Beğendim..

Trabzonspor’un yeni sezon formaları bayağı iyi.

Hele, fotoğraftaki çok çok iyi..

Kimileri eleştiriyor.

Nasıl forma diye.

Bayağı iyi forma.

Forma dediğin, taraftarın da sokakta giyeceği olmalı.

Bu da tam o işte.

Mavi; Özgürlük..Baş kaldırı ve doğası ile Trabzon

Beyaz; Temizlik, şeffaflık. 

İkisi de bizi anlatıyor.

Arma da Bordo-Mavisi ile yerine tam oturmuş. Yüreğinin üstünde

Daha ne olacak.

Bir de artık kabul edelim, forma dizaynı konusunda  yaratıcılık bitti.

Ortada ne yaratıcı fikir varsa hepsi denendi.. Hepsi yapıldı. Artık bütün takımların formaları birbirine benziyor.

Eğer formada değişiklik yapılacaksa, şortlarda olur.

Şortlar yine kısalabilir.

Yoksa, formada olağanüstü yaratıcılık beklemeyin.

Trabzonspor’da ise yaratıcılık konusunda yine güzel işler yapılıyor.

Keşan motifinin işlenmesi gibi.

Şimdi de telkari işlendi.

Formalarımız iyi.

Bundan iyisi can sağlığı.

Bu arada kulüp kurumsal yapısının forma tanıtımları ise mükemmel.

Ekip bu işi iyi yapıyor.

Da, formalar çok çok pahalı.

Bu ne ya.

Böyle fiyat olur mu?

Trabzonspor taraftar kitlesinin büyük bir çoğunluğu asgari ücrete tabi.

Genç nesil taraftarın aileleri de asgari ücretle çalışıyor.

Fiyat değerlendirmesi yeniden gözden geçirilmeli.

……………………………………………………………………

Gülcemal revize edilebilir mi..?

Fotoğrafta gördüğünüz yer Gülcemal dolgusu ile Faroz Balıkçı Barınağının arası.

Deniz ve doğa kendi kuralı ile kendiliğinden müthiş bir kıyı oluşturdu.

Trabzonlu da doğa harikası kıyıya akın ediyor.

Denizle buluşuyor.

Denize ayağını sokuyor.

Minik çocuklarına bak bu deniz diyor.

 İnsanlar özlemle beklediği deniz kenarında piknik yapıyor. 

 Güneşleniyor.

 Doğanın kendiliğinden denizin de  yardımı ile oluşturduğu bu güzelim kıyı dolgu ile yok olmamalı.

 Gülcemal projesinde revizeye gidilmeli.

 Eski Uzunkum geri geldi.

 Bütün ilgililerin dikkatine.

 Burayı, fotoğraftaki bölgeyi ne olur dolgu ile yok etmeyelim.

Trabzon adına isteğimiz, talebimiz budur.

…………………………………………………………….

Ganita geri geliyor!

Önce, şunu belirteyim.

Ganita bölgesinde yeniden yapılanmaya giden, Büyükşehir Belediyesini kutluyorum.

Murat Zorluğlu’nun bu anlamda kararlığı ile cesaretine hayranım.

Yıllarca Ganita koyu resmen gasp edildi.

Koya giderken yapılan çeşme bile kurutuldu ki, pet şişeden su satılsın diye.

O zaman benim de içinde olduğum Ganitacıların pek sesi soluğu çıkmadı. Birkaç haber yaptım, çalıştığım gazete köpeklerle basıldı.

Sonra, Ganita günümüzde ele alındı.

Düzenleniyor.

Bir anda kıyamet koptu.. Ganita elden gidiyor diye.

Oysa Ganita’da elden giden bir şey yoktu.

Çok acele tepki veriyoruz.

Çok da derinlemesine(!) tartışıyoru.

Sonunda o hayran olduğumuz Ganita koyu ortaya çıktı.

O koyda denize gireceğiz.

Gazipaşa’dan inen herkes, denize ayağını sokacak.

İyiye iyi, kötüye kötü diyeceğiz.

Ganita’da iyi işler oluyor.

Bırakın cımbızla bir şeyler bulup çıkarmaya.

Ganitacılar olarak pek mutluyuz.

Ganita seveler olarak da.

……………………………………………………………………………

Sıra Kalepark’da

Bir gün, o da olacak.

Kalepark halka açılacak.

Ganita projesi ile bütünleşecek.

Trabzon bir gün bunu da başaracak.

Kalepark, imara değil HALKA AÇILMALI

Hayal edin, Ganita koyuna geldiniz..Mehmet Salih’in Ganitasına çıktınız.. Merdiven ya da asansörle Kalepark’a çıktınız.. O eşsiz manzara karşısında çayınızı, kahvenizi yudumladınız

Bir gün o da olacak..

……………………………………………………………………………………

Boztepe’yi unutmayalım.

Boztepe ve Çukurçayır Trabzon’un yüz karasıdır.

İyi ki TSK’nın Boztepe konuçlanmış.. Yeşil sadece askeri alanda var.. Yoksa oralar da betona dönerdi.

Boztepe’nin kalan yeşil alanlarında yeniden planlaması gerekiyor.

Kimileri, sahilden Boztepe’ye teleferik diyor.

Bana göre gereksiz bir talep.

Yapılacaksa uygun bir yerden Füniküler düşünülmeli.

Bir önceki Büyükşehir Belediye Başkanı Orhan Fevzi Gümrükçüoğlu sanki bu yönde bir çalışma yapmıştı.

Boztepe’nin de halka açık bölümleri yeniden ele alınarak revizesi artık şart oldu.

……………………………………………………………………………………………..

Çay ve gerçekler..!

Çay’da yapılması gereken şudur.

-Kota olacak ama özel sektörün alımı da ilan edilen fiyattan aşağı olmayacak.

-Kota, milli serveti korumaktır. Geçmişten gelen bir sürü yanlış politikalar ile tarım alanları ve ormanlar çay tarlasına döndü. O nedenle, devletin kota koyma hakkı var

-Özel sektör devletin koyduğu kotayı fırsat bilerek üreticinin emeğini sömürmemesi gerekiyor.

- Kaçak çayın ülkeye girmesi engellenmeli.. Kaç çay sektöründe de mafyatik örgütlenmeler var bunun önüne geçilmeli.

-Çay-Kur kaçak çayı seven kitlelerin damak tadına uygun üretim de yapmalı.

 ………………………………………………………………………………..

ZAYTUNG

Son Model Telefonları Çekiçle Test Ettiği 3 Sene Önceki Videolarını İzleyen YouTuber, Aynı Çekiçle İntihara Kalkıştı..