Madem bir dönem Avrupa’nın en büyüğü olmuş bir Türk takımı, PSG karşısında kendi evinde mağlup oluyor ve bu yenilgi, şerefli zafer(!) olarak lanse ediliyor.. Bu anlamda bir hemfikir olunmuşsa(!)

O zaman Basel’in Trabzonspor karşısındaki beraberliği de şereflidir deyip, teselli bulacağız.

Eğer, attığımız galibiyet golünden hemen sonra, yediğimiz golü, Ünal Karaman futbolcularına bugünden itibaren detay şekilde izletirse, defansta kalabalık olduğumuz anda en tenha bölgenin nasıl rakibe kaptırıldığının mantıklı bir izahını da yapar..

Eğer, bu Avrupa maçlarına, idmanlardaki taktik çalışma mantığı ile çıkılıyorsa, verimli bir dün gece oldu.. Yok tersi ise verimsizdi.

Eğer, Sosa 90 dakika oynasaydı attığı golde alığı pasa kendini göstermesi, vuruş tekniği, bir golle olmaz, birkaç golle süslenirdi..

Eğer, Doğan Erdoğan, geri pasları ile oyunu yavaşlatması bir anlayış ise, ofansif andaki enerji boşalmasının izahı ne..?

Eğer, Daniel, Avrupa maçları ile lige hazırlanacaksa, tam isabet.. Bu maç yaradı.

Ve Eğer; Abdülkadir Parmak, attığı golü rüyasında görmüş ise merak ettim, kaçırdıkları nasıldı…)))

*****

Oldu mu şimdi?

AEK maçında tribünden gelen yabancı bir madde, rakip takım kalecisinin kafasına indi..Ve dün gece;

-En ateşli

-En heyecanlı

Tribün seyircisiz kaldı.

O yabancı maddeyi atan çocuk..

Yaptığını beğendin mi..?

Gördün mü eserini..

Biz bu işe kafa yorarken, dün geceki maçta, maç sonrası koca koca adamların bir çocuğu sahaya indirerek Sosa’nın formasını almasına imkan sağlayanlar..

Onlarda maçın tribün güzelliğinin içine ettiler..

Yine ceza gelecek…

Bu kadar basit kurala kafamız çalışmıyor.

Pes doğrusu

****

Akyazı’ya deniz ulaşımı..

Yine maç sonu çıkış eziyet.

Yine çile

Yine trafik felç

Yine curcuna

Yine karmaşa

Maç günleri hiç olmazsa, Akyazı’ya Ganita’dan deniz yolu ile gidilemez mi..?

Ganita’da rıhtım var.

Büyükşehir Belediyesi, Trabzonspor ile anlaşır, Akyazı’ya da bir rıhtım yapar.. Nasılsa hali hazırda denizde turistlik gezi yapan gemi var.. Maç günleri kullanılır.. Cüzi bir ücret ile.

Bunu Trabzon düşünsün..

Düşünmeli..

Fantezi değil, zorunlu bir gerçekçilik..