Eğitim ve siyasi hayatı boyunca kırsal gençlik meclisi kurucu üyeliği, AK Parti Akçaabat Gençlik Kolları Başkan Yardımcılığı, Ak Parti İlçe Gençlik Kolları Başkanlığı gibi birçok gençlik yönetimi kademesinde başarıyla görev yapan Çelik, bugün de siyasette gençliğin önemini vurgulayan bir konuşmaya imza attı.

Siyaset kurumunun edinilen teorik bilgilerin toplumun faydası amacıyla kullanılmasında en etkili yol olduğu vurgulayan Çelik, bu hedefe ulaşma amacındaysanız Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan gibi en temelden başlanılması gerektiğini de sözlerine ekledi. İşte Sultan Varlık Çelik'in açıklamalarından satır başları.

''Recep Tayyip Erdoğan gibi en temelden başlamam gerektiğini düşündüm.''


Uzun yıllar eğitim gördüm. Almış olduğum diplomayı ülkemin faydasına kullanmanın birçok yolu vardı. İşinizi düzgün yapmak ya da ailenize vakit ayırmakta bunlardan yalnızca birkaçı. Fakat gördüm ki; edindiğiniz teorik bilgileri toplumun faydasına kullanmanın en etkili ve pratik yöntemi siyaset kurumuymuş. Yalnızca maddi olarak değil; sosyolojik ve manevi olarak da ülkenize faydalı olmak istiyorsanız mutlaka siyasetin içinde yer almalısınız. Bende ülkesinin duyarlılığını yüreğinde hisseden bir genç olarak dünya görüşüme en yakın parti olan AK Parti’de siyaset yapma kararı aldım. Eğer bunu yapacaksam, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan gibi en temelden başlamam gerektiğini düşündüm ve siyasetin beşiği olan gençlik kollarında göreve başladım.

''Siyasetin gençleşmesi demek geleceğe sahip çıkmak demektir.''

Siyasetin gençleşmesi gerektiğini düşünen biriyim. Bunu bir slogan olarak söylemiyorum. Bunu ülkemiz için zorunlu bir ihtiyaç olarak görüyorum. Hepimizin bildiği gibi demokrasiyle yönetilen bir ülkenin kaderini siyasiler belirler. Öyleyse, gençlerin siyasete ilgisiz kaldığı bir ülke de geleceği kimler şekillendirecek? Siyasetin gençleşmesi demek geleceğe sahip çıkmak demektir. Bana göre, hangi partiden olursa olsun gençlerin siyasetin içinde yer alması gerektiğine inanıyorum. Tarihi süreçlere baktığınızda dünyada ki bütün büyük değişimlerin öncüsü gençler ya da genç zihinler olmuştur. Fazla uzağa gitmeye gerek yok, benzer örnekleri ecdadımızda da görmek mümkün. İstanbul’un Fatihi, bir çağı kapatıp diğer çağı açan, ecdadımız Fatih Sultan Mehmet Han, henüz 23 yaşında bir gençti. Ülkemiz için değişimlerin kapısını aralayarak yeni bir siyasi çağa adım atacağımız 24 Haziran seçimlerini siyasi tarihimiz için bir milat olarak değerlendirebiliriz. Tüm yenilenme ve reform hareketlerinde olduğu gibi 24 Hazirandan sonra da gençlere bu noktada büyük işler düşecektir. Devlet büyülerimiz bu gerçeği görmüş olacaklar ki seçilme yaşını 18’e kadar indirgeyerek gençlerin siyasete katılımını teşvik ettiler. 

Aslında sadece Türkiye de değil, tüm dünya da siyasetin gençleştiğini rahatlıkla görebiliyoruz. Henüz 31 yaşında olan Avusturya Başbakanı Sebastian Kurz, daha 27 yaşındayken ülkesinin dışişleri bakanlığı görevini yürütüyordu. Bu artık çok sık rastlanan bir durum.  Ülkemizde de benzer şekilde başarılı siyasetçilerin yetişeceğine olan inancım tamdır. 

''Çağdaş ve birleştirici bir siyaset anlayışını benimseyeceğimiz kanısındayım.''


Siyasetimizin özellikle de 24 Hazirandan sonra yeni bir vizyon kazanacağını düşünüyorum. Global, çağdaş ve birleştirici bir siyaset anlayışını benimseyeceğimiz kanısındayım. Artık insanları kutuplaştırarak prim yapmaya çalışan siyasi görüşlerin yok olacağından eminim. İnsanların reklam olsun diye roketlerle Mars’a araba gönderdiği bir dünyada kavga ve gürültüyle değil, aklın ve bilimin öngördüğü, şekillendirdiği bir siyasi anlayışla yolumuza devam etmeliyiz. Bizler geçmişin tecrübesini, geleceğin vizyonuyla perçinleyebileceğimizi düşünüyoruz. Bu hususta kendime güvendiğim için aday adayı olduk ve tüm halkımızın desteğini bekliyorum.