61SAAT HABER SERVİSİ - Araç sürerken konuyla ilgili bir video çeken ve yaşanan süreci anlatan Özer, kendisine aday adaylığı için baskıyı Ordu’da nakliyecilik yapan Yücel İsimli sevdiği bir ağabeyinin yaptığını söyledi.
Özer, “Yücel ağabey, Bir gece saat 12:00’da beni arayarak “sen neden aday adayı olmuyorsun, mutlaka aday olman gerektiğini” söyledi. Yücel ağabey beni kesinlikle seçmezler: “Çünkü ben ele avuca sığmam, adaletsizliği, haksızlığa anında tepki veririm. Bunu bir tecrübesini AK Parti İl Yönetiminde yaşamış insanım” diye. Beni seçmeyeceklerini söylememe rağmen, “Mutlaka mutlaka şimdi Facebook’tan yazıyorsun aday adaylığını açıklıyorsun” dedi. Telefonu kapatmadı ve açıklamayı yaptırdı. Ondan sonraki süreçte her daim destek verdi” dedi.

PLATFORM ARARKEN BİZİM TIR GARAJINA GELDİ...
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı döneminden beri gıpta ile takip ettiğini kaydeden Özer, “Geçmişte, kuruluşundan beri hatta 1995’den beri büyük gıpta ile takip ettiğimiz liderimizin 2001 yılının sonunda parti kurmasıyla ve bu partinin kuruluşunda aile bireylerimizin olması nedeniyle oylarımızı AK Parti’ye veren bir aileyiz.
AK parti ile aktif olarak siyasetle tanışmam 17-25 Aralık hain FETÖ kumpasından sonra oluştu. Belediyemizin Genel Sekreteri Mustafa Bey, liderimizin Trabzon’da yapacağı miting için bir platform ararken bizim TIR Garajına geldi.
böyle bir platforma ihtiyaç olduğunu söyleyince “Tamam bu iş bendedir, kesinlikle başka bir yerden bakmayın” deyip aracımı platforma dönüştürüp Meydan’a çektim” diye konuştu.

VALİLERİ, SİYASETÇİLERİN KAHRAMANLARIMIZIN YANINDA GÖREMEDİK
Özer, “O dönem bırakın liderimiz için Meydana gidecek, çoğu yönetici yoktu. Çünkü o dönem FETÖ kumpası vardı. Herkes tereddüt içindeydi. Ofisindeki bile, liderimizin resimlerini kaldırırken biz ofisimizin kapısına sözde asker polis kılıfına girmiş hainlerin baskılarına rağmen resim asan kişileriz. Biz adaletsizliğe karşı dik duran insanlarız.
17-25 Aralık sonrası Meydana çektiğim araçlar nedeniyle AK Parti İl Yönetimine davet edildi. 2015’de yapılan ilk seçim sonrası doğuda başlayan  ‘Hendek terörü” nedeniyle ikinci seçimi bitirdikten sonra 2016, 1. Ayından itibaren doğuda mücadele eden kahramanlarımızın yanında her daim oldum.

Bu sahadayken, hem bölgede ne bir aktif siyasetçi, hatta o ilin valilerini bile kahramanlarımızın yanında göremedim. Bunları ben demiyorum. Kahramanlarımızın serzenişinden...” diye konuştu...

Kendisinin hayattan beklentisi olmayan bir insan olmadığını kaydeden Özer, “Hayattan beklentisi olmayan insan değilim. Firmam var, 3 çocuğum var Allah’a şükür geçimim yerinde. Ama ben inanıyorum ki, vatan olmasa bunların hiç biri olmayacak amacıyla bize bu hainliği yapanlara karşı her daim sahada mücadele ettim” dedi.

15 Temmuz Hain Darbe Girişimi gecesiyle ilgili de konuşan Özer, “15 Temmuz akşamı 23:00’de duyduğumda 23:03’de tepkimi sosyal medyadan ortaya koyarak saat 24:00 gibi elinde silahla nöbet bekleyen kışlaların önünü kapattık. Oradaki kahramanlarımızın içine belki hain sızmıştır düşüncesiyle Erdoğdu ve diğer kışlaların önüne araçlarımı çektim. Sabahı bekleyip, ne olur diye hiç düşünmedim. Eğer o sabah darbe başarılı olsaydı Abdullah Özer bu videoda konuşamayacaktı. Çünkü Aracın üzerinde Özer yaşan 2 aracım askeriyenin önündeydi.

BAKAN SOYLU'NUN GELMESİ SONRASI, SİYASETÇİLER VE VALİLER...
15 Temmuz sonrası doğu ile ilgili sistem de değişti. İçişleri Bakanımızın göreve gelmesiyle sahada olmayan siyasetçiler hepsi dağ taş askerimizin yanında olmaya başladı. Neden olmaya başladı? Bakanın nerede ne zaman çıkacağı belli olmadığı orada olmaya başladı. Onlar vatan için değil, bakana görüntü vermek için orada olmaya başladı” dedi.

Özer, sözlerini şu şekilde tamamladı: “Allah razı olsun Cumhurbaşkanımızın emri, Bakanımızın kararlılığı sayesinde doğuda biz Kato dağında piknik yapacak seviyeye geldik.

Sonuç olarak bir aday adaylığı süreci yaşadık. Komisyonlara gittik. İlk komisyonda ki mülakatımız çok başarılı geçmesine rağmen yukarı gönderilmemize rağmen yukarda elenmemi inanın hazmedemiyorum. Seçilen 600 kişi içinde benim kadar mücadele eden 5 kişi varsa ben bunu kabul edeceğim.

HAZMEDEMİYORUM...
Niye hazmedemiyorum. Ben meclise o ceylan derilerine oturmak için gitmediğimi, beni tanıyan, tanımayan sosyal medyadan bilen herkes bilir. Ben bu ülkeye gerçekten hizmet etmek için oraya gidecektim. Şuanda ülkemizi terbiye etmeye çalışan güçler var. Biz bu ülkenin ihracatını taşıyan, gerektiğinde ithalatını taşıyan nakliye sektörünün temsilcileriyiz. 65 bin aracı olan nakliye sektörünü temsilen bir dernek, içinizden AK Parti’nin içinden olan birine destek veriyor. Diyor ki sektörümüzün sorunlarını, derneğin desteğiyle bu kişi çözeceğine inanıyor ve destek veriyor yine kabul görmüyorsa ben bu samimiyetten şüphe ederim.

AK Parti’ye oy vereceğiz mi? Sayın Cumhurbaşkanımıza oy vereceğiz mi? Sadece oy vereceğiz. 1 Kasım seçimleri öncesi gibi yüzlerce araç konvoy yapacak azim bırakmadınız. Sadece oy vereceğiz. Biliyoruz ki dünya 5’ten büyük diyebilen bir lider Recep Tayyip Erdoğan’dan başka yok”