Almanya'daki Deniz Feneri e.V. ile bağlantılı olarak yürütülen soruşturma kapsamında 20 sanık hakkında açılan dava kapsamında aralarında sunucu Uğur Arslan'ın da bulunduğu 14 kişi tanık sıfatıyla dinlendi.

İstanbul 6. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmada aralarında Zekeriya Karaman ve Mustafa Çelik'in de bulunduğu 9 tutuksuz sanık hazır bulundu. RTÜK eski Başkanı Zahid Akman'ın da aralarında bulunduğu 11 tutuksuz sanık ise duruşmaya katılmadı. CHP İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal da duruşmayı takip etti. Duruşmada savunma yapan 'Özel belgede sahtecilik' ve 'Görevi kötüye kullanmak' ile suçlanan tutuksuz sanık Bedrettin Bülent Bilgin kendisine isnat edilen suçlamaları kabul etmeyerek, “Deniz Feneri’nde 2002-2007 yıllarında büro elemanı olarak görev yaptım. Mehmet Gürhan’ın talimatıyla 2004 yılında Almanya’da 50 bin Euro parayı bankadan çektim ve Mehmet Gürhan’a teslim ettim. Gürhan'ın talimatını yerine getirdim ve bir daha da para yatırma ve çekme işlemi gerçekleştirmedim. Ne Almanya'dan Türkiye'ye, Ne Türkiye'den Almanya'ya 'para', 'alındı belgesi' ya da 'makbuz' getirmedim. Yurtdışına giriş ve çıkış kayıtlarım da incelendiğinde söylediklerimin doğru olduğu görülecektir. Sahte alındı belgesi de düzenlemedim. Beraatıma karar verilmesini talep ederim” dedi.

Kendisine imza yetkisinin olup olmadığının sorulması üzerine sanık Bedrettin Bülent Bilgin imza yetkisinin olmadığını söyledi.

Mahkeme Başkanı’nın sanığın sözlü olarak verdiği savunmasını tutanağa geçirdiği sırada CHP İstanbul Milletvekili bulunduğu yerden Mahkeme Başkanı’na seslenerek sesini duyamadığını, yüksek sesle konuşmasını istedi. Mahkeme Başkanı aynı ses tonuyla katibe, sanığın savunmasını yazdırması üzerine Tanal, “Sesinizi duymuyorum. Gelişimizden rahatsız olduysanız söyleyin” dedi. Bu sırada sanıklar, “Biz duyuyoruz” diyerek seslendiler. Bunun üzerine ise Mahkeme Başkanı, sanıkların söz almadan konuşmaması konusunda uyardı.

Duruşmada aralarında sunucu Uğur Arslan'ın da bulunduğu 14 tanık dinlendi. Uğur Arslan Ankara’da verdiği ifadesini tekrar ettiğini söyleyerek, “Kamera ve sahne önünde sürekli bulunuyorum. Dava konusu Kanal 7'de naklen yayın aracıyla belge gönderilmesiyle ilgili bilgim yoktur’’ dedi.

Tanık olarak ifade veren Ünal Kaymakçı, Mehmet Gürhan'ı Almanya'da avukatı olarak temsil ettiğini belirterek, “Mehmet Bey'i cezaevinde ziyaret ettim. Talebi üzerine genel bir vekaletname hazırladım. Mehmet Bey'in yetkilendirdiği kişi Zekeriya Karaman'dı. Ben vekaletnameyi Mehmet Bey'e götürdüm okudu ve imzaladı. Bu vekaletnameyle ne tür bir işlem yapıldığına dair bir bilgim yoktur” dedi. Duruşmaya tanık olarak katılan diğer 12 kişi ise eski ifadelerinin geçerli olduğunu söylediler.

Müşteki Tülay Doğan'ın davaya katılma talebini içerir dilekçe gönderdiğini açıklayan mahkeme heyeti, şikayetçinin daha önce konsolosluk aracılığıyla şikayetten vazgeçme dilekçesini gönderdiğini belirterek, yerleşik Yargıtay içtihatlarına göre şikayetten vazgeçmenin mümkün olmadığından Doğan'ın mağdur sıfatıyla beyanlarının alınması için Almanya adli makamlarına yazı yazılmasına karar verdi.

Duruşma eksikliklerin giderilmesi için ertelendi.