsunuz. Ya da bir ülkede üretilen ürün gümrüksüz ülkenize geliyor. Burada dilediğiniz gibi fiyat artıramıyorsunuz. Yine hizmet deseniz cari fiyatlarda ağırlığı artıyor. Hizmet yerelde üretilip tüketiliyor büyük oranda. O halde fiyatlarda artış ya da gerileme uluslararası rekabet için kolay oluyor. Cep telefonu ve iletişim gideri, yeme ve içme gideri büyüyor. Bütün bunlar cari fiyatlar ile büyüme rakamlarında hizmet sektörünün ağırlığına işaret ediyor.”
Türkiye’nin diğer ülkelere göre durumunu değerlendiren Bakan Işık, “Brezilya, Fransa, Almanya, Güney Kore, Rusya, ABD, İspanya gibi ülkeler içinde 1982-1992-2002-2012 diye karşılaştırma var. Burada Türkiye’nin yeri üçüncülük. Sanayinin payında Brezilya yüzde 46’dan 26’ya, Fransa yüzde 30’dan 19’a, İtalya yüzde 36’dan 21’e inmiş. Türkiye yüzde 28’den 20’ye inmiş. En ufak değişim Türkiye’de belki ama biz bunu yeterli görmüyoruz. Sanayimizin imalat sanayimizin milli gelirde payını daha da artıracağız” dedi.
(İHA)