Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink’in öldürülmesine ilişkin yeniden görülen davanın ertelenmesinin ardından CHP’li Sezgin Tanrıkulu Mahmut Tanal bir açıklama yaptı. CHP’li Tanal, “Ergenekon davasında, balyoz davasında KCK ve Odatv davasında olmayan örgütü yaratan bir zihniyet, maalesef bugün buradaki örgüte ulaşamıyor, bulamıyorsa buda adaletin geldiği nokta ve adaletin krizde olduğunu göstermektedir” dedi.

Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink’in öldürülmesine ilişkin davanın ertelenmesinin ardından, CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu ve CHP İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal basın mensuplarına bir açıklama yaptı.

Cinayetin ardından 7 yıla yakın zaman geçtiğini hatırlayan CHP’li Tanrıkulu “Halen yargılama devam ediyor, halen adalet arayışı devam ediyor. Bugün Dink ailesinin basın açıklaması aslında bütün vicdansızlara verilen en büyük cevaptı. Hrant Dink ölümünden sonrada toplumun vicdanı olmaya devam ediyor. Tek öğretemediği var katiller, derin devlet ve yargı mensupları. Yargıtay bu büyük cinayete maalesef kahve muhabbeti çetesi muamelesi yaptı. Bizim görüşümüz önceden beri aynıdır. Bu derin devletin kendi çerisinde örgütlendiği bir cinayettir. Arkasındaki güçler açığa çıkarılmamıştır. O gün görevde olan 24 kişiyle ilgili olarak hiçbir işlem yapılmamıştır. Herkes terfi edilmiştir. Bu terfilerde yargılamanın yeni başladığı bu günlerde devam etmiştir” dedi.

Yeniden yakalama kararının CMK 100. maddesi uyarınca tüm koşulların gerçekleşmiş olması nedeniyle verildiğini vurgulayan CHP’li Tanal ise şunları söyledi:

“Burada tabii ki mevcudu olan Avrupa İnsan Hakları sözleşmesi Türkiye’yi bu davadan dolayı mahkum etmiştir. Çünkü etkin soruşturmayı yapmamıştır. Yargıtay’ın bu olayda sanki çek senet mafyası varmış gibi bu cinayeti organize eden kişilerin örgütlü bir suç olmadığı kanaatine varmış ki bu çok tehlikeli bir düşünce. Gerek Ergenekon davasında balyoz davasında KCK ve Odatv davasında olmayan örgütü yaratan bir zihniyet maalesef bugün buradaki örgüte ulaşamıyor, bulamıyorsa buda adaletin geldiği nokta ve adaletin krizde olduğunu göstermektedir.”