İstanbulluların afetlerde Belediye Başkanı’nı yanında görmek istediğini söyleyen Murat Kurum, “VatandaşımızBelediye Başkanı’ndan İstanbul’u bir basamak olarak görüp, CHP’yi dizayn etmesini beklemez. En zor gününde Belediye Başkanı’nın yanında olmasını bekler. Bir sel, afet olduğunda dizinin dibinde olmasını bekler, işinin çözülmesini ister, balıkçıda Büyükelçi ile balık yemesini beklemez.” şeklinde konuştu.

Göreve gelir gelmez İstanbul’daki ulaşım çilesini bitirmek için çalışacaklarını belirten Kurum, “Biz mevcut metro hattını 650 kilometreye çıkaracağız. İki yakaya 122 kilometre tünel yapacağız. Alternatif yollar yapacağız. Motosiklet yolları, bisiklet yolları yapacağız. Vatandaşımız ulaşımda nereye, ne zaman gideceğini bilecek. Biz onlar gibi metro hattı iptal eden bir Belediye Başkanı olmayacağız.” diyerek konuşmasını tamamladı.

 İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Murat Kurum, 24 TV’de yayınlanan ‘Arafta Sorular’ programına konuk oldu; canlı yayında, gazeteci Esra Elönü’nün sorularını yanıtladı.

Bakanlık döneminde çok fazla afetle karşı karşıya kaldığını hatırlatan Murat Kurum, vatandaşın canı ve malının tehlikede olduğu anlarda kararsız kalınamayacağını söyledi. Arkadaşlarının fikirlerine önem verdiğini de vurgulayan Kurum, “Ben çok arafta kalan biri değilim. Kararlı olduğumu düşünüyorum. Arkadaşlarımı dinlerim, bir işle ilgili karar alacağım süreçte herkesin fikrini dinlerim, kendi fikrimi de bazen sistemin içine dahil eder ve karar alırım. Kararsız olmak kötü bir şey. Ben hep kararlı olmaya çalıştım. İş yapıyorsanız, aslolan projedir. Onlarca, yüzlerce proje yaptık. 81 ilde hizmetler yaptık. İlçelerimizin birçoğunda eserlerimiz var. O gün, o saatte karar alabilmeniz önemli. ‘Murat Kurum kim?’ diye sorduğunuzda, ‘hızlı karar alır ve onu uygular’ derler. Kararsız kalmadım, net olmaya çalıştım. İçimden ne geliyorsa onu söyledim, samimi olmaya çalıştım. Vatandaşımızın da bir yöneticiden beklediğinin bu olduğunu düşünüyorum. ‘Evet’ ya da ‘hayır’ dediğinizde, siz elinizden geleni yapıyor musunuz ona bakıyor? Bakanlığım döneminde birçok afetle karşı karşıya kaldık. Kararsız kalamazsınız. Aldığınız karar vatandaşımızın canını, malını etkileyecek. Hep kararlı olmaya çalıştım. Kafama taktıysam, söz verdiysem yaparım.” diye konuştu.

“Çok çalıştım, tırnaklarımla kazıya kazıya buraya geldim”

Her zaman çok çalıştığını anlatan Kurum, “Plan yaparak hayatıma yön vermedim. Lisede ne çok çalışkandım ne de çok tembeldim. Dersimi dikkatli dinlerdim, dinlediğimle de sınava girerdim. Üniversitede de aynısı oldu. Babam inşaat mühendisiydi, ben de babamın mesleğini yapmak istedim. Hafriyat, inşaat, kazı alanı olsa saatlerce izlerim. Şantiyenin tozu, toprağı hoşuma gider. Bir şey üretiyorsunuz, ‘alın terim var ve bir eser ortaya çıktı’ diyorsunuz. Hayat beni bir yere getirdi. Çok çalıştım, tırnaklarımla buraya geldim, kazıya kazıya geldim. Ailemden, çocuklarımdan fedakârlık yaptım.” ifadelerini kullandı.

“5 yılda çok afetle karşılaştık ama milletimize mahcup olmadık”

Genel Müdürlük günlerini ve Bakanlık yaptığı dönemi hatırlatan Murat Kurum, “33 yaşında Emlak Konut Genel Müdürü oldum. TOKİ’de Şube Müdürü’ydüm. Genel Müdür olarak atandığımda, ‘bu işi becerebilir mi?’ bakışları vardı. Kapıdan giren ‘ne kadar genç’ diyordu, Genel Müdür arıyorlardı. Üstüme düşen vazife neyse onu yapmaya çalıştım. İki halka arz yaptık ve Cumhuriyet tarihinin en büyük halka arzlarından biriydi. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin ilk Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı oldum. 5 yılda çok afetler oldu. Zor bir bakanlık süreciydi. Milletimize mahcup olmadık. Elazığ’da, Malatya’da, Hatay’da Gaziantep’te Kahramanmaraş’ta herkes evin bir evladı olarak görüyor.” dedi.

Trabzon'da çok sayıda ilçede elektrik kesintisi yaşanacak! Trabzon'da çok sayıda ilçede elektrik kesintisi yaşanacak!

“Elazığ’dan ayrılırken havalimanına uğurlamaya gelmelerini unutamıyorum”

Elazığ depremi sonrası afet bölgesinde yaklaşık iki ay geçirdiğini söyleyen Murat Kurum, Elazığlıların O’na olan sevgisini, “Elazığ’da deprem olmuştu. 40-45 gün orada kaldık. Sokak sokak her yerine gittik. Elazığlılar bana ‘Kara Murat’ diyor. Artık herkesle dost olmuştuk. Havalimanı’nda herkes vardı. Gelip bizi uğurladılar. ‘Sen bizim için çok çalıştın’ diye, uğurlamaya geldiler. O anı unutamıyorum.” cümleleriyle anlattı. 

“Vatandaşımız mayıs seçimlerinde seni ‘İstanbul’a Başkan yapacağız’ diyordu’

Adaylık hikayesini paylaşan Murat Kurum, kendisinin herhangi bir görev için adım atmadığını, İstanbul için ilk talebin sahadan geldiğini anlattı. Kurum, “Mayıs seçimlerinde Sayın Cumhurbaşkanımız bizi İstanbul 1. Bölge için milletvekili olarak listeye koydu. Sahada çalışma yaparken vatandaşımız şunu söyledi; ‘Önce Mayıs seçimlerini alacağız, Sayın Cumhurbaşkanımızı Başkan yapacağız, ardından da Mart seçimlerinde seni İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı yapacağız.’ Birkaç kişiden duydum ve büyüdü. Vatandaşımızın da böyle bir talebi var. Ben daha önce hiç, ‘şu göreve talip olayım’ diye çalışmadım. Bakanlığımızda da ben işimi, görevimi yaptım. Sayın Cumhurbaşkanımız takdir etti, Bakan oldum. Burada da hem milletimizin teveccühü hem de Sayın Cumhurbaşkanımızın takdiriyle İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne aday olduk.” ifadelerini kullandı.

Kurum, İstanbul’un geride kalan 5 yılda yorulduğunu söyledi. Merkezi idare ve yerel yönetim arasındaki uyumsuzluğa dikkat çeken Kurum, “İstanbul öyle bir şehir ki; tüm medeniyetleri içinde barındırmış, Sultan Fatih’ten bugüne birçok padişahımızın burada hizmetler verdiği, Cumhuriyet döneminde herkesin İstanbul’a ilişkin bir hayali var, gerçekleştirmek için çalışmış, çabalamış ve kısmet yapmış, kısmen yapamamış. Böyle kutlu bir şehirde şehremini olabilmek benim için çok kıymetli. Gelinen sürece baktığımızda da güzel İstanbul’umuz biraz üzgün, kırgın. Deprem endişesi, ulaşım çilesi, sosyal yardımlardaki adaletsizlikler. Merkezi idare ile yerel yönetimin uyumsuzluğu vardı. En acı tarafı da bu. Böylesi güzel, aziz bir şehir; sadece İstanbul’u değil tüm Türkiye’yi ilgilendiren bir şehir böyle olmamalı. İnsanlar huzursuz, mutsuz olmamalı. Biz bu ülke için fedakârca çalışan insanlarız. Ne istiyor insanlar, huzurla yaşamak istiyorlar. Hane ekonomisin güçlü olduğu, gençlerin geleceğe umutla baktığı, kadınların mutlu olduğu bir şehir istiyor. Bunun için de çalışmak lazım, hayal kurup çalışmak lâzım. Dertli olursanız, sorunlar için çalışır çabalarsınız. Algıyla bu işler çözülmez. İlgileneceksiniz, İstanbul için çalışacaksınız.” şeklinde konuştu.

“Vatandaş İBB Başkanı’ndan afetlerde dizinin dibinde olmasını bekler”

Mevcut İBB Başkanı’nın İstanbulluların zor anında yabancı büyükelçilerle yemek yemeyi seçtiğini hatırlatan Murat Kurum, vatandaşın taleplerini sıraladı. Kurum, İBB Başkanı’nın deprem görüşmeleri yerine farklı gündemli zoom toplantılarını tercih ettiğini anımsatarak; “Yerel yönetim seçimine gidiyoruz. Yerel yönetimden vatandaşımız şunu bekler; kendi sorunlarının çözülmesi. Nedir bunlar? Yol, su, kanalizasyon, deprem endişesinin, trafik sorunun giderilmesidir. Gençlerin spor yapacağı alanlar, kadınların istihdamına katkı sunacak adımlar. İBB’den vatandaşımız bu sorunların çözülmesi adına bir irade bekler. Belediye Başkanı’ndan şunu beklemez herhalde; İstanbul’un kaynakları rant olarak görmesini, şu anki mevcut yönetimin yaptığını beklemez, veya İstanbul’u bir basamak olarak görüp CHP’yi dizayn etmesini beklemez. En zor gününde Belediye Başkanı’nın yanında olmasını bekler. Bir sel, afet olduğunda Belediye Başkanı’nın hemen dizinin dibinde olmasını bekler, işinin çözülmesini ister, balıkçıda Büyükelçi ile balık yemesini beklemez. İBB Meclis’inde deprem görüşülürken oraya katılmayıp, zoom toplantılarında olmasını beklemez. Balya balya paralarla fotoğraf verilmesini istemez. İstanbul’un kaynağının İstanbul’a harcanmasını bekler.”dedi.

 

“CHP’li vatandaşımız da verdiğimiz sözümüzü tuttuğumuzu biliyor”

Murat Kurum, Bakanlık yaptığı 5 yılda 81 ilde eseri olduğuna dikkat çekti. CHP’li seçmenlerin bile O’nu verdiği sözü tutan bir siyasetçi olarak kabul ettiğini söyleyen Kurum, şöyle devam etti: “Vatandaşımız da biliyor ki; Murat Kurum söz verdiyse yapar, Murat Kurum sözünü hatırlamamazlık yapmaz. Bugün ne söylüyorsam her şeyi hatırlayacağım. 5 yıllık süreçte, ondan önceki 9 yıllık süreçte verdiğimiz sözleri tutmuşuz. İstanbul’da vefa sadece bir semt adı değil. Vefa, İstanbul’a göstermemiz gereken ilgi ve sevgi. 81 ile 550’den fazla ziyaret yaptım. Her ilde bir eserim var. Gittiğimiz yerlerde söz verdim, sözümü tuttum. Vatandaşımız bunu bilir. Bunu CHP’li vatandaşımız da biliyor. İzmir’de deprem olmuş, gitmiş, söz vermiş ve yapmışız. Elazığ’da, Malatya’da deprem olmuş, hızlı bir şekilde ayağa kaldırmak için mücadele etmişiz. Kastamonu’da, Bartın’da, Rize’de, Giresun’da, Trabzon’da seller olmuş, gitmiş sözümüzü tutmuşuz. Antalya ve Muğla’da tarihimizin en büyük yangınıyla karşı karşıya kaldık. Günlerce orada kaldık, vatandaşımıza söz verdik ve evlerinde oturuyorlar. Onların mutluluğu her şeye bedel. Asrın felaketinde, bugünkü muhalefet ‘bu işleri yapamazsınız, bitiremezsiniz, kaynak bulamazsınız’ diyordu. Biz kulağımızı kapattık, vatandaşımızın elinden tuttuk ve 3 ayda 11 ilde 180 bin konutun temelini attık. Konutlarımız teslim ediliyor. Orada yaşayan gencimizin, vatandaşımızın umudu olduk. Bizim her ilde yaptığımız eserlerde tutumumuz, davranışımız hep bu yönde oldu. 40 tane tarihi meydanın ihyası kolay mı? Selimiye Camii’nin etrafında bizim eserimizi görürsünüz. Mimar Sinan’ın ustalık eseri gün yüzüne çıktı. Bursa Ulu Camii’nin etrafını yaptık.” 

Muhalefetin İstanbul’un sorunlarına dair bir siyaset yürütmediğinin altını çizen, “Vatandaşımız bunları yaptığımızı bildiği için herhangi bir tereddütü yok. Muhalefet de bize bunları soramıyor, konuşamıyor. İstanbul’un sorunlarını konuştuklarını gördünüz mü? Trafik sorunu var, vaatlerini hatırlamıyorlar. Vaatlerini hatırlamayacaksan İstanbul’un sorunlarını nasıl çözeceksin? İş yaparak çözeceksin. Onlar iş yapmıyorlar bir de bizim yaptığımız işlere sahip çıkmaya çalışıyorlar. Biz bu anlayışla İstanbul’a hizmet edeceğiz. Sokakta olacağız, milletimizin yanında olacağız, çalışacağız, üreteceğiz. İstanbul’da yaşayan 16 milyon kardeşimizin evladı, kardeşi olacağım. Başkan’ı olacağım ama evin bir evladı da olacağım. Benim için en önemli şey bu. Her bir vatandaşımızın güvenini, sevgisini kazanacağız, kimseyi ötekileştirmeden, dini, dili, ırkı, inancı ne olursa olsun onları kucaklayacağız. Makamımızda ağırlamayacağız, vatandaşımızın yanına gideceğiz. Bakanlık zamanında da makamda değildim. 550 ziyaret yaptım. 5 yıllık bakanlık sürecinin 3 yılı dışarda geçti. Hep şunu söylerler; ‘Mavi montlu adama ne zaman gelecek?’” diye konuştu.

“Karneleri sıfır, vaatlerinin yüzde 8’ini gerçekleştirmiş”

AK Parti hükümetlerinin kentsel dönüşüm alanındaki icraatını, “Bizim ne yaptığımızı milletimiz çok iyi biliyor. Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde 22 yıldır ilmek ilmek bütün memleketimizi işliyoruz. 2 milyon 200 bin konutun dönüşümü sağlandı. Sadece İstanbul’da 800 bin konutun dönüşümü gerçekleşmiş, 80 bin sosyal konutun dönüşümü bitirilip vatandaşımıza sağlanmış. Ben Emlak Konut Genel Müdürü’yken 125 bin konut yaptık. Hepsi sağlam, güvenli. 173 bin konutumuzun fiilen sahada inşası devam ediyor. ‘Hiçbir şey yapılmadı’ denirse olmaz, haksızlık olur. ‘Yeterli mi?’ derseniz; yeterli değil, daha fazla yapmamız lazım. Elimizi, gövdemizi taşın altına koymalıyız.” cümleleriyle anlatan 

Murat Kurum, depremi hatırlattı ve mevcut İBB Başkanı’nı “İstanbul’daki deprem milli güvenlik meselesi, beka meselesi. 7/24 çalışıp tek bir riskli yapı kalmayana kadar bu azmi, gayreti göstermek zorundayız. Afete şehrimizi hazırlamak zorundayız. Yapacağımızı o kadar iyi biliyorlar ki. Ben onlara diyorum; ‘Gelin yanımıza öğretelim nasıl yapıldığını’. O zaman da diyorlardı; ‘Yapamazsınız, bütçe bulamazsınız.’ Yaptık, bugün de yapacağız ve bunu milletimiz de biliyor. Dönüp kendilerine bakmıyorlar. Vaadini hatırlamıyor; ‘Ben 100 bin konut dönüştüreceğim vaadi vermedim, hatırlamıyorum’ diyor. Beyannamen öyle ama. HIZRAY ne oldu? ‘Yetişmezdi zaten’ diyor. Ben 5 sene sonra karşınıza ‘yetişmezdi zaten, hatırlamıyorum’ diyerek oturmaktan, aday olmaktan utanırım, yüzüm kızarır, ar ederim. Kendileri koca 5 yılda 5 bin 489 konutu dönüştürebilmişler. Karneleri o. Vaatlerinin yüzde 8’ini gerçekleştirmiş.”sözleriyle hedef aldı. 

“Onlar gibi metro hattı iptal eden bir Belediye Başkanı olmayacağız”

Murat Kurum, İstanbul’un trafik sorununu çözmek için yapacağı metro ve tünel projelerini bir kez daha anlattı. Mevcut İBB yönetimini trafik sorunu ve toplu ulaşım çilesi üzerinden de eleştiren Kurum, “Ulaşım bir çile haline gelmiş. ‘230 kilometre metro yapacağız’ demişler, yeni açılacaklarla birlikte 17.88 kilometre metro hattı yapmışlar. Koca 5 yılda koca İBB bunu yapmış. Ulaştırma Bakanlığı 5 yılda 5 katı yapmış, 82 kilometre metro açmış. ‘Engelleniyoruz’ diyorlar ya, engelleyen kendileri. İstanbul’un önünde bir engel varsa, CHP belediyeciliği anlayışıdır ve bunun başında oturan Belediye Başkanı. Engelleyen bunlar, başkası değil. Biz mevcut metro hattını 650 kilometreye çıkaracağız. İki yakaya 122 kilometre tünel yapacağız. Alternatif yollar yapacağız. Motosiklet yolları, bisiklet yolları yapacağız. Vatandaşımız ulaşımda nereye, ne zaman gideceğini bilecek. Biz onlar gibi metro hattı iptal eden bir Belediye Başkanı olmayacağız. 5 yıla baktığımızda şunları söyleyebiliriz; ihalesi yapılmış metro hatları iptal edildi, Sancaktepe’de metro hattına hafriyat döküldü, tünele beton döküldü. Polemik, polemik, polemik, algı. Algının İstanbul’a, gençlere ve İstanbul’da yaşayanlara bir faydası yok. Karşıda sürekli ‘bize yaptırmadılar’, ‘engellediler’, ‘yetişmezdi’, ‘hatırlamıyorum’ diyen bir Belediye Başkanı var. 5 yıl sonra ne olacak? Yine aynı. İstanbul ne olacak? Çile çok daha büyük olacak, yaşanamaz hale gelecek. Aynı anlayış 5 yıl daha devam ettiğinde metronuz yine olmayacak, deprem endişeniz yine devam edecek.” ifadelerini kullandı.

5 yıllık Bakanlık döneminde yaptığı eserlerin çoğunun vatandaş tarafından bilinmediğini söyleyen Kurum, sözlerini şu ifadelerle noktaladı;

“Bir Murat Kurum algısı varsa, yaptığımız işlerin gözükeni onda biri bile değildir. Bütün Milletvekillerimize, Belediye Başkanlarımıza sorun anlatsınlar. Çoğunu milletimiz bilmez. Bizi, ‘bu kadar çok iş yapıyorsunuz neden anlatmıyorsunuz?’ diye eleştiriyorlar. Milletimiz görüyor, kullanan biliyor. Bir şeyi hak edeceksin, hak etmeden çıkıp Cumhurbaşkanı Yardımcısı, Eş Genel Başkanlık talep edemezsin. Önce hak edeceksin, tırnaklarınla kazıya kazıya geleceksin, alın teri dökeceksin. Birini işe alırken bakarsın; CV’de yazar ‘şu işleri bitirmiş’, liyakate bakarsın. Bunların CV’sinde ne yazıyor? Söz verilen işleri hatırlamamak, metro işleriyle alakalı iptal, CHP’yi dizayn etme çalışmaları, İstanbul’un kaynaklarını nasıl rant olarak görürsünüz anlayışı, İstanbul’un geleceği adına herhangi bir irade göstermeme, ‘yetişmezdi zaten’, ‘yapılamazdı zaten’, birkaç çeşme ve heykel açılışı, beton dökme, temel atmama.”

IMG_4054IMG_4052IMG_4047IMG_4039