Ne zaman Araklı’da köy yolunda ölümlü bir kaza olsa, ben hemen rahmetli duayen gazeteci Orhan Kaynar’ı hatırlarım.
Ne alaka diyeniniz olacaktır.
İşte alaka..

Yıl 1980’nın Haziran’ı.

Karadeniz Gazetesi, Gazipaşa yokuşunda hazırlanmakta basılmakta. Hürriyet Haber Ajansının da(Şimdi Doğan Haber Ajansı) bürosu, gazete içinde. Başında Orhan Kaynar bulunmaktadır.

Gazetede rutin işlerle uğraşırken, Araklı Değirmencik yolunda bir köy minibüsünün uçuruma yuvarlandığı haberi ulaşır. Orhan Abi, arabasına atlayıp, olay yerine giderken beni de yanına aldı.

Şimdiki gibi  sahil yolu duble olmadığı karayolundan Araklı’ya bir saate ulaştık. Şimdiki gibi asfalt olmayan çakıllı yoldan da bir saate yakın  yol alarak, olay yerine gittik.
Dik bir uçurum ve o eski ford minibüs uçurumun dibinde.

Olay yerinden fotoğraf çekebilmek için uçurumun dibine inmek gerek. Rahmetli Orhan Abi’ye dedim ki….”Abi ver fotoğraf makineni ben ineyim…” Baktı gözüme in dedi. İnerken de sordum…” Kaç kare çekeyim…” Çünkü o dönemlerde digital makine yok. Filim pahalı, üstelik Orhan Abi’nin makinesinde dia var.. Yani renkli filim. Bir karesi çok değerli. Orhan Abi, çek çekebildiğin kadar dedi.

Bin bir güçlükle uçurumun kenarına indim.

Bir ağaç dalına tutundum, çekebildiğim kadarı ile bastım deklanşöre. 36 kareyi bitirdim.
Minibüs ters dönmüş. Kimi cesetler dışarı fırlamış, yaralıların feryatları. Yetkililer ise henüz yeni gelmiş olay yerine.
Fotoğrafı çektik, yola çıktı gazeteye geldik.

Orhan Abi, diaları İstanbul’a gönderdi.

Bir gün sonra benim çektiğim kaza fotoğrafı, Hürriyet’in birinci sayfasının göbeğinde “Pabucum” büyüklüğünde yayınlandı.
 Müthiş sevindim. Foto Orhan Kaynar yazsa da..

Aradan bir hafta geçti, Orhan Kaynar beni yanına çağırdı. Bir zarf içinde para uzattı. Nedir dedim abi bu… Dedi ki…” Çektiğin fotoğraf Hürriyet içinde ödüle laik görüldü. Bu ödül de senin hakkın….”

Gazetecilikte dolaylı yoldan kazandığım ilk param buydu.
Orhan Kayrak büyük bir ağabeylik yapmıştı.

Emeğin gerçek sahibine emeğini teslim ettiği için.

Ben Araklı’da işte böyle köyyolunda bir kaza haberi duyunca, aklıma Orhan Abim gelir.
Mekanı cennet olsun.