İçişleri Bakanı Süleyman Soylu NTV canlı yayınında Ahmed Arpat'ın sorularını yanıtlıyor, gündeme ilişkin açıklamalarda bulunuyor.

"BATI İLE DOĞU ARASINDA KÖPRÜYÜZ"

Ülkemizin stratejik açıdan önemli bir konumda yer aldığını vurgulayan Bakan Soylu, "Batı ile Doğu arasında köprüyüz. Büyük bir medeniyetin devamıyız. Oradan gelen kültürleri kendi içinde harmanlıyoruz." ifadelerine yer verdi.

"SÜNNİ İLE ALEVİ ARASINDA OLUŞTURULMAK İSTENEN SÜREÇ BU"

Bakan Soylu şu ifadeleri kullandı: "'Bu Anadolu coğrafyasında bir tedirginlik haline döndürebilir miyiz?' diye uğraşıldı. Cemevlerine yapılan saldırıdan da beklenen buydu. Kürtler ile Türkler arasında oluşturulmak istenen süreç buydu. Sunni ile Alevi arasında da oluşturulmak istenen süreç bu."

"ABD PYD'YE NEDEN YARDIM ETTİ"

Son 3 yılda ABD PYD'ye niye yardım etti? Acaba Türkler ile Kürtler arasında bir şey oluşturabilir miyiz? diye bir tablo oluşturmaya çalışıyorlar. Bunu zayıfsanız yerseniz. Türkiye'nin 21. yüzyıldan önceki tablosu buydu. Kahramanmaraş olaylarının Çorum olaylarının Türkiye üzerine biçimlendirilmeye çalışıldığını herkes biliyor.

"ALEVİ KAYMAKAMIMIZ VAR"

Türkiye, Alevi-Sunni çatışmasıyla zayıflatılmaya çalışıyor. Alevi Kaymakamımız var. Babası Alevi Dedesi olan emniyet müdürümüz var. Özbek Türkü valimiz var. Son zamanlara kadar Alevi valimiz vardı. Yine olacaktır. Biz liyakatlerine göre mi bakacağız yoksa kimliklerine göre mi bakacağız.

"ERDOĞAN BAŞKANLIĞINDA 7 TANE ÇALIŞTAY YAPTIK"

7 tane çalıştay yaptı Tayyip Erdoğan başkanlığındaki Türkiye. 2018 yılında Alevi meselesini ve Bektaşi meselesini seçim beyannamesine koyduk. İçişleri Bakanlığı ve Kültür ve Turizm Bakanlığı'na talimat verildi. Elazığ'daki depremde cemevlerine ziyarette bulunduk. Bizi öyle bir karşıladılar ki. Biz de orada ne yapıyorsak onlara da aynı şekilde yardımda bulunduk. 'Siyaset hiç konuşmayacağız. Depremdeyiz bizden ne istiyorsanız onu yapacağız' dedik."

SURİYELİ SIĞINMACILAR TARTIŞMASI

2011'de başladığı zaman biz bu sürecin bu kadar uzun süreceğini tahmin etmedik.

Biz insaniliğimizden, komşuluğumuzdan, o insanların karşı karşıya kaldığı zulümden, süreçlerden ayrı bir düşünce içinde olamayız. Bu insanlar kendi ülkelerine dönmeyecekler mi? Elbette ki dönecekler fakat şu anda nereye dönebilirler? PYD'nin etkin olduğu bölgelere mi dönebilirler? Şu anda rejimin sürekli bombaladığı yerlere mi dönebilirler? Türkiye uzun zamandır bu süreci de bir politikayla yönetiyor.

SURİYELİ SIĞINMACILARIN GERİ DÖNÜŞÜ

Türkiye'de 3 milyon 650 bin Suriyeli kardeşimiz var. 3 milyon 222 bin mülteci var. 1 milyon 400 bin de ikametli var. 517 bin Suriyeli şu ana kadar gönüllü geri döndü. Güvenli, onurlu ve gönüllü geri dönüşün altyapısını da hazırlıyoruz. 1 milyon 20 bin kişiye sosyal uyum eğitimi verildi. 

Cumhurbaşkanımız bir ifadede bulundu, "Cerablus, Azez, El-Bab, Resulayn ve Tel Abyad bölgesinde 1 milyon kişinin dönüşünü temin edecek adımlar atacağız" dedi. Ertesi günden itibaren havan atmaya başladılar öbür taraftan. Yani burada her hamleyi gerçekleştiriyorlar. Türkiye'de bir provokasyon yapabilirler mi? Güvenlik açısından bana göre Cumhuriyet tarihinin en güçlü zamanındayız. Atak yemeyiz anlamına gelir mi, büyük konuşmamak lazım. Türkiye içerisinde geçmiş izlerden kalan birtakım denemelere girebilirler ama hemen gereğini yerine getirme kabiliyetine haiziz. Suriyeliler içerisinden bir provokasyon oluşturabilirler mi? Böyle bir şey olmaz, kesinlikle olamaz.

211 bin Suriyeliye vatandaşlık verildi. 120 bini de oy kullanacak.