Koltuğa oturduğu günden bugüne yüzünde hep o bilindik stres çizgileri vardı. Eleştiriler bitmedi, transfer listeleri sorgulandı, mali sıkıntılar önüne konuldu… Ama bugün bakıyoruz ki tablo bambaşka.
Yaz transfer döneminde çok yıprandı Başkan… Hatta ağır eleştiriler aldı. “Bu kadro olmaz”, “Transferler riskli” diyen de çoktu. Ama gelinen noktada görüyoruz ki yapılan hamlelerin neredeyse tamamı tutmuş durumda. İçeride-dışarıda skorlar yüz güldürüyor. Sadece Fenerbahçe yenilgisi var ki, onun da tartışması çoktan kapandı. Ekonomiyi de rayına oturttuğunu kendisi değil, kulübün ödeme düzeni söylüyor artık. Maaşlar gecikmiyor, prim tartışması yok. Fatih Tekke bile basın toplantısında özellikle bu noktaya vurgu yaptı.
Şimdi gözler Aralık ayındaki mali genel kurulda… Başkan Doğan masaya eli dolu oturacak gibi. Akyazı’daki ticari alanlar, yine Akyazı’da 180 bin metrekarelik bölüm, Arnavutköy arazisi… Hepsiyle ilgili projeler tamam, yetki isteyecek. Adım adım, plan plan ilerlemiş belli ki.
Tribünle bağı da düzeliyor yavaş yavaş… Eskiden sert esen rüzgâr şimdi tersine dönmüş durumda. Taraftar kızmıyor, hesap sormuyor, görüntü daha yumuşak. Başkan Doğan’ın yüzündeki huzur, kameralarda bile göze çarpıyor. İki Türkiye Kupası finali kaçtı, doğru. Ama hedef hâlâ masada. Hem lig hem kupa… Bu sezon olmasa da gelecek sezon kesin gözüyle bakan ciddi bir özgüveni var yönetimde.
Devre arasına gelince… Yine aynı transfer mantığı. Yine genç, yine gelecek vadeden oyuncular. ‘Biz parayı oyuncuya değil, potansiyele yatırırız’ yaklaşımı devam ediyor.
Ve önemli bir başlık daha… TFF Başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu ile geçen sezon yaşanan gerginlik tamamen kapanmış gibi. Maç öncesi-sonrası verilen kareler, yan yana görüntüler… Deyim yerindeyse buzlar erimiş.
Kısacası, Başkan Doğan’ın belki de koltuğa oturduğundan beri en rahat günleri bunlar. Hem sportif tablo düzgün, hem ekonomi ayağa kalkmış, hem tribün ılıman, hem federasyonla hava yumuşamış… Böyle olunca yüz gülüyor tabii.
Devamı Aralık genel kurulunda… Bakalım o gün nasıl bir manzara çıkar karşımıza. Aslında bir önceki divana baktığımızda tabloyu bir nebze göstermiş ve hiçbir üye eleştiri yapmamış ve tarihin en hızlı biten toplantısı olmuştu.