İzmir’de bir otelde "Yerel Yönetimlerde Seçilmiş ve Atanmış Kamu Görevlilerinin Etik Farkındalığının Artırılması için Teknik Destek Projesi" kapsamında düzenlenen çalıştay başladı. Çalıştaya İzmirli bazı belediye başkanlarının yanı sıra birçok yerel yönetici ve öğretim görevlisi katıldı.
Söz konusu çalıştayla ilgili olarak Kamu Görevlileri Etik Kurulu Başkanı Köksal Toptan ile Kamu Görevlileri Etik Kurulu Başkan Vekili Selçuk Hondu, Kamu Görevlileri Etik Kurulundan; Asım Aykan, Ahmet Karayiğit ve Ahmet Demirok basın toplantısı düzenledi.

"Yerel yöneticiler için yüzde 94 oranında etik ihlali vardır kanaati mevcut"
Köksal Toptan, basın toplantısında, etik ihlaline değindi. Toptan, "Yerel yöneticiler için yüzde 94 oranında etik ihlali vardır kanaati mevcut. 'Bunlar düzelir mi, Türkiye etik kuralları uygulayan bir ülke olabilir mi?’ sorusuna ise yüzde 44 'evet' demiş. Bu bizi heyecanlandırdı ve umutlandırdı. Demek ki bu kadar şikayetçi olunmasına rağmen, 'yüzde 94 oranında etik ihlali vardır' kanaatine rağmen, önemli bir kısım da bu düzelebilir kanaatinde. Biz özellikle medya desteği ile bu işin üstesinden geliriz diye düşünüyoruz. Dünyada sık sık önemli kavram değişiklikleri, önemli yeni yükselen değerler, özellikle genç kuşaklarda çok önemli etkiler bırakıyor. Bir zamanlar sivil itaatsizlik yeni bir kavram olarak dünyamıza girdi ve dalga dalga tüm dünyayı etkiledi. Şimdi de etik üzerine dünya yoğunlaştı. Gençler adalet kavramını çok öne çıkarmaya başladı. Dünyada ve Türkiye’de gençler arasında adalet kavramı ki ilkelerimizden biridir çok öne çıkmaktadır. Adil yönetim, adil davranış gibi. Sadece kendilerine değil, arkadaşlarına da adil davranılmasını isteyen bir kuşak geliyor. Biz yöneticilerin bunu çok iyi bilmeleri, medya çalışanlarının da bunu çok iyi işlemeleri, gündemden düşürmemeleri lazım. Bunları vatandaşlarımıza, yöneticilerimize anlatmaya çalışıyoruz" dedi.

"Türkiye’de yapılması gereken şeyler var"
Kamu Görevlileri Etik Kurulu hakkında bilgilendirmede bulunan Köksal Toptan, "Etik Kurulu 11 kişiden meydana geliyor. Doğrudan Cumhurbaşkanı atıyor. Kurul üyeleri, kendi istekleri dışında seçildikleri 4 yıl için görev yapıyorlar; onun dışında görevden alınmıyorlar. Devletin çeşitli birimlerini temsilen seçiliyorlar. Selçuk Hondu Danıştayı, Ahmet Demirok büyükelçileri, Eski Trabzon Belediye Başkanı Asım Aykan belediye başkanlarını, Ahmet Karayiğit Yargıtayı temsil ediyor. Odalar Birliğini temsilen bir arkadaşımız var, Sayıştay'ı temsilen valileri temsilen üye var. İdarenin hemen hemen tamamını temsil eden bir kurulla bize verilen görevleri yerine getirmeye çalışıyoruz. 13 çalıştay düzenleniyor. Belediye başkanları ve yardımcıları katılıyor. Ruhsatlar, ihaleler, işe alımlar, kara delikler tespit ediliyor; bunlar yasal boşluklardan mı, kişisel tutumlardan mı, süreçlerde nerede tıkanmalar var, bunun tespiti yapılıyor. Sonra 5 tane de mevzuat çalıştayı yapılacak. Hibe şirketler üzerinden belediye hizmetlerinin belli şirketlere verilmesi gibi yeni tespitler yapıldı. 100’e yakın alan belirlendi. Bunlar kamuoyuna yansıtılacak, 7 tane de farkındalık çalıştayı olacak. Türkiye’de yapılması gereken şeyler var. Bir takım boşluklar ortaya çıkıyor. Dünyanın her yerinde insan, aynı insan. Bir takım boşluklar var. Bu çalışma, mevzuat boşluklarını önümüze getirecek; o önerilerimizi rapor kesinleştiğinde devleti yönetenlere vereceğiz” sözlerine yer verdi.

"İş adamları İzmir’e gelip mülk almaya başladığını söylediler"
Trabzon Belediyesi eski Başkanı ve Kamu Görevlileri Etik Kurulu Üyesi Asım Aykan de "Türkiye Belediyeler Birliği ile birlikte çalışıyoruz. 3 parametre var; biri Türkiye hızlı biçimde kırsaldan kentlere taşındı. Demografik yapıyı incelediğimizde bunu görüyoruz. Bu önemli bir yüktür ve bunu Avrupa’nın bir ülkesinde görmek çok zor. İkincisi; alt yapı yatırımlarını, batı bizden çok erken yaptı. Mesela; İzmir örneğinde anlatacak olursak İstanbul-İzmir otoyolunu daha yeni yaptık. İzmir için çok önemli bir olay. Nefes borusu gibi bir şey. İstanbul’daydım, oradaki iş adamları haftanın birkaç günü İzmir’e gelip mülk almaya başladığını söylediler; çünkü ulaşım kolaylaştı. Bu alt yapı hamlelerini batı bizden çok önce yaptı. İzmir örneğinde olduğu gibi yapılması gereken çok iş var. İstanbul’da başka kentlerde de böyle. Üç para yönetimi bir sanattır, önceliklerin çok iyi belirlenmesi lazım. Belediyelerin çok dağınık bir iş alanı sorumluluk alanı var. Başkanlarımızın biraz rüştüne kalmış bu. Bir sanatçıyı bir beldeye çağırıyorlar. Kanalizasyon kentin ortasında akıyor, kendisi de görüyor, 10 bin lira para toplamışlar. Herhalde iş adamlarından toplamışlar, parayı aldıktan sonra o sanatçı, parayı başkana iade ediyor. ‘Kardeşim sizin kanalizasyon sokakta akıyor, ben bu parayı alamam, alın önce kanalizasyonu yapın’ diyor. Bu yaşanmış bir olaydır. Burada biraz merkezi yönetimin de denetimine ihtiyaç var. Sadece yolsuzluk olarak bakmamak lazım. Büyük projeleri genelde merkezi yönetim yerelde yapıyor. Trabzon’a Kanuni Sultan Süleyman çevre yolu yapıyoruz. 3 milyar TL para harcanacak. Belediyenin bünyesinden kaç para ayırabilirdik? Belki 15-20 milyon. Bunu hesaplarsanız 200 senede biter ama karayolları bu yolu yapıyor. Bu da bir imkandır, merkezi bütçenin yüzde 12’sini yerel yatırımlarda kullanıyoruz" diye konuştu.

Süleyman söz istedi vermedi.. 

Ben 2014 yılında belediye meclisimizin açılışında siyasi gündemdelerin, siyasi değerlendirmelerin belediye meclisimizin gündeminde olmamasını gerektiğini söylemiştim. Cüneyt bey başlayınca diğer arkadaşların da sözünü kesmedim. Bir daha siyasi değerlendirme meclisin çatısı altında istemiyorum hiç birinizden. Hiç birinizden.. Bizim belediye meclisinde hepimizin grupları var, partilerimizin grupları var, değerli temsilcileri var. Biz burada belediye meclisi olarak çalışmamızı yapacağız. Siyasi değerlendirmelerinizi, dışarda parti temsilcilerimizde burada. Partilerimizin çatısı altında pekala yapabilirsiniz. Burada bir birimizini yüzüne bakıyoruz kendi hukukumuza halel getirecek şekilde kırıcı olmayalım lütfen.