Diyarbakır'ın Bismil ilçesinde, önceki gün çıkan arazi anlaşmazlığı kavgasında 8 aile mensubunu kaybeden Üstün ailesi bireyleri, Silvan ilçesinde dualar eşliğinde yürüyerek olayı protesto etti.

Üstün ailesi fertleri ve vatandaşlar Kale Mahallesi'ndeki taziye evinden ellerinde kaybettikleri yakınlarının fotoğraflarının yer aldığı pankart ile "Bu bir çatışma değil katliamdır", "katiller bulunsun hesap sorulsun", "Üstün ailesi yalnız değildir, acılarına ortak ol" yazılı dövizlerle yürüyerek Hükümet Konağı önünde toplandı. Burada grup adına açıklama yapan hayatını kaybeden 8 kişinin yakını ve Üstün ailesinin avukatı Şehla Özkan, yaşanan olayın bir çatışma değil, katliam olduğunu vurguladı. Özkan, 27 Temmuz'da Başköy mezrasında yaşanan katliama ilişkin seslerini duyurmak amacıyla toplandıklarını ifade ederek, "Basında bu vahim olay her ne kadar arazi anlaşmazlığından doğmuş bir çatışma gibi yansıtılmış olsa da işin esası 8 suçsuz, günahsız, savunmasız ve masum insanın hunharca katledilmesidir. Bu mübarek ramazan ayında vuku bulan bu katliamın, hiçbir şekilde; dini, vicdani ve ahlaki zeminde yeri ve tanımı bulunmamaktadır" dedi.

İskan Üstün ve oğlu Ömer Üstün, Muzaffer Üstün ve oğlu Ahmet Berat Üstün, Mustafa Üstün ve oğlu Mehmet Üstün, Fuat Vecdi Üstün ve kardeşi Faruk Üstün'ün, gözlerini kan bürümüş bir güruh tarafından acımasızca öldürüldüğünü dile getiren Özkan, hayatını kaybeden 8 kişiden geriye gözü yaşlı annelerin, yetim kalmış çocukların, taze gelinlerin ve hiçbir şeyden haberi olmayan 40 günlük bebeklerin kaldığını belirtti. Özkan, bu olayın gerçek faillerinin bir an önce bulunarak, en ağır şekilde cezalandırılmasını istediklerini kaydederek, şöyle dedi:

"Her ne sebeple olursa olsun yaşanmış bu olay bir insanlık suçudur. Hiçbir gerekçe insanın en temel hakkı olan yaşam hakkının elinde alınmasına sebep olarak gösterilemez. Üstün ailesinin yaşanan bu süreçte büyük kayıp vermiş olmasına rağmen, yalnız olmadıklarını, binlerce insanın acılarına ortak olduklarını, taziye ziyaretlerindeki katılımla şahit olduk. Toprağa verdiğimiz bu 8 can için, Allah'tan rahmet, ailelerine ve sevenlerine başsağlığı diliyoruz. Bu ve bölgenin değişik kesimlerinde meydana gelen benzeri hadiselerin tekrar yaşanmaması temennisi ile 27 Temmuz’un son olmasını diliyoruz. Gerçek faillerin bulunması için gerekli soruşturmanın bir an önce tamamlanmasını, adil yargıdan bekliyor, desteklerinden dolayı bizi yalnız bırakmayan herkese teşekkür ediyoruz. Bu olay açıklığa kavuşuncaya kadar takipçisi olacak, aziz hatıralarına sevgi ve saygılarımızla, onları asla unutmayacağız."

Açıklamanın ardından temsili yoklamada ölenlerin isimleri tek tek okunarak, aile 'burada' denildi. Grup daha sonra aile mezarlığına yürüdü. Aile mezarlığına gelen kalabalık burada dua okuduktan sonra sessizce dağıldı.