İstanbul 1. Adli Tıp İhtisas Kurulu, Adana’da Lice olaylarını protesto eylemi sırasında hayatını kaybeden 15 yaşındaki İbrahim Aras’ın gaz fişeği sonucu değil "yüksek kinetik enerjili harp silahı veya domdom kurşunu bulunan av tüfeğiyle öldürüldüğünü" belirledi.
Adana’da 15 Haziran 2014 tarihinde Diyarbakır’ın Lice ilçesinde meydana gelen olayları protesto etmek için bölücü terör örgütü PKK yandaşları Güney Kuşak Bulvarı Hürriyet Mahallesi’nde yol kesip polise taş ve molotofkokteyli ile saldırdı. Bunun üzerine polis tazyikli su ve biber gazı ile müdahale etti. Bu sırada sokaklardan birinde bir çocuk kafasından vurulmuş halde bulundu. Beyni parçalanan çocuğun 15 yaşındaki İbrahim Aras olduğu belirlendi.

İLK GÜNDEN BUGÜNE ÇOCUĞU POLİSİN ÖLDÜRDÜĞÜ SÖYLENDİ
Olayın hemen ardından ailenin avukatı Vedat Özkan, adli tıp ön raporuna göre çocuğun polisin attığı gaz fişeğinden vurularak hayatını kaybettiğini söyledi. Ancak ön raporda çocuğun ölüm nedeninin kesin olarak belirlenemediği, bu nedenle kesin ölüm nedeninin belirlenmesi için örneklerin İstanbul Adli Tıp Kurumu’na gönderildiği belirtilmişti. Böyle bir rapor olmasına rağmen bir süre sonra da olay anında orada olduğunu ileri süren uyuşturucu tacirinin ifadesine göre Aras’ı polisin öldürdüğü öne sürüldü.

ADLİ TIP RAPORU POLİSİN ÖLDÜRDÜĞÜ İDDİALARINI YALANLADI
Ancak olayın üzerinden 5 ay gibi kısa bir süre geçmesine rağmen İstanbul Birinci Adli Tıp İhtisas Kurulu olayla ilgili nihai kararını açıkladı. Aras’ın beyninden ve diğer dokularından elde edilen örneklere göre, "Ölüm ateşli silah yaralanmasına bağlı kafatası ve yüz kemik kırıkları ile birlikte beyin kanaması ve beyin doku harabiyeti sonucu meydana gelmiştir. Aras’ın kafatasında mermi giriş çıkış yarası tespit edilememiştir. Atış mesafesi yönünden bir değerlendirme yapılamadı ve vücutta ateşli silah ürünü elde edilemedi. Kişinin ölümüne neden olan yüksek kinetik enerjili harp silahı veya kapsülünde domdom kurşunu bulunan av tüfeğiyle bitişik, bitişiğe yakın veya yakın atış mesafesinden meydana gelen atışla husulünün mümkün olmuştur. Ateş edilen silahın türünün mevcut delillerle belirlenememiştir. Yüksek kinetik enerjik silah veya kapsülünde domdom kurşunu bulunan av tüfeğinin mi kullanıldığının mevcut verilerle ayrımı yapılamamıştır. Aras’ın gaz fişeği kapsülünün çarpması, molotof kokteyli, yaralayıcı, delici, kesici alet ve kısa namlulu silahla yaralanması mümkün değildir" denildi.

ADLİ TIP UZMANI DA AYNI DOĞRULTUDA GÖRÜŞ VERMİŞTİ
Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Balcalı Hastanesi’nde Adli Tıp Uzmanı Prof. Dr. Ahmet Halil ise adli tıp raporu çıkmadan aylar önce otopsi raporunda çocuğun kafasının büyük bir kısmının olmadığı, beyin dokusundan çok az miktarının kaldığı, kafasında kubbe kemiklerinin tamamına yakınının kalmadığının belirtildiğine dikkat çekerek şunları söylemişti:
"Bu muhtemelen yüksek kinetik enerjili bir silahın çocuğun kafasına çarpmasıyla oluşmuş olabilir. Bu bir av tüfeği gibi, piyade silahı, Kalaşnikof gibi silahların kafasına gelmesiyle oluşabilir. Ya da şimdiye kadar görmedik ancak çok yakın mesafeden bir biber gazının kapsülünün isabet etmesiyle oluşmuş olabilir. Bu raporda yok ancak muhtemelen bunun için arkadaşlar deri örnekleri almıştır onların da kimyasal analizleri yapılacaktır. Atış mesafesinin hesaplanması için. Ancak kafanın yüksek kinetik enerjiyle bir bölümünün olmadığın otopsi raporu söylüyor. Gaz kapsülü olma olasılığı daha az gibi duruyor. Tabi olay yerinin daha detaylı incelenmesi gerekiyor. Güvenlik kuvvetleriyle çocuğun arasındaki mesafenin çok iyi bilinmesi gerekiyor. Gaz kapsülü çok yakından sıkıldıysa belki böyle kinetik enerji etkisi yapabilir. Ama bu olay daha çok bir silahın sıkılmasıyla olmuş gibi duruyor. 50-100 metre mesafeden bu olayı biber gazı kapsülünün yapması zor görünüyor. Bu zamana kadar gördüğümüz örneklerde biber gazı kapsülü kafada kırıklar çökme oluşturuyor ama kafanın bu kadar tahribata yol açacak sonuçlar doğurması zor görünüyor."

3 AY SONRA BİR ÇOCUK DA GÖZÜNDEN VURULMUŞTU
İbrahim Aras’ın, Hürriyet Mahallesi’nde hayatını kaybettiği yere çok yakın bir yerde 3 ay sonra da 13 yaşındaki Furkan Oğuz damdan olayları seyrederken gözünden vurulmuş, bir hafta yoğun bakımda yattıktan sonra gözünü kaybetmişti. Polis uyuşturucu tacirlerinin mesken tuttuğu Hürriyet Mahallesi’nde çocukları torbacıların korsan gösteriye sevk ederek rahat uyuşturucu satmaya çalıştığını bu nedenle de polis mahalleye girdiğinde domdom kurşunlu tüfeklerle ateş açtığını belirledi. Bu nedenle Aras hayatını kaybederken Oğuz ise gözünden oldu. Polis başka çocukların zarar görmemesi için mahalleye sürekli şok baskınlar yapıyor. Aras olayından sonra polis mahalleye en az 15 operasyon ve uygulama yaptı.
(İHA)