El-Kaide terör örgütüne üye olmak ve örgüte yardım etmek suçlamasıyla yargılanana 12 sanığın duruşmasına başlandı. Acun Ilıcalı ve Adnan Oktar'a saldırı hazırlığında oldukları iddia edilen sanıklar, bu suçlamayı reddetti. Sanık Erdal Mirzayev, "Rusya sınırında Çeçen direnişçilere destek verdik. Çatışmalarda yaralandık ve Türkiye'ye tedavi için geldik” dedi.

İstanbul, Tekirdağ ve Çorlu’da yapılan operasyonlarda El-Kaide üyesi olduğu iddia edilen 12 şüpheli yaklaşık 22 kilo A-4 patlayıcı madde ile gözaltına alınmıştı. Acun Ilıcalı ve Adnan Oktar'a suikast hazırlığında olduğu iddia edilen 12 şüpheliden 7’si tutuklanmış 5 şüpheli ise serbest bırakılmıştı.

İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada 12 sanığın yargılanmasına başlandı. Duruşmaya sanık Yahya Öztürk dışında Erdal Mirzayev, Ali Aksoy, İsmail Mustafa Köse, Resul Demir, Muammer Gökhan, Ahmet Kaya, Akın Topaloğlu, Asıf Mirzayev, Rauf Abbasov, İsmail Yıldırım, Sezgin Yılmaz katıldı.

Duruşmada savunma yapan Erdal Mirzayev Türkiye’de herhangi bir eylem hazırlığında olmadıklarını söyleyerek "Biz Rusya sınırında Çeçen direnişçilere yardım ediyorduk. Orada çatışmalarda yaralandığımız için Türkiye'ye tedavi amacıyla geldik. Daha sonra ailelerimizi de Türkiye'ye getirdik. Aramalarda polisle problem yaşamamak için sahte Türk kimliği çıkardık. Suriye'ye geçmek için yol araştırıyorduk. Sınırda yakalandık" dedi.

Erdal Mırzayev’den sonra söz alan kardeşi genel cerrah Asıf Mırzayev, kendisi gibi Genel Cerrah Uzmanı olan sanık Akın Topaloğlu ile internet üzerinden bir tıbbi yardım sitesi aracılığıyla tanıştıklarını söyledi.

Mirzayev kardeşler Türkiye'de planladıkları saldırı öncesi atış talimi yaptıkları iddiasını reddederek ‘’ Patlayıcı madde yapmayı denedik patlayıcı yapımında kullandığımız malzemeleri, parasını vererek Topaloğlu'na aldırdık ama Topaloğlu'nun patlayıcı konusundan haberi yoktu” dediler.

Aynı zamanda Topaloğlu'nun, evini kendilerine açtığını belirten Mirzayev kardeşler "Türkiye'de birinden şüphelenince hemen ihbar ediyorlar. O yüzden kimseyle yüzgöz olmayalım diye hiç evden çıkmadık. Bir şey lazım olduğunda Topaloğlu'ndan istiyorduk” ifadelerini kullandı.

Sanıklardan Ahmet Kaya hazırlanan iddianamede sakal bırakmasının ve İslamiyete göre yaşamasının suç olarak görüldüğünü ifade ederek “Suriye’ye gidiş gelişlerimiz örgüt toplantılarına katılmak olarak değerlendiriliyor. Biz İslami eğitim almak için önce Mısır El Enser üniversitesini düşündük. Mısır'da yaşam şartları çok pahalıydı. Çok araştırdık. En uygunu Suriye'deydi. Biz İslami eğitim almak için gittik. Suriye'de bir iç savaş çıkmıştı. Türk'leri gördüklerinde ya öldürüyorlar ya da tutukluyorlar. Biz de oradan ayrıldık. Böyle bir durumda El Kaide üyesi olsam orada kalırdım” dedi.

Sanık İsmail Mustafa Köse ise örgütle ilişkisinin olmadığını şehir hayatından uzaklaşmak için hobi olarak av tüfeğiyle atış yaptıklarını söyledi. Duruşmada söz alan diğer sanıklarda İslami kurallara göre bir hayat sürdürdükleri için El Kaide üyeliği ile suçlandıklarını belirtti.

Ev ve iş yerlerine ait kroki ve fotoğrafların ele geçirildiği Adnan Oktar, müşteki olarak davaya katılmak için mahkemeye dilekçe sundu. Ara kararını açıklayan mahkeme tutuklu sanıklardan Ahmet Kaya ile Sezgin Yılmaz’ın tahliyesine karar verdi. Adnan Oktar’ın davaya müdahillik talebini kabul eden mahkeme heyeti duruşmayı ileri bir tarihe erteledi.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede 7’si tutuklu 12 şüpheli hakkında “El Kaide terör örgütüne üye olmak, Patlayıcı madde bulundurmak, Resmi belgede sahtecilik” suçlarından 15 yıldan 34 yıla kadar hapis cezası isteniyor.