Bayraktar, beş aylık enflasyon farkının özellikle Türkiye’nin en pahalı kentlerinden biri olan Trabzon’da emekliler açısından adeta bir “zulüm artışına” dönüştüğünü söyledi.

Trabzon’da enflasyonun TÜFE bazında yüzde 46–47 seviyelerine ulaştığını ifade eden Bayraktar, altı aylık enflasyon farkının ise şu an için yüzde 11,2 civarında göründüğünü, bunun en fazla yüzde 12–13 bandında gerçekleşebileceğini belirtti. Bu oranların, şehirdeki gerçek hayat pahalılığını karşılamaktan son derece uzak olduğunu vurguladı.

“Emekli bugün Trabzon’da açlık sınırının da, yoksulluk sınırının da altında yaşamaya zorlanıyor” diyen Bayraktar, bu tablonun yalnızca ekonomik değil, aynı zamanda toplumsal ve vicdani bir sorun olduğunu dile getirdi.

Açlık ve yoksulluk sınırı altında kalan emekli maaşlarının ülkenin geleceği açısından da “yakışıksız” bir durum oluşturduğunu söyledi.
Bayraktar, insanca bir yaşam için emekli maaşlarının en az 65 bin lira olması gerektiğini belirterek, “Bu rakam bir lütuf değil, Trabzon gibi pahalı bir şehirde asgari geçim şartının karşılığıdır” ifadelerini kullandı.

Emekli maaş artışlarının yılda iki kez belirlendiğini hatırlatan Bayraktar, ikinci altı aylık zam oranının Aralık ayı enflasyonunun açıklanmasının ardından, Ocak ayının ilk günlerinde netleşeceğini kaydetti. Aralık enflasyonunun açıklanmasıyla birlikte, ikinci altı aylık zam oranının kesinlik kazanacağını söyledi.

Bayraktar’ın açıklamaları, özellikle büyükşehirler ve yüksek yaşam maliyetine sahip illerde yaşayan emeklilerin mevcut maaşlarla ayakta kalmakta zorlandığını bir kez daha gözler önüne serdi. Bu tablo, emekli gelirlerinin yalnızca enflasyon oranlarıyla değil, gerçek yaşam koşulları dikkate alınarak yeniden ele alınması gerektiğini açık biçimde ortaya koyuyor.