Aslında bu yazıyı günlerdir kaleme almak istiyordum. Ancak bekledim ki birileri çıksın, bu konuda bir şeyler söylesin.. Hele de son başkanın da görevi bırakarak kongre kararı alması sonrasında herkesin bir şeyler söylemesi gerektiğini düşündüm.

Şike sürecinde bunun sancısını yaşadık ve sonucunda hala mücadeleyi cılız bir sesle sürdürüyoruz..

Gelelim konumuza..

Trabzonspor Başkanı Sadri Şener, Akhisar maçı sonrasında moralsiz bir şekilde bir restaurantta çay molası veriyor. Dilimiz damağımız kurudu hem biraz nefeslenelim hem de diğer yönetici arkadaşlar da grlsin bir değerlendirme yapalım. Ne yapacağız, ne edeceğiz onu konuşalım diyor.. Oradan geçen ve İstanbul’da ikamet ettikleri öğrenilen iki otobüs taraftar, Şener’in yemek yediği yeri basıyor ve ağıza alınmayacak küfüler ve “ŞEREFSİZ” sözleri ile kendi başkanını adeta yerin dibine sokuyor. Yetmiyor otobüsün önünü kesiyor, hakarete devam ediyor...

Şener’in beğenmeyebilirsiniz, icraatlarını ve getirdiği noktayı eleştirir, hatta gitmesi için protesto da edebilirsiniz.. Bunu bende zaman zaman gerek sosyal medyadan gerek yöneticisi olduğum sitedeki yorumlarla yapıyorum, yanlışları söylüyorum, uyarıyorum, eleştiriyorum. Tıpkı her başarısında gururlandığım, övündüğüm, övdüğüm ve göklere çıkardığım gibi..   Eleştirmek, protesto etmek, taktir etmek ve yüceltmek basının ve  taraftarın en doğal hakkı.. Ancak hiçbir Trabzonsporlu, başkanına ağıza alınmayacak küfürler ya da hakaretler edemez etmemeli. Ederse, kendi kulübüne zarar vermekten başka bir şey olmaz. Dünü hatırlayın,  Ahmet Ağaoğlu, bir gece önce Trabzon’dan gitti.. Yıllarca bunun hesabını bu camia hesabını veremedi. Nuri Albayrak, birilerinin hırsı uğruna ibra edilmedi, yoğun baskılar ile gönderildi.. Batan kulübün borcu 5 katına çıktı.. Özkan Sümer istifa edip gitti. Hep olaylı bir gidişler var..

Trabzonspor’un başkanı hiç normal gidemiyor, farkında mısınız ey Trabzonsporlular?

Soruyorum size, hepsi mi yanlış seçim..

Hepsi mi Trabzonspor’a çok kötülük yaptı?

Yazıktır, günahtır.. Yakında gerçekten aday bulmakta zorlanacağız..

Sadri Şener’in yaptıkları yanlışlar herkesin malumu. Ekonomik olarak da sportif olarak da geldiği nokta zaten belli.. Ama neden biz bunun hesabını kongrelerde sormuyoruz. Ya da taraftar neden protestoyu kendi başkanına hakaret ederek, rencide edecek boyuta kadar ulaştırıyor.

Ne elde ediyoruz.. Sadece koca Türkiye’ye rezil oluyoruz.

Peki biz “şerefsiz” dediğimiz Başkan Sadri Şener ve ekibinin şike sürecinde tertemiz çıkmasından dolayı “onurlanmadık” mı? (Doğru şike olayı ilk çıktığında kulübü “siz de mi şike yaptınız” diyerek faks yağmuruna tutan da bizim taraftarımızdı. Bunu da unutmadık beyler)

Ne oldu; şimdi şerefli başkanımıza bu hakareti biz yapıyorken, F.Bahçe şike yaptığı tescillenen Başkan Aziz Yıldırım’ın etrafında tek vücut olarak bugünlere geldi.

Onlar başkanını “Şerefli” yaparken biz başkanımıza “şerefsiz” sözünü layık gördük? Bundan sonra daha ne söylersek boş. Böyle bir camia mı kupa için sesini duyurabilir. F.Bahçe’de Yıldırım el üstünde heykeli dikilecek boyutta iken, biz Başkan Sadri Şener’i tertemiz olmasına rağmen hakaretler ile koltuğundan indiriyoruz.

Yazık gerçekten Trabzonspor’a çok yazık. Biz böyle olduğumuz için F.Bahçe lobisi bizi bitirmek için bu sezon her şeyi yaptı. Biz de bunların ekmeğine böyle yağ sürdük? Durun beyler bir dakika düşünün, isimler hiç önemli değil. Trabzonspor’un başkanı kim olursa olsun sonuna kadar sahip çıkmamız gerekmez miydi? F.Bahçe bunu yaparken, biz bunları yapınca Türkiye ne düşünür sizce?

Cevabını vicdan muhasebesiyle verin..Ondan sonra halimiz nicedir niye iyi düşünün!