Trabzonspor

Basın mensubu mu holigan mı?

Trabzonspor’un Gençlerbirliği deplasmanında yaşadığı puan kaybı, sahadaki oyundan çok tribün arkasında yaşananlarla konuşulacak gibi duruyor. Maçın sonucu elbette kabul edilebilir değil. Ancak asıl hayal kırıklığı, futbolun ve gazeteciliğin ruhuna yakışmayan bir başka görüntüde saklıydı.

Gençlerbirliği, Türk futbolunda yıllardır “asansör takım” olarak anılan, bir çıkıp bir inen, kurumsallık konusunda ciddi soru işaretleri barındıran bir kulüp. Buna rağmen ev sahipliği sorumluluğu, sahadaki skorla sınırlı değil. Özellikle de basın tribününde.

Eryaman Stadı’nın fiziki yapısı malum. Basın tribünü ile VIP bölümü neredeyse iç içe. Yani birkaç adımda çizgiler silikleşiyor. Gençlerbirliği’nin attığı her golde tribünlerin coşması son derece doğal. Buna kimsenin itirazı yok. Ancak mesele tribün değil, basın tribünü.

Orada bulunması gereken kişiler gazeteci. Yani duygusunu, refleksini, öfkesini cebinde taşıması gereken insanlar. Ne var ki o gün, basın tribününde gazetecilikten çok holiganlık vardı. Gol sonrası yerinde duramayan, havalara uçan, yetinmeyip arkasında oturan Trabzonspor yöneticilerine el-kol hareketleri yapan, açık açık küfür eden bir “gazeteci” figürü ortaya çıktı.

Evet, yanlış okumadınız. Basın kartı taşıyan ama basın ahlakından zerre nasibini almamış bir kişi.
Bu şahıs, yaptığı hareketin sonuçsuz kalacağını, pişkin pişkin yerine oturacağını sandı. Ancak öyle olmadı. Trabzonspor yönetiminin sert tepkisiyle karşılaştı ve yoğun itirazlar sonrası basın tribününden indirildi.
Şimdi sorulması gereken soru şu:
Türkiye Spor Yazarları Derneği Ankara Şubesi bu olayla ilgili ne yapacak?
Akreditasyon ihlallerinde gösterilen hassasiyet burada da gösterilecek mi? Yoksa “bize dokunmayan yılan bin yaşasın” anlayışı mı devreye girecek?

Basın mensubu, taraftar değildir. Taraftarlık yapmak isteyenin yeri basın tribünü değil, kale arkasıdır. Orası bağırma, küfür etme, el-kol hareketi yapma alanı değildir. Gazetecilik ciddiyet ister, sorumluluk ister, omurga ister. Bu yaşanan, sadece Trabzonspor’a değil, mesleğin kendisine yapılmış aşağılık bir harekettir. Ve bu işin üzeri örtülürse, kaybeden bir kulüp değil, doğrudan spor basını olur.
Bu konunun takipçisi olunması gerekiyor.

Ayrıca bir parantez de AA’ya açılmalı. Trabzon şehrini insanına hakaret eden aşağılan bir görüntüyü nasıl dünyaya servis edebilirsiniz. Tüm sorumlular hakkında gereği yapılmalıdır.

Çünkü susarsak, yarın aynı rezalet “normal” kabul edilir.

Çünkü susarsak, yarın aynı rezalet “normal” kabul edilir.

{ "vars": { "account": "UA-28164355-1" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } } { "vars": { "account": "G-DQTZ4JSXP4" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }