Bazı insanlar vardır; hayatta neye dokunsa iz bırakır. Gerçek işlerle meşguldür. Ardında hiçbir şaibe yoktur.
Sloganla değil, şantiyeyle, yaptıgı işle verdiği gayretle konuşur. Gölgeye değil, güneşe yürür.
İşte şehrimizin evladı Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, bu isimlerden biridir.
Bugün Türkiye’nin dört bir yanında yükselen köprülerin, tünellerin, otoyolların, hızlı tren hatlarının ardında onun alın teri, gece gündüz süren çalışkanlığı vardır. Tatil bilmez, mesai tanımaz. Sabah yürüyüşü bile proje yerinde başlar.
Bayramı, tatili, keyfi yoktur; çünkü onun için milletin işi birinci sıradadır. Trabzon’un yetiştirdiği bu sessiz ama büyük emekçi, sadece şehirleri değil, gönülleri de birbirine bağlamıştır.
Ve her zaman bu önemli hizmetlerin, bu büyük projelerin, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde, onun vizyonuyla şekillenmiş olduğunu ifade etmiştir. Milletine, devletine, bayrağına, partisine, liderine sadakatinden hiç bir zaman ödün vermemiştir.
Ve bir de onun tam karşısında duranlar vardır…
Aynı ülkenin havasını soluyup, aynı toprağa basan ama hayatı boyunca siyasi savrulmuşluklardan başka bir şey üretmeyenler.
Siyasi tarihimizin en istikrarsız figürlerinden biri olan, Muharrem İnce, dün CHP’ye muhalifti, bugün tekrar CHP’li.
Dün kendi partisinin cumhurbaşkanı adayıydı, bugün partisiz. Dün Memleket Partisi’nin lideriydi, bugün o partiyi bile yarı yolda bırakmış biri diye binlerce yorum var.
Hangi düşünceye sahip olduğuna değil, hangi anda neyin popüler olduğuna göre tavır aldığı söylenen, tutarlılıktan nasibini almadığı yorumlarıyla ünlenin bir profil sergiliyor…
Ve bu şahıs, hiç sıkılmadan, utanmadan, Türkiye yangınlarla mücadele ederken sabahın ilk ışığında doğaya çıkıp daha mesaisine başlamadan doğayla buluşan, yürüyüş yapan bir bakanı “mahalle yanarken saçını tarayan” diyerek terbiyesizce hedef alıyor. Ne garip değil mi? Tatil beldelerinde sabahlayanların, stüdyolarda kahramanlık oynayanların, sahada toz yutmamışların, en çok laf edenler olması…
Sayın İnce, şimdi ki partinizi ve o partiye gönül verenleri bir kenara koyuyoruz ama sizin mahalle çoktan yanmış.
Hem de yıllar önce. O mahallede siyaset kül olmuş, güven erimiş, tutarsızlıklarınız yüzünden samimiyet tamamen yok olmuştur. O yüzden bugün siz değil, sizin ciddiyetsizliğiniz eleştirilmeli diyen kitle sayısı artıyor.
Abdulkadir Uraloğlu, bu şehrin evladı olmakla birlikte bu ülkenin gerçek hizmetkârıdır. O, bugünün değil, gelecek on yılların mimarıdır.
Ve biz Trabzonlular, bu şehrin evladı olan her değere sahip çıktığımız gibi, bugün de Ulaştırma ve Altyapı Bakanımız Sayın Uraloğlu’na sahip çıkmayı bir görev biliyoruz.
Bu şehre, onun insanına, onun yetiştirdiği değerlere karşı iftira atan, yakışıksız, hadsiz, terbiyesiz sözlerle saldıran her kim olursa olsun, cevabını her zaman Trabzon’dan alacaktır.
Unutulmasın: Bu şehir doğru adamına her zaman sahip çıkar. Vefasını da gösterir, karşısına geçenin haddini de bildirir.
Kısacası;
Biri adımlarıyla ülkeyi ileri taşıyor,
Diğeri ise kelimeleriyle kendi geçmişine bile gölge düşürüyor.
Ve tarih, bu farkı hiç unutmaz.