Sokaktaki gündem, “Acaba 2020-21 sezonu gibi olur muyuz?” sorusuna kilitlenmiş durumda. O dönemde olduğu gibi sempatik, mücadeleci bir Trabzonspor sahada var. Ancak kulüp yönetimi cephesinde dikkat çeken bazı eksiklikler göze çarpıyor.

Fransız ekibi Bastia’dan 5,5 milyon Euro bedelle transfer edilen Oulai, bilindiği üzere 4 maçlık cezaya çarptırıldı.

Ancak Trabzonspor’un yetkili organlarından konuya dair tek bir resmi açıklama yapılmadı.

İtiraz oldu mu, sonucu ne çıktı, süreç nasıl ilerliyor—bunların hiçbirine dair taraftarın elinde bilgi yok.

Oysa kulübün en pahalı transferlerinden biri söz konusu.

Sessizlik, doğal olarak camiada soru işaretleri oluşturuyor. Net olan bir şey var: İletişim eksikliği her geçen gün daha görünür hale geliyor.

Bir diğer dikkat çekici eksiklik ise sezon başında tanıtımı yapılan formaların NFC sistemi. Hatırlanacağı üzere, bu sistem lansman döneminde büyük ses getirmişti. Ancak işler beklendiği gibi ilerlemedi. Ne Oulai ne de Olaigbe transferlerinde bu yenilik kullanıldı.

Taraftar, bu teknolojinin aktif olarak kullanılmasını bekliyordu.

Aslında sistem işletilse; maç öncesinde kaptandan ya da herhangi bir futbolcudan, formadaki NFC ile taraftara doğrudan bir mesaj ulaştırılabilirdi. Böylece hem forma satışları daha anlamlı hale gelir, hem de taraftar kendini özel hissederdi. Ama görünen o ki bu fırsat şu anlık pasif durumda.

Trabzonspor’un saha içindeki başarısı tartışmasız. Ancak saha dışında, iletişim ve inovasyon konusunda atılacak adımlar hâlâ eksik.

Kulüp, sahadaki başarı kadar taraftarla kurduğu bağı da güçlendirmeli.