Gollü galibiyetin örttüğü gerçekler

Futbol yorumculuğunda kritik bir eşik vardır.

Skora göre; gaz almak

Oyuna göre; gerçekleri yazmak..

Antalya maçında skora göre gaz alacaksak, Trabzonspor;

-Harika

-Emin adımlarla şampiyonluğa koşuyor

-Atıyor, oynuyor, koşuyor

-Rakibini boğuyor

-Fırtına gibi esiyor

Ancak oyuna göre oyunu yorumlayacaksak, Trabzonspor

-İkinci yarı; tutuk

-İkinci yarı; teslimiyetçi

-İkinci yarı; görüntü kötü..

Ve niye, bir hafta önce G.Saray karşısında ezildiğimizin de kanıtı oldu, dünkü maç..

Bir Ganita yiğidiydi…!

Ganita’da;

Tombul kayaya vuran sert dalgalar gibiydi.

Tombul kayadan denize balıklama atlarken yağmur tanesi gibiydi

Kumsalda top kovalarken en estetik çocuktu.

Mahallenin en yakışıklı genciydi…

Bordo Mavili forma altında

Estetik ondaydı.

Yürek ondaydı

Topu yavukulusu gibi severdi

Efsaneyi başlatandı.

Tuncay Mesci….

Bir futbol ilahını da kaybettik.

Asıl yerin yüreğimizdir..

Güle güle..

Murat Zorluoğlu….!

Anneler için;

-Kreş açacak mı..?

Yoksul çocuklara;

-Süt dağıtacak mı?

Öğrencilere;

-Sıcak çorba içirecek mi?

Üniversitelere;

-Daha sık ve yeni otobüslerle sefer düzenleyecek mi?

Havaalanından;

-Şehre hat açacak mı?

Yomra’da kim haklı…?

Hemen söyleyeyim..

Halk haklı.

Halkın kendisi haklı.

Şehrin en şirin ilçesi, en yeşil ilçesi, denizde en uzun kıyısı olan ilçesi

-Boğuluyor

-Nefes alamıyor

-İmar rezaleti ile çığlık atıyor.

İlçede

-Park yok

-Yeşil alan yok

-Dağ taş beton olmuş

-Kıyısında denize girilecek yer yok

-Bir nefeslik park yok

-Çocukların oyun alanı yok.

Yok da yok.

Bir belediye başkanı çıkmış, ilçenin alanına sahip çıkıyor.

Halka açacağım diyor.

Belediye ilanını okuyoruz; Gerekçeleri ile haklı

Üniversitenin ilanını okuyoruz; O da haklı.

Halkın genel talebi; Anısının ak sütü gibi hakkı

O zaman halkın dediği olacak.

Yomra için Üniversitenin hayati bir önemi var.

Ama halkın nefes alacağı alanları da ihtiyacı var.

Belediye başkanının bu alandaki cesaretli adımlarını

Kaşüstü’nde kıyı yağlamasına da atması gerekiyor.

Avrasya üniversitesine çağrımdır.

Halkla birlikte halkın istekleri çerçevesinde halkın eğilimlerine ters düşmeden Belediye ile ortak bir fikirde buluşmalı…

Bir Ömer Yıldız klasiği…

Avrasya’nın Trabzon’da faaliyet göstermesi için bütün bir Trabzon dinamikleri bana göre üzerine düşeni yapmıştır.

Elbette bu güzel girişimin karşısında duranlar da oldu.

Siyaseten engellemeler de.

Ama yine Trabzon’un bütün akil isimleri, güçlü STK’ları, güçlü siyasetçileri Avrasya’nın önünü açtı.

Açmasaydı, Avrasya bu hale gelir miydi..?

Ama Ömer Yıldız hala mağdur edebiyatı yapıyor.

Ezildik.. Hor görüldük. Engellendik diyor.

Öyle olsa Avrasya geldiği bu konuma gelemezdi..

Trabzon’un bütün dinamikleri Avrasya’nın arkasında.

Ama bir yere kadar.

Yomra’daki krizde Avrasya çok haklı değil..

Yomra halkı ile ters düşmemesi gerekiyor.

Ömer Yıldız, herkes kayıtsız şartsız bana biat etmeli dememeli.

Dengeli davranmalı.

Talepleri ile dengeyi kurmalı.

Yomra da bizim… Avrasya da.

Nokta

Ali Şen, İstanbul sahillerinde Fenerbahçe'ye kaçak tesis yapar. Yıkılmasın diye önüne 'Atatürk büstü' diker...

Uyanıklar, yaylada villa kent kurar. Yıkılmasın diye önüne '15 Temmuz Evleri' tabelası diker...

Avrasya Üniversitesi, Yomra'da 40 dönüm dolgu alanını işgal eder. Geri alınmasın diye alana 'sözde şehitler anıtı' diker...

Hep aynı numaralar... Yemezler!

(Avni Özaslan’dan alıntı)

İFŞA EDİYORUM

Sözün bittiği yer…

Aracını modeli markası ne olursa olsun kullananın insana saygılı olması gerekiyor. Şu hale bakın. 

Burası Gazipaşa. Ve bu sürücü kardeşimiz, dünyaları ben yarattım modunda. Park ettiği yere bakın. Ne şehre, ne insana, ne trafiğe ne de kendine saygısı var. 

İFŞA EDİYORUM

ZAYTUNG

Cumhurbaşkanlığı sistemiyle birlikte saray'daki bir bahçıvandan daha etkisiz hale gelen milletvekilleri, çakar lambayla hayata tutunmaya çalışıyor...