Asıl mesleği Kimya Mühendisliği olan ama yıllardan beri edebiyat dünyasında yer alan ve tiyatro kitapları da sahneye koyulan İsmail Gökhan Akçay, yıllardır yazıp bitirebildiği bu ilk romanına da nihayet imza attı.
Yaklaşık 4,5 yılda tamamlanabilen 450 sayfalık bu sürükleyici roman, ilk baskısını yapıp gerçek bir hayat hikayesini satırlara döküyor.
1980 İhtilali öncesi ve sonrasında; Irak’ın Kerkük ilinin Altınköprü Kasabası’nda başlayan, İran, Trabzon ve Ankara dörtgeninde yaşanan bu roman, Kerküklü iki kardeşin enteresan, ilginç, heyecanlı, düşündüren, dram, korku, acı ve tatlı ve de sürprizlerle dolu hikayesini anlatıyor.
MST Yayınları tarafından ilk baskısı yapılan ve kitap piyasasına hızlı bir giriş yapan söz konusu roman, bazı sinema ve dizi yapımcılarında dikkatini çekerek, incelenmeye alındı.
Senaryo sıkıntısı çeken Türk sinema ve dizileri için ‘’Benim Adım Ahad’’ yepyeni bir senaryo olarak da işaret ediliyor.
74 yaşındaki yazar İsmail Gökhan Akçay’ın, yurt içinde ve yurt dışında bazı tiyatro kuruluşları tarafından sahnelen ‘Kızıl Martı’ isimli tiyatro kitabının ardından, 1975 yılında Türkiye 1’ncisi olan ‘Nefret’ adlı tiyatro kitabı ve 1976 yılında yine Türkiye 1’ncisi olan ‘Hüküm’ adlı tiyatro kitabı da, tiyatroların tozlu sahnelerinde sergilenmişti!
Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Kimya Mühendisliği Bölümü 1976 mezunlarından olan Akçay, bu romanını özetle; ’’ Bu romanımı yazarken, kendimi adeta başka bir dünyanın ortasında buldum. “Keşke” ile “Belki” arasında sıkışıp, her şeye rağmen onurlarını kaybetmeden hayatta kalmaya çalışan insanların hikayesini anlattım. Her satırı kaleme alırken içim yandı, gözlerim doldu; onların yaşadıkları acılar kalbimi derinden sarstı. Bu romanı yazarken, gerçek olayları dinledim, araştırdım ve o insanların hatıralarına dokundum. Irak Türklerinin çaresiz ama gururlu duruşlarını, ödedikleri ağır bedelleri gördükçe, onların hikayesini dünyaya anlatmanın bir sorumluluk olduğunu hissettim. Yazdıklarım, sadece bir kurgu değil; yaşanmışlıkların, derin acıların ve hak edilmiş onurun bir yansımasıdır. Ben bu kitabı yazdım ama aslında onların sesine aracılık ettim. Okurken, onların hissettiklerini hissetmenizi, bir anlığına bile olsa kendinizi onların yerine koymanızı diliyorum. Çünkü bu hikaye, yalnızca onların değil; aslında hepimizin hikayesi…‘’şeklinde tanımladı.
Bu sürükleyici kitap;1972-1973 yıllarına kadar Kerkük’ün Altunköprü kasabasında mütevazi bir hayat yaşayan 5 kişilik bir ailenin dramını ve öncesinde atalarının uğradığı haksızlıkları, katliamları anlatıyor. Türk Oğuz boyundan olan bu insanların tek suçu Türk olmaktı. Bir Türkmen ailenin üzerine yazılmış olan bu gerçek yaşanmış sürükleyici bir yaşamı anlatıyor. Ailedeki iki kardeşin, Kerkük’ten Trabzon ve Ankara’ya kadar uzanan ve sizi oldukça düşündüren hayatına uzanıyor.
Bu arada; Benim Adım Ahad, Trabzon Ant Kırtasiye, Gümüşhane Kültür-Sanat Derneği’nin yanı sıra, Türkiye’de internet üzerinden kitapların Onlıne satış sitelerinde de satışa sunuluyor. Çok kısa bir süre önce piyasaya çıkan kitabın oldukça ilgi görmesi dikkat çekti.
Evli ve yetişkin iki evlat babası olan Akçay, kitabın devamı olan ve 1972 ile 2002 yılları arasındaki 30 yıl içinde geçenleri ve finalin gerçekleştiği 2’nci cildini de, şimdiden yazmaya başladığı öğrenildi.