Eğitim öğretim yılının ikinci döneminin başlamasından bir gün önce Milli Eğitim Bakanlığı'na (MEB) çağrıda bulunan Aktif Eğitimciler Sendikası (Aktif Eğitim-Sen) Trabzon Temsilciliği, ciddi itibar kaybına uğrayan öğretmenlik mesleğinin, yapılan hukuksuz uygulamalarla da maddi manevi erozyona uğratıldığını açıkladı.

Trabzon Meydan Parkı’nda yapılan basın açıklamasında, Aktif Eğitim-Sen İl Temsilcisi Recep Kılıçarslan, “Hukuk sistemimizde öğretmenlerin nöbet görevlerini düzenleyen ortak yasal bir düzenleme mevcut değil. Milli Eğitim Temel Kanunu’nda ‘Öğretmenlik’ mesleği, ‘Öğretmenlik, devletin eğitim, öğretim ve bununla ilgili yönetim görevlerini üzerine alan özel bir ihtisas mesleğidir.’ şeklinde tanımlanmıştır. Anlaşılacağı üzere öğretmenin asli görevi eğitim ve öğretimdir. Öğretmenin görevleri arasında sayılmayan nöbet kavramı, kanunun hiçbir yerinde de geçmemekte. Öğretmene nöbet tutturmak hukuksuzdur.” dedi.

Millî Eğitim Bakanlığı Nöbet Hizmetleri Özel Talimatı’nın ise hem yasallığı hem de uygulanabilirliğinin tartışmalı olduğuna dikkat çeken Aktif Eğitim-Sen Temsilcisi Kılıçarslan, “Öğretmenin güvenlik sağlamaya yönelik nöbet tutması mesleki açıdan uygun değildir. Öğretmen bir güvenlik görevlisi değildir. Hiçbir öğretmen, öğretmenlik mesleğine yönelik bilgi ve donanımın kazandırıldığı okullarda ya da programlarda, nöbet görevi ile ilgili hiçbir eğitim almamakta. Buna rağmen nöbet tutmaya mecbur edilen öğretmen, nöbeti süresince mesleğiyle değil güvenlik işlemleri ile uğraşmak zorunda kalmakta, hatta yaşanan olaylar nedeniyle fiziksel veya sözlü saldırılara hedef olmakta. Uygulama bırakın güvenlik sağlamayı, öğretmenin kendi güvenliğini de tehlikeye atmakta. Devletin güvenlik görevini de öğretmenlere yıkarak, onların olası saldırılar karşısında hedef haline getirilmesi kabul edilemez.” şeklinde konuştu.

“Öğretmenin nöbet görevi, karşılığı verilmeyen bir emek sömürüsü” diyen Kılıçarslan, açıklamasında şunları dile getirdi: “Hukuki dayanaktan yoksun, mesleğe aykırı nöbet uygulaması, mevcut şekliyle öğretmene dayatılan bir angarya ve zorla fazladan çalıştırmadır. Diğer bütün mesleklerde, nöbet karşılığında ek ödeme yapılmaktadır. Ancak öğretmene fazladan iş yükü getiren bu külfet karşılığında hiçbir ek ücret ödenmemektedir. Nöbet hizmeti, öğretmenlik mesleğinin doğasına uygun şekilde, hukuki ve mesleki gereklilikler temelinde, ücreti belirlenerek düzenlenmesi halinde okuldaki eğitim öğretimin bir parçası olarak kabul edilebilir.”

Kılıçarslan’ın verdiği bilgilere göre; öğretmenlerin nöbet tutması ile ilgili 3 bine yakın eğitim çalışanlarıyla yapılan ankette, katılımcıların yüzde 93’ünün nöbet görevi karşılığında ödeme yapılmasını talep etmiş. Nöbet görevini angarya gören öğretmen oranı yüzde 85, okulların güvenliğinden öğretmenlerin sorumlu olması gerektiğini belirtenlerin oranı ise yüzde 95.

Yapılan açıklamada, hukuki temelden yoksun, öğretmenlik mesleğinin esaslarına aykırı, keyfi uygulanan ve karşılıksız emek sömürüsü anlamına gelen nöbet uygulamasına karşı çıkan Aktif Eğitim-Sen, uygulamayı bütün okullarda protesto ederek, hükümeti ve MEB’i biran evvel bu konuda hukuki, hakkaniyetli, öğretmene yakışır bir düzenleme yapmaya çağırdı.