Bizim kuşaklar arada kaldılar. 

Bizler, bilgisayarlarla, daktilolar arasında kaldık.

Tel dolaplar ile buzdolapları arasındaki kuşağız biz.

At arabalarıyla, moto guzzilerle, sepetli hamallarla, taşımacılığı  gören nesildik biz. 

Mağazanın vitrinindeki, Renkli TV ile, evdeki siyah-beyaz TV arasında ne kadar gidip geldik, bilemezsiniz.

Karadeniz'de çıkan her türlü balığın envayi çeşidini kovalarla balıkçı tenekelerinden ücretsiz alarak, bol bol tüketen nesildik biz.

Hamburger ile tükürük köftesi arasındaki kuşaktır bizim kuşak.

Mahalle bakkalı ile süpermarketlerin arasında, veresiye defterleri ile kredi kartlarının tam ortasındaydık.

Mahalle kültürüyle yetişen bizim neslin hatıralarında unutamayacağı bir bakkal amcası vardır mutlaka.

Silip donla, annelerimizin singer marka dikiş makinelerinde el emeği göz nuru ile diktikleri beyaz paçalı don arasında,

Yerli malı ile marka arasında.

Aşk, delice aşk, tutkulu aşk ile günü birlik flörtlör arasında...

Ucu parfümlü ve içi hislerinizle dolu mektuplar ile mail'ler arasında,

(O yıllar sevdiğiniz, aşık olduğunuz, ama bir türlü açılamadığınız, kıza en yakın arkadaşıyla mektup yollamak çok modaydı)

Alın teri ile kolay para arasında,

Meyhane ile Reina arasında kaldık...

Arada kalan kuşağız biz.

Bilyalı arabalarla, kuş lastikleriyle, rengarenk misketlerle, bilgisayar oyunlarının arasında kalarak büyüdük.

Üzerine sanayağı sürülüp üstüne toz şeker ekilen ekmeklerle, tadını asırlar geçsede unutamadığımız tükürük köfteleriyle, şimdilerin hazır poşetlerde satılan soğuk sandeviçlerin arasında büyüdük.

Arnavut taşı ile asfalt sokakların kesiştiği köşeydi yerimiz.

Sek sek, çiziktaş, uzun eşşek, emen almaca, çelik çomak, tıp ve mahalle aralarında zamanla sınırlı olmayan naylon toplarla maç yapan, gazoz kapaklarını biriktiren nesildik biz.

Havuç ve salatalık maskesi ile botoks arasında,

Berber hüseyin ağbiyle, erkek kuaförü nevzat arasında kalmaktı bizimkisi. 

Aklım, eski ile yeni arasında sıkışıp kalır.

Tek ayağımın üzerinde zıplaya zıplaya dönerim.

Sonunda...

Gülmek ile ağlamak arasında,

Mekap marka ayakkabılarla, rugan  ayakkabılar arasında kalan nesildik biz.

Dört beş yamalı spor ayakkabılar, Çivili kramponlar,  konvers ayakkabılar Adidas marka ayakkabılar arasında kalan nesildik biz.

Terlik yerine, Tokyo giyen nesildik biz.

Umuma açık olan, her türlü activenin tavan yaptığı şehrimizin hamamlarında ve evlerimizdeki bakır kazanlarda yıkanan, şampuanlarlarla beyaz sabunlar arasında kalan nesildik biz.

Kaparım gözlerimi o zamanları yaşarım. 

Trabzonda hatıralarımızı canlandıracağımız yaşadığımız mahallelerdeki (onlarda kaldıysa, çoğuda yıkıldı gitti.) 

Anılarımız yok artık.

Yüzlerce anılar biriktirdiğimiz, doğup büyüdüğümüz  evlerimizin duvarlarına, ellerimizi sürüp, iç çekip, hıçkıra hıçkıra ağlayanlardan olduk maalesef.

Akyazıda, Holamanada, ayasofyada, yenimahallede, Farozda, pazarkapıda, Emparyal gazinosunun önünde, Ganitada, küçük limanda, büyük limanda denize giren ,
o denizlerdeki kayalardan midye çıkarıp paslı tenekelerin üzerinde kızartıp yiyen nesildik biz.

Teksas, Tommixis, Zagor, Mandrake, Tex, Kızılmaske v.b. kitaplarını defalarca okuduktan sonra, sinema önlerinde satarak harçlık yapan nesildik biz.

Keloğlan, Nasrettin hoca, pamuk prenses ve yedi cüceler hikayeleriyle büyüdük.

Arada kalan Nesildik biz.

Okuldan kaçarak sınıf arkadaşlarıyla sinemalara gitmeyenimiz yoktur.

As sineması, konak sineması, saray sineması, renk sineması, sümer sineması, melek sineması, hisar sineması, fuar sinemasını, yıldız sinemasını ve sinemalar önündeki karaborsa bilet kuyruklarını gören ve bilen nesildik biz.

Göz yaşlarınıza hakim olamayacak kadar, anlatacağınız hatıralar bırakmanız için, yaşamak ve yaşayarak hissetmeniz gerekiyor.

Bu güzellikleri çılgınlar gibi, doyasıya yaşayan arada kalan nesildik biz. 

Hayat bir su gibi akıp gidiyor geriye dönüp baktığınızda, kazanımlarınız kaybettiklerinizden  çoksa!!! şanslısınız demektir.

Sonucunda:

Yıllar, insanlara!

Günlerin asla bilmediklerini öğretiyorlar?

Yaşadığımız masalımsı hikayelerimizi tekrar yaşama şansımız olmasa bile, yeni nesillere anlatma imkanımız var..