Önce Şamil Ekinci’nin bir anısı ile başlayalım..!

-Naklen yayıncı kuruluşun olmadığı

-Kombine bilet mantığının bulunmadığı

-Sponsor diye bir sektörün keşfedilmediği

-Resmi ürünlerin kulüp üzerinden satılmadığı dönemlerin Trabzonspor Başkanı Şamil Ekinci, İstanbul’da Trabzonlu iş adamlarının ayağına giderek kulüp için yardım toplar.

Önemli bir iş adamı, zamanın en marka TV’sini üreten hemşerimiz Ekinci’ye yüklü miktarda yardımını verir ama şöyle bir ricada da bulunur..

Aman benim kulübe yandım ettiğimi kimse bilmesin..”

Şimdi, günümüzde ise böyle bir üretici firma Trabzonspor’un kapısını çalarak sana şu kadar para vereyim, sponsor olayım diyor..

Süleyman Seba ile Sadri Şener Allah yalvarması yaptı

Bir başka ilginç anım ise, İzmir’den

Trabzonspor ile Beşiktaş Türkiye kupası finali oynayacak.

Hem Süleyman Seba hem de Sadri Şener, maçın başlamasına 24 saat kala TRT’ye Allah yalvarması yapıyorlar.. Maçımızı naklen yayınlasan. Çünkü iki kuruşta olsa günün şartlarına göre iyi para alacaklar.

TRT naz yapıyor.

Tek kanal.

Sonunda TRT’nin önerdiği parayı kabul edip, naklen yayın yapılıyor.

Bugün ise TV’ler kulüplerin kapısını çalıp, maçlarınızı ben yayınlayalalım diyor..

Peki, düzen niye değişti..?

Dün yukarıda anlattığım gibiydi futbol.. 

Ya bugün  kökten değişti.

Çünkü, küresel sermaye, para futbolu keşfetti.

Yani artık para, futbolun tam göbeğinde.

O nedenle futbol bozuldu.

Bizde bununla ilgili güzel bir Atasözü var.

Tüfek icad oldu, mertlik bozuldu.

Futbol ticari bir emta olunca, ruhu da bozuldu.

Para, futbolu yönetiyor.

Bir örnek verelim.

Dünya kupasının sponsorları o dünya kupasının finalini, Irak ile Mısır’ın oynamasını ister mi..?

Cevabınız hayırsa.

Mertliğin bozulduğuna inanıyorsunuz demektir.

Futbolcular Gladyatör…!

Şimdi futbol üçüncü aşamada.

Tamamen sermayeye, paraya teslim olunacak döneme giriyor.

Avrupa ligi bunun ilk emaresi.

ABD sermayesi, ülkesinde futbolu parlatamadı. Parasına para katamadı.

Sonunda Ana karaya el attı.

Jp Morgan, Avrupa Liginin, sahibi.

Ama görünürde, kulüp başkanları mal sahibi.

Futbolcular, gladyatör.. Onlardan tek farkı ölmüyorlar. Yaşadıkça para kazanıyorlar.

Statlar, arena… Zaten Arena diye anılmıyorlar mı..?

Krallar ise Kulüpler, başkanları.

UEFA ne kadar direnirse dirensin, Avrupa Ligi olacak.

Süreç oraya doğru gidiyor.

Bizim TFF’de, güya gelişmeye karşı çıkıyor.

Kim çıkıyor?

Şikeci başkan.

Hak hukuku gasp etmiş adam.

Dünyanın tekerleği, futbolu paranın esir alacağı yola doğru dönmeye başladı.

Haydi hayırlısı..

Trabzonspor hemen satılmalı..!

Avrupa ligine sonuna kadar destek veriyorum.

Bugün için ertelense bile yarın mutlaka gerçekleşecek.

Çünkü, şike olmayacak.

Çünkü, ligin takımlarının hepsi süper özellikli.

Çünkü, sponsorlar yönlendirme yapamayacak.

Çünkü, para ile alın teri birlikte kazanacak.

Çünkü, tarihi süreç buna doğru gidiyor.

Hani keşke, Trabzonspor da lige katılabilse ama bunun tek şartı var.. Futbolu keşfeden küresel sermayenin bizi keşfetmesini sağlamak.

Onu için Trabzonspor hemen bir an önce bir küresel sermaye satılmalı.

Tren kaçmadan.

Olaya cılız tepkiler koyarak değil.

Satalım Trabzonspor’u

ZAYTUNG

İstanbul'daki futbol kulüplerini Avrupa Süper Ligi'ne katılma vaadi ile dolandıran çete, polisin yaptığı operasyon ile çökertildi...