Olay, merkez Seyhan ilçesi Reşatbey Mahallesi'nde 23 Ocak 2012'de meydana geldi. İddiaya göre, ailesiyle tartıştıktan sonra evi terk eden 17 yaşındaki B.A., gece saat 02.00'ye kadar sokaklarda dolaştı. B.A., üşüyünce daha önce çalıştığı kafenin açık bırakılan penceresinden ısınmak için girdi. Acıkınca işyerinin buzdolabında bulunan yiyecekleri yiyen B.A., daha sonra burada uyuyakaldı. Sabah kafeyi açan işyeri sahibinin oğlu 16 yaşındaki M.T.’ye uyurken yakalanan B.A., "Kimseye bir şey söyleme" diyerek kafeden ayrıldı. Olayı oğlundan öğrenen kafe işletmecisi 52 yaşındaki Hasan T., ambalajını henüz açmadığı kaşar peynirin ve salamın yendiğini, 5 kutu gazozun içildiğini ve 20 liralık zararı olduğunu iddia ederek B.A. hakkında şikayetçi oldu. Cumhuriyet savcısı da, B.A. hakkında 'nitelikli hırsızlık ve işyeri dokunulmazlığını ihlal etmek' suçundan 9 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açtı.
Tutuksuz yargılanan sanık B.A., 3'üncü Çocuk Mahkemesi'ndeki savunmasında suçlamayı kabul etmedi. Sanık B.A., “Evden kaçmıştım. Üşüyüp karnım acıkınca, daha önceden çalıştığım ve penceresi sürekli açık bırakılan kafeye girdim. Birkaç dilim kaşar peyniri ve salam yiyip bir kutu da gazoz içtim. Hırsızlık yapmadım. Ben aç olduğum için yaptım. Bir de daha önceden tanıdığım insanlar olduğu için anlayışla karşılarlar diye düşündüm” dedi.
Mahkeme hakimi, sanık B.A.'nın, 'acıktığı için 20 lira değerinde gıda maddesi yemiş olması ve işyerinde bulunan başka eşyaları da çalmadığı' için TCK'nın 145/1 maddesi gereğince 'ceza vermekten vazgeçilmesine' hükmetti. İşyeri dokunulmazlığını ihlal suçundan ise 6 ay 20 gün hapis cezası verip, daha önce hiç suç işlemediği ve bir daha da suç işlemeyeceğine kanaat getirerek hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verdi.
