Doğu Karadeniz’in en büyük kenti olan Trabzon, Anadolu topraklarındaki son imparatorluğun başkentiydi. Trabzon’un MÖ 756 yılında Sinop'a yerleşen Miletli kolonicilerce aynı yüzyılın içinde kurulduğu kabul ediliyor. İstanbul 1204 yılında Haçlılar tarafından işgal edilince Bizans İmparatoru Andronikos’un torunu Aleksios Komnenos adamlarıyla birlikte Trabzon'a gelmiş.

Gürcistan Kraliçesi olan teyzesi Tamara’nın da yardımıyla Trabzon’da kendisini Bizans İmparatoru ilan etmiş. İstanbul 57 yıl sonra tekrar Bizanslıların eline geçtiğinde bile Komnenos’un ardılları imparatorluk iddiasından vazgeçmemiş. Bu nedenle Aleksios Kommenos tarafından kurulan ve tarihe Trabzon Rum İmparatorluğu olarak geçen bu devlet, kültürel ve siyasi anlamda Bizans'ın devamı olarak kabul edilmiş. Bu dönemde kente bir başkente yaraşır güzellikte eserler inşa edilmiş.

Trabzon korunaklı surları ve saraylarıyla İstanbul’un küçük bir kopyası gibiymiş. Bu yüzden Fatih, Trabzon’un alınmadan İstanbul’un fethinin tamamlanmayacağını söylemiş. Dediğini de yapmış; karadan ve denizden kenti kuşatmış. 15 Ağustos 1461 günü son imparator David Kommenos 42 gün süren bir kuşatmadan sonra pes edip kenti teslim etmiş.

Trabzon, 19. yüzyılın ilk yansında uluslararası bir ticaret merkezi durumuna gelmiş. Ancak 1869 yılında Süveyş Kanalının açılması ve 1872 yılında Batum-Tiflis demir yolunun hizmete girmesinden sonra Trabzon Limanı önemini yitirmiş ve kentin yükselişi durmuş. 20. yüzyıl başında 19500 Türk, 8200 Rum ve 6000 Ermeni'nin yaşadığı Trabzon’da tam 95 kilise varmış. Şimdi bunlardan yalnızca biri ibadete açık. O da İskenderpaşa (Ganita) Mahallesindeki Sancta Maria Latin Katolik Kilisesi.

Trabzon Gezilecek Yerler Listesi:

Ayasofya

Trabzon’un imparatorluk başkenti olduğu yıllardan kalma en önemli yapı Fatih Mahallesindeki Ayasofya. Gerçek Bizans imparatorunun kendisi olduğunu kanıtlamak isteyen Manuel Kommenos İstanbul'daki imparatorluk kilisesiyle aynı adı taşıyan bu yapıyı inşa ettirmiş. Ayasofya’ya üç yönüne eklenen sundurmalarla üç giriş verilmiş. Güneydeki sundurmanın dış cephesinde insanlığın yaradılışı kabartmalarla anlatılıyor ki yapının en etkileyici yeri burası. Yapının duvarlarının eskiden bütünüyle fresklerle kaplı olduğu biliniyor. 13. yüzyılın sonuna tarihlenen olağanüstü güzellikteki fresklerinin 55 sahnesi günümüze ulaşabilmiş. Ayasofya’nın 30 metre kadar batısında üç katlı bir çan kulesi var. 1964 yılında müze olarak ziyarete açılan Ayasofya’nın avlusunda çevredeki tarihi yapılardan getirilmiş yazıtlar ve mezar taşlarıyla bir Roma tapınağının kalıntıları sergileniyor.

Fatih (Ortahisar) Camisi

Ortahisar semtindeki Fatih (Ortahisar) Camisi ise Panagia Hrisokephalos (Altın başlı Meryem) Manastırının ana kilisesiymiş. Fetihten sonra camiye çevrilen yapının adını mozaikten yapılmış ve başı altın ile örtülmüş bir Meryem Ana resminden aldığı biliniyor. Burası Trabzon Rum İmparatorluğu döneminde, hem krallık hem de metropolitlik katedraliymiş. Krallar burada taç giyer ve cenaze törenleri yapılıp gömülürlermiş. Geçmişte duvarlarını freskler ve tabanını da mozaikler süslüyormuş.

Yeni Cuma Camisi

Trabzon imparatorlarının taç giydiği bir başka yer ise İç Kale’deki Hagios Eugenios kilisesiymiş. 11. yüzyılda inşa edildiği bilinen yapı o zamanlar kentin koruyucu azizi olarak kabul edilen Eugenios’un adını taşıyormuş. Fatih, kenti fethettikten sonra ilk cuma namazını burada kılmış ve camiye çevirdiği kiliseye Yeni Cuma Camisi adı verilmiş.

Boztepe

Boztepe gibi Trabzon'u ayağınızın altına alacağınız gezi mekanını da bir köşeye not alın. Boztepe'nin mis gibi havası eşliğinde içeceğiniz semaver çayı ile muhabbetler koyulaşacak ve oturduğunuz çardaklardan kalkmayı hiç istemeyeceksiniz. O halde Trabzon gezinizde Boztepe'yi başköşeye almayı ihmal etmeyin.

Kızlar Manastırı

Boztepe’de 1923 yılına kadar işlevini sürdürmüş bir kadın manastırının kalıntısı var. Halk arasında Kızlar Manastırı olarak bilinen Panagia Theoskephastos (Tan­rının koruduğu Bakire) Rum Manastırı, eski bir Mitra tapınağının yerine inşa edilmiş ve tıpkı bir kale gibi yüksek duvarlarla çevrilmiş.

Küçük Ayvasıl Kilisesi

Maraş Caddesi’ne açılan ara sokaklardan birinin üzerinde de kentin en eski (7.yüzyıl) kiliselerinden biri bulunuyor. Burası da imparatorlarının gömüldüğü bir yermiş, Trabzon’un fethinden sonra da kilise olarak kullanılmaya devam edilen yapıya Küçük Ayvasıl Kilisesi deniyor.
Esentepe (Maşatlık) Mahallesinde de kayalara oyulmuş dört şapelle bir büyük kilisenin kalıntıları var. Boztepe'nin kuzey yamacındaki kayaların 5. yüzyılda Aziz Sabbastarafından manastıra çevrildiği sanılıyor. Ancak kiliselerin bulunduğu yere çıkmak olanaksız. Trabzon’da Nakip Camisi, Kudrettin Camisi ve Küçük Fatih Ca­misi gibi camiye çevrilmiş başka kiliseler de bulunuyor.

Eirene Kulesi

Deniz kıyısından başlayarak kentin arkasındaki tepelere kadar uzanan ve günümüze sapasağlam ulaşan Trabzon surları İmparator 2. Aleksios döneminde inşa edilmiş. Fatih Cephaneliği olarak bilinen Eirene Kulesi’de aynı dönemden kalma bir başka yapı. İskenderpaşa Camisi ile Gülbahar Hatun Camisi ve İmareti Osmanlı döneminden kalma en önemli eserler.

Kaymaklı Manastırı

Ermenilerden kalma en önemli eser ise Trabzon'a 3 km uzaklıkta Kaymaklı köyünde Değirmendere vadisine bakan bir tepenin üzerinde yer alan Kaymaklı Manastırı. Amenapırgıç (Kaymaklı) Ermeni Manastırı 1915 yılına kadar Trabzon’da işlevini sürdüren tek Ermeni manastırı ve Ermeni Piskoposluğunun da ikametgahıydı. Şimdi özel mülkiyet olan manastırın en güzel yapısı ise boydan boya fresklerle süslü şapeli.

Trabzon Kalesi

Derince bir hendeği olan içerisine birçok kişinin girebileceği Trabzon kalesinin içerisinde camisi, mahzenleri, muhafazacı evi ve cebe haneleri yer almaktadır.

Uzungöl

Herkes bilir ki Trabzonda gezilecek yerler denildiğinde şüphesiz ilk düşünülen Uzungöl olacaktır. Adını da fotoğraflarını da sıkça duyup göreceğiniz Uzun göl tabiat harikasının ta kendisidir.

Çal Mağarası

Trabzon'un sahip olduğu mağaralarla farklı bir konuma koyulduğu düşünüldüğünde Trabzon'a geziye gittiğinizde mağaralara gitmemenin sizlere pişmanlık yaşatacağını söylemek yerinde olacaktır. O halde Çal mağarasından Şolma yaylasına,Mavura yaylasından Karadağ yaylasına, Hıdırnebi yaylasından Kuruçam ve Lapazan yaylasına kadar birçok seçenek Trabzon yaylalarından biri olarak gezinize dahil edilmeyi bekliyor.

Altındere Vadisi

Trabzon'da görülmesi gereken yerler kapsamına alabileceğiniz birçok yerden ve yayla seçeneklerinizden yukarıda bahsettik. Peki, ya daha nereler bu kapsamda sizlerle olacak? Mesela Altındere vadisine bu ölçüde ziyarette bulunabilirsiniz. Manzarası ile gözlerinize inanamayacağınız güzellikleri sizlere getiren bu vadi milli parklardan biri olmakta, derince vadisinden akıttığı su ile sizlere şahane bir görsel sunmaktadır. Zengin ölçüdeki bitkilerinden hayvan çeşitliliklerine kadar birçok yönü ile siz değerli ziyaretçilerini etkileyecek olan Altındere vadisine de ziyaret için zaman ayırmayı unutmayın.

Atatürk Köşk Müzesi

Atatürk köşk müzesinin de gezi alanlarınızdan biri olacağını söylemeden geçmeyelim. Mimari yapısıyla dikkat çeken Atatürk köşk müzesi ziyaretleri en çok kabul eden yerlerden biridir. Zağnos vadisinin muhteşem yeşilliğine ve estetik görseline şahit olmak isterseniz burasını da gezeceğiniz mekanlara dahil etmeyi es geçmemelisiniz.

Bedesten

Gelelim trabzonda görülmesi gereken yerler denildiğinde içerisinde Trabzon'a özgü birbirinden güzel ve birbirinden değerli süs eşyalarını bulabileceğiniz Bedesten ziyaretinize. Bu ziyaretinizle hem kendiniz için hem de sevdiğiniz yakınlarınız için Trabzon hatıralarına yer verebilirsiniz.

Sümela Manastırı

Trabzon gibi değerli bir ilimize gidecek olursanız Sümela manastırını sakın ola ki es geçmeyin. Trabzon'da gezilecek yerler listesi yapmayı düşünüyorsanız Sümela manastırının turistlerce büyük ilgi gören şahane görseliyle çekileceğiniz fotoğraflara yer açmayı ihmal etmeyin.

Kaynak: https://www.gezipedia.net/