Bir buçuk asır öncesinin Trabzon’un, en varlıklı Rum işadamlarından, biri olan 41 yaşındaki  Konstantin Kabayanidis tarafından 1890 yılında yaptırılarak günümüze kadar gelen Köşk Trabzon’un en önemli tarihi ve turistik simgelerinden biri kabul edilmektedir.

Soğuksu’da o dönemlerde yaşayan gayri Müslim ailelerden kalan köşkler, konaklar ve araziler mübadeleden sonra el değiştirmiş olmasına rağmen, günümüze kadar gelebilmişlerdir.

İçlerinde en tanınan bilineni ATATÜRK köşkü olsa da, halen daha kullanılan eski konaklar köşkler bugünkü sahipleri tarafından kullanılmaya devam etmektedirler.

Kostaki, Kabayanidis, Gülgeryani, Vistiripolis, Çillioğlu, Dr.Midyat zamanın en tanınmış ailelerindendi.

En varlıklıları sayılan Kostaki ve Kabayanidis birbirleriyle yakın akraba olmalarına rağmen birbirlerini hiç çekemezlerdi.

(Köşkü 1890 yılında yaptıran sanayici, bankacı, işadamı Kabayanidis)

Öyle ki her ikisi de soğuksudaki en muhteşem konaklara sahip olmalarına rağmen köşk yolunda birbirlerini görmemek, karşılaşmamak için şu anda kullanılan köşke çıkış yolunu Kabayanidis, iniş yolunu da Kostaki yaptırmıştır.

Her ikiside Soğuksuya, iç ve dış mimari özellikleri üst düzey olan konaklar yaptırınca soğuksu o yıllar zengin Rumlar tarafından cazibe merkezi haline gelmiş ve sonradan bir çok zengin rum aile tarafından da soğuksu’ya konaklar ve köşkler yaptırılmıştır.

Düşünün bir kere, yapımında bütün malzemelerini gemilerle (Fransa)Marsilya’dan getirdiğiniz  köşkü zamanın en iyi ustalarına ve mimarlarına yaptırıyorsunuz.

Kalabalık bir ailesiniz ve Trabzon’un banka sahibi en varlıklı kişisi sizsiniz.

(Köşk yapıldıktan sonraki ilk fotoğraflarında arkada görünen mavi turkuazlı camekanlı müştemalatıda yakın tarihde yıkılmıştır.)

İçerisinde onlarca kişiyle birlikte yaşayacağınız günlük eşyalarınızı bile yurt dışından getirtiyorsunuz.

Yakın geçmişe kadar arka odaları ve ardiyeleri tıka basa günlük yaşam araçları ve gereçleri ile dolu olan köşkün içindeki yüzlerce emtialar neredeler şimdilerde kim bilir.?

İçerisinde onlarca tablo, antika mobilyalar ve araç gereçlerden neredeyse içerisinde adım atılmayacak haldeyken bugün maalesef hiç biri yok. Şu anda olanların bir çoğu da sonradan farklı yerlerden getirilmiş köşkün içerisine yerleştirilmişlerdir.

Bir kaç yıl öncesine kadar bir önceki belediye başkanı döneminde girişde ki antika Türkuaz mavisi ahizeyi tamir etmek için bilardo masasının üstüne merdiven dayayarak tamir etmek isteyen elektrik ustası güzelim ahizeyi çatlatmıştır.

(Kabayanidis'in çocukları süslenmiş at arabalarıyla bir merasime gitmeden önce)

Son yılların idarecileri ve sorumluları köşke gerekli ilgi ve alakayı gösterememişlerdir. Yine çok yakın bir zamanda girişteki salonun altındaki su sarnıçını hazine bulmuş edasıyla afişe etmek için güzelim yer döşemeleri kırılmış zayii olmuştur. Yakın tarihine birebir şahit olduğumuz köşkle aynı sokakta çok yakın komşu olmamız itibariyle, o zamanlar müze olarak  çok rağbet görmeyen köşk bugünkü gibi binlerce turistin geldiği bir konumda değildi. 

Sadece devlet büyüklerinin Trabzon’u ziyaretlerinde ağırlandığı Norveç ve İsveç’den gelen okul gemilerinin ziyaret edildiği bir konumdaydı.

80'li yıllara kadar çok kapsamlı bir tadilat görmese de aralarda yapılan küçük restorasyonlar bile korunmasına yardımcı olamamıştır.

Kabayanidis ve ailesi mübadelede Trabzon’u terk edince sahip olduğu köşk yıllarca burada kalan bakıcıları tarafından korunmaya çalışılsa da, Cumhuriyet ilan edildikten sonra Kurucu önderimiz ATATÜRK'ün Trabzon’u ziyaretlerinde ikametgahına açılmıştır.

(Atatürk Köşkü içerisinde Vavtis töreni)

Gazi hazretleri üç defa gelip konakladığı köşkü çok beğenmiş ve bütün mirasını da Türk halkına bu köşk de bağışlamıştır.

1937 de son defa Trabzon’a gelip köşk de misafir edilen ulu önder ATATÜRK den sonra köşk yıllarca boş kalmış ve o boş kalmışlıkdan bugüne kadar olan zaman aralığında dönem dönem içindeki köşke ait olan bütün eşyalar nedense kaybolmuştur.

Şu anda köşkün içinde bulunan,Gazi paşanın kendi elleriyle işaretledikleri Dersim harbiyle ilgili Türkiye haritası ve o günlerden bugünlere kalan bir kaç eşyadan başka bir şey kalmamıştır.

(Köşkün sahiplerinin köşk içerisindeki, girişteki salonda mavi turkuaz ahize altında yedikleri bir akşam yemeğinden bir fotoğraf. Bu ahize tamiratında çatlamış olsada hala daha girişdeki salonda bütün ihtişamıyla ziyaretçilerini karşılamaktadır.)

1959 yılından beri soğuksudaki ATATÜRK köşküyle aynı sokaktaki arazimizde ikamet etmekteyiz. Çocukluğumuz gençliğimiz bu mahallede geçti. Bir çok efsaneyi o dönem köşkün bakıcılarından ve görevlilerinden işittik

Gözlerimizle birebir şahit olup gördüğümüz o yılların Köşkü ile bugünkü köşkü kıyaslama bile kıyaslayamazsınız.

Çok değerli antika tabloların ve sanat eseri sayılan mobilyaların ve  ev halkının kullandığı bir çok eşyalar zaman içinde nasıl olmuş ne olmuşsa, bildiğimiz şu an yoklar.

ATATÜRK'ün vefatından sonra kız kardeşi Makbule Boysan’a intikal eden köşkün sahibi Kabayanidisin oğlu 1973 yılında Trabzon’u ve doğduğu büyüdüğü Köşkü ziyarete elinde bir aile albümüyle geldiklerinde kendisini köşkün önünde görmüştüm. 

O albüm orijinal ve Trabzonun yakın tarihine ışık tutan siyah beyaz fotoğraflarla dolu zamanın Trabzonunun en ünlü fotoğrafçısı Kakülüdüs kardeşler tarafından yapılmış bir albümdü. 

O albümü her sayfasına kadar tek tek  görmüşlüğüm vardır.

(Restorasyon esnasında çatlatılan mavi ahize)

Yakın tarihe kadar köşkde bulunan albüm, şimdilerde nerelerde bilemem. Atatürk Köşkü Rahmetli Özal döneminde koruma altına alınmış olsa da her geçen yıl içindeki eşyaların eksilerek bugüne kadar gelebilmesi de bir şanstır.

Şimdiki Büyükşehir Belediye Başkanımız Sn.Murat Zorluoğlu’ndan, Köşkün aslına uygun restorasyon yapılacağını duyduğumuzda mahalle sakinlerinden biri olarak çok sevindiğimizi belirtmek isterim.

Köşkün geçmişten bugüne etrafında yaşayan insanlardan da görüş alınarak aslına uygun restore edilmesi en büyük temennimizdir.

Bilinen hikayelerinden daha çok, bilinmeyen yaşanmış hikayeleriyle de ön plana çıkarılması gerektiğine inanıyorum.

Belediye başkanımızın hassasiyet göstererek restorasyon işiyle bire bir ilgileneceğinden şüphemiz yoktur. Osmanlı ve Cumhuriyet dönemlerinin en önemli hatıralarının yaşandığı köşke ait bilgiler sadece köşke hiç gelmemiş insanların yazdığı kitaplarda yazılanlarla alakalı kalmamalı.

Eski günlerdeki gibi sokağında bir çok anılar biriktirdiğimiz ihtişamlı Köşkümüzü yeniden görmek ümidiyle,

Kalın sağlıcakla...

(Atatürk Köşkü’ne restorasyon esnasında tarihi bilardo masasının üzerine konan merdiven. O an Türkiye’de gündem olmuştu)