Suç örgütü lideri Sedat Şahin ve 5 adamı “Adam öldürmeye azmettirmek ve kasten adam öldürmek” suçlarından tutuklandı. Şahin, mahkemede verdiği ifadede, “Düşmanlarım beni toprağa gömmek istediler. Bunu yapamayınca cezaevine gömmeye çalışıyorlar” dedi.

"Şahinler" ve "Sarallar" grubu olarak bilinen organize suç örgütlerinin yönetici ve üyelerinin de İstanbul 10’uncu Ağır Ceza Mahkemesinin 3 Kasım 2017 tarihinde yapılan duruşmasında Sedat Şahin’in tahliyesine karar verildi. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, 2 kişinin Şahinler tarafından öldürüldüğü iddiasıyla soruşturma başlatmış ve bu kapsamda Sedat Şahin hakkında gözaltı kararı verilmişti. Sedat Şahin ve 5 adamı tahliye kararının verildiği gün, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen bir başka soruşturma kapsamında gözaltına alındı. İstanbul Emniyet Müdürlüğünde işlemleri tamamlanan şüpheliler Sedat Şahin, Halis Kocaman, Eyüp Sökücü, Menderes Ak, Kemal Demirkaya ve Zühtü Kocaman gözaltına alındıktan 14 gün sonra bugün sabah saatlerinde Çağlayan’daki İstanbul Adalet Sarayı’na getirildi.

Soruşturma savcılığına çıkarılan 6 şüpheli, kasten öldürme suçundan tutuklama talebiyle Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliği’ne sevk edildi. Ancak şüphelilerin avukatları, soruşturmayı yürüten Cumhuriyet Savcısının kendilerine müvekkillerinin adli kontrol talebiyle sevk edildiği şeklinde bilgi verdiğini iddia ederek, tuttukları tutanağı Sulh Ceza Hakimliği’ne sundular.

“Önce adli tedbir sonra tutuklanma istedi”

Tutanakta, “İfade işleminden sonra saat 14.15’e kadar Sulh Ceza Hakimliği’nde Sedat Şahin’in adli kontrolü için beklenmiştir. İstanbul 2’nci Sulh Ceza Hakimliği’nde ifadeye başlanacağı sırada, dosya savcısının değiştiği, dosyanın Başsavcı vekiline tevzi edildiği, müvekkil Sedat Şahin’in de tutuklama talebiyle mahkemeye gönderildiği mahkeme hakimi tarafından beyan edilmiştir. Ayrıca ifadeler esnasında müvekkillere 3’üncü bir kişinin öldürülmesi iddiasıyla ilgili bir soru sorulmamıştır. Buna rağmen, müvekkilin ifadesi alınmadan tutuklamaya sevk yapılmıştır” denildi.

“Hakkımda madem böyle iddialar vardı neden ben cezaevindeyken hiç işlem yapılmadı”

Bu sevk karmaşası sırasında, Sedat Şahin’i desteklemek üzere adliye binasına giren kişiler, adliyenin nizamiye kapısı önünde beklemeye başladı. Sedat Şahin, ifadesinde iki gizli tanık beyanı dışında hiçbir delil bulunmadığını söyleyerek, “Tanık ifadeleri tutarlı değildir. Ben başka bir suçtan tutukluyken tahliye edilmemin hemen ardından bu dosyadan gözaltına alındım. Hakkımda madem böyle iddialar vardı neden ben cezaevindeyken hiç işlem yapılmadı? Öldürüldüğü iddia edilen Şeref‘in eşi ‘kayboldu’ demesine rağmen yine bu iddia çok sonradan ortaya çıkmış ve işlem yapılmıştır” dedi.

“Düşmanlarım beni toprağa gömmek istediler”

İddia edilen olayın geçtiği tarihte kardeşi Nihat’ın cezaevinde olduğunu kaydeden şüpheli Şahin, “Öldürüldüğü iddia olunan kişi aslında firari konumdadır. Beyanlarda adı geçen Mahmut Tütünce ve Volkan adlı kişileri hiç tanımam. Fatih kod adlı gizli tanık esasen Fikret Uludağ’dır, diğer gizli tanık ise bu kişinin eşidir. Bu Fikret Uludağ’ı hukuksuz işlemleri ve dolandırıcılığı nedeniyle dışladım. O da gitti Galip Öztürk ve Sarallara yaklaştı. Düşmanlarım beni toprağa gömmek istediler. Bunu yapamayınca cezaevine gömmeye çalışıyorlar. Soruşturma savcısı hakkımda adli kontrol talebinde bulunmaktayken, dosya elinden alınmış ve amir savcı tarafından tutuklamaya sevk edildim. Tahliyemi talep ediyorum” diye konuştu.

Hakimlik, Sedat Şahin ve beraberindeki 5 kişiyi Şeref Akbaş adlı kişiyi tasarlayarak öldürmek suçundan tutukladı. Sedat Şahin’in oğlu Serkan Şahin de karar okunduktan sonra babasına sarıldı. Şüpheliler cezaevine götürülmek üzere adliyeden çıkarıldı.

(Başak Akbulut /İHA)