Anahtar Parti Sözcüsü Fuat Geçen, partisinin genel merkezinde basın açıklaması yaptı. Gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunan Geçen, konuşmasında özetle şu ifadelere yer verdi:

“Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde 2026 yılı bütçemiz onaylandı. Bütçemizin ülkemize, milletimize hayırlı olmasını temenni ediyorum. İnşallah bu bütçe uygulama yılı olan 2026'da; yolsuzlukların olmadığı, israfın olmadığı, kamu alımlarının şeffaf yapıldığı bir yıl olur temennisinde de bulunmak istiyorum. Ekonomi, maalesef en büyük gündemimiz. Takdir edersiniz çalışanların 3'te 2'sine yakın bir oranı, kazançlarıyla ancak ayın 30 günün 5 gününü tamamlayabiliyor. Emeklilerimizin durumu çok daha vahim. Uzun istatistik bilgiler vermek yerine, aslında bütçe ile alakalı şu başlıkları analiz ettiğimizde ekonominin bulunduğu durumu sanırım çok iyi tariflemiş olacağız. Şu anda asgari ücretle geçinen vatandaşlarımızın yoksulluk endeksi diyemiyorum; açlık endeksi yayınlandı: 30 bin TL. Asgari ücretle geçinen vatandaşlarımızın, maalesef açlık sınırının altında aylık gelirleri var. Fiilen kamuda çalışanların üçte ikisinden biraz daha fazlası da 97 bin lira olarak açıklanan yoksulluk sınırının altında maaş alıyorlar. Son 5 yıldır giderek artan ekonomik sıkıntı; çalışanları, emeklileri ve asgari ücretlileri inanılmaz derecede yaşanması zor bir hayatı kabullenmek zorunda bıraktı. Sayın Erdoğan'ın referandum sırasında Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne destek talep ederken söylediği şeyi yeniden hatırlatmak durumundayım: Tek elden yönetimin bürokrasiyi azaltacağı, ekonomiyi uçuracağı, yetkinin verilmesi halinde etkilerin çok hızlı alınacağı söylenmişti. Bir etki olduğu muhakkak; fakat bu etki, onun o gün yüklediği anlamda maalesef olumlu olmamıştır. Bugünün şartlarında eğer bir ülkede; yoksulluk sınırının altında kalmasın diye muhalefet partileri bir asgari ücret talebinde bulunuyor ise emeklilerimiz için açlık sınırının altında bir talepte bulunuyor ise ekonominin geldiği yerle ilgili çok uzun lafa hacet yok diye düşünüyorum.

ANAHTAR PARTİ İTİRAZLARINI DİLE GETİRMEYE DEVAM EDECEKTİR

Adalet ve Kalkınma Partisi hükümetine hatırlatmak isterim: 'Terörsüz Türkiye istemiyorsunuz' ifadesine dayalı raporda süreçle alakalı yorum yapılırken, AK Parti raporunda bu sürecin sabote edilebileceği, provoke edilebileceği ifadeleri var. Biz bir siyasi kadroyuz. Türkiye'nin tamamını ilgilendiren, varlık sebebini sorgulayan, kuruluş felsefesinin mevzu edileceği bir ortamın oluştuğu bir süreçte Anahtar Parti; itirazlarını en ileri boyutta dile getirmiştir, getirmeye devam edecektir. Önce 'Terörsüz Türkiye istemiyorsunuz' ile baskılama; şimdiki raporda da biraz daha bu eleştiriyi ileriye taşıyarak 'provoke ediyorsunuz', 'sabote ediyorsunuz' gibi ön alıcı ve pasifize edici telkin ve tavsiyeler, Anahtar Parti'yi asla yolundan döndürmez. Biz; terörsüz Türkiye'yi, PKK'nın dışında hiçbir Türk vatandaşının 'terörsüz Türkiye olmasın' diyeceğine inanmayan bir kadroyuz. Elbette terörsüz Türkiye'yi istiyoruz; fakat bunun karşılığı yürütülen süreçteki muhataplıklar ve gelinen noktadaki azgınlıklara baktığımız zaman doğru eleştiri yönettiğimizi, uyarıcı eleştiri yönettiğimizi anlamış oluyoruz.

İHA KONUSU HASSAS VE KRİTİK!..

Hava sahamızda, birkaç tane İHA'nın farklı kentlerimizin sahasına düştüğü, bazen müdahaleyle düşürüldüğü konusunda bilgiler var. Çok hassas ve kritik bir konu. Hava savunmamızla alakalı ilgili kurumların buna kafa yorduklarını düşünüyorum. Eğer gerçekten güvenlik zafiyeti var ise bunun tedbirlerini alması konusunda ciddi bir çalışma gerekecek. Umarım ki bu boyutta bir şey değildir. Fakat resmi açıklamaları bekleyip; kamuoyunda veya yaygın basındaki dezenformasyonlarla, bu kadar ülkemizin önemli bir meselesini de açıkçası değerlendirmenin çok doğru olmayacağını düşünüyorum.”

Kaynak: Anahtar Parti