Süleyman Soylu ve istifa ve geri dönüşü…!

Süleyman Soylu’nun sorumluluk yüklenerek istifa etmesi, bizim demokrasi tarihinde çok gördüğümüz bir tavır değil.

Aslında siyasilerin, özellikle yönetimdeki siyasilerin böyle tavırlar koyması çok istenir.. Ama olmaz.

Batıda bunun örnekleri çoktur.

Soylu, siyasi etik açısından batı tipi demokrasilerde gördüğümüz bir tavır sergilemiştir.

Toplumun her kesiminden de, bu tavrı destek görmüştür.

Ama aynı toplum, istifasına karşı müthiş bir direnç göstermiştir.

Bu durum özellikle Ak Parti’de bir ilktir.

Partiyi kuranların davayı terk ettiği günlerde parti tabanından tek bir ses çıkmaz iken, Soylu’nun istifasına karşı bir millet hareketinin başlaması, Ak Parti’de de her şey eskisi gibi olmayacağının sinyalidir.

Nasıl, koronadan sonra hiçbir şey eskisi gibi olmayacak.

Soylu’nun istifasından sonrası Ak Parti içindeki toplumsal birlikteliği pik yapması da partide eskisi gibi bir şeyler olmayacağının garantisi..

Ak Parti bir dava partisi.

Ak Parti bir merkez partisi.

Ak Parti toplumun muhafazakar yapısının 4 eğiliminin bir araya geldiği bir parti.

Ak Parti kitle partisi.

Ak Parti’de Soylu’nun taban tarafından sahiplenilmesi, partinin geleceğinin garantisi gibidir.

Cumhurbaşkanı R.Tayyip Erdoğan’ın “Millete rağmen siyaset yapılmaz” diyerek Türk siyasetinde bir çığır açtığı fikri, Soylu’nun istifasını kabul etmesi ise doruk noktasına çıkmıştır.. Millet, Soylu’yu görevinde istedi.. Cumhurbaşkanı da milletin dediğini yaptı..

…………………………………………………………………………………………………………………………….

Soylu’nun geri dönüşü yok…!

Artık siyasi kulvarda Sülemyan Soylu geri dönüşü olmayan bir yoldadır.

R.Tayyip Erdoğan ile siyasette gidebileceği yol arkadaşlığı sürecektir.

Ben böyle inanıyorum.

Soylu’nun yoruldum, dinleneyim deme hakkı da yok.

Siyasete tepeden inme gelmeyen Soylu; milliyetçi, muhafazakar, milli ve yerli bir isim olarak kaderi Milletin kaderi ile ortaktır..

………………………………………………………………………………………………………………

Türk siyaseti ve liderler…!

Türk siyasi tarihinde iki lider.

Biri kurucu liderimiz Atatürk… En yakınındaki isim İsmet İnönü…

Diğeri, demokrasiye geçişimizin sembolü; Celal Bayar.. En yakınındaki isim Adnan Menderes..

Hem Atatürk, hem Bayar kendinden sonra İnönü ve Menderes’e bayrağını teslim etti.

Bu liderlerden sonra gelenler ne yazık ki, böyle bir ikinci adam yetiştiremedi.

Ne İsmet İnönü’nün kendisi.

Ne Demirel.

Ne Ecevit.

Ne Özal..

Şimdi Türk siyasi hareketi Erdoğan-Soylu birlikteliğine şahit oluyor.

Çok uzun zamandan bu yana..

………………………………………………………………………………………………………………….

İş aş, Haydar Baş..!

O’nu bu sloganı ile tanıdım.

İş aş, Haydar Baş

Bu sloganı ile unutmayacağız.

Haydar Baş, kendi kulvarında ilkeli bir adamdı.

Ha, partisine oy verdim mi..?

Hayır vermedim.

Bir çok insan gibi.

İnançları doğrultusunda yaşadı.

Ve İslam dini ile Atatürk’ün bütünleştirdi.

O nedenle bu kulvardaki bazı cemaatler tarafından hedef gösterildi..

O doğru bildiği yoldan hiç taviz vermeden yürüdü.

Bir de Trabzonluydu.

Trabzonsporluydu.

Ve şike sürecinde lafı evirip çevirmeden Şampiyon Trabzonspor’dur dedi.. Kupa asıl yerinde olmalıdır da derken çok samimi, gerçekçiydi..

…………………………………………………………………………………………………………………….

Harun Yavruoğlu..!

Değerli bir meslektaşımızı da kaybettik.

Bir yıldız kaydı.

Hem sanatçı, hem fikir adamı.. Hem edebiyatçı hem de gazeteciydi.

Çok nazikti.

Çok titizdi

Çok arkadaş yanlısıydı.

Kara kalemini çok iyi kullanırdı.

İyi karikatür çizerdi.

Hicvi çok müthişti.

Zaman zaman siyasi iktidar ile başı derde girdi.. Hiç geri adım atmadı.. Çizgileri ile yıpratılmaya çalıştı.. Bana mısın demedi..

Bizden yana hakkımız varsa helal olsun..

Bir gün elektronik postamı bir karikatür düştü.

Beni çizmiş..

Demek ki gönlündeki yerimiz bu halimiz..

Çok hoşuma gitti. Sürprizi beni duygulandırdı.

Şimdi, çalışma masamın üzerindeki yerini aldı.

Allah rahmet eylesin.

…………………………………………………………………………………………………………………………..

ZAYTUNG

Covid-19 virüsü için belirlenen çalışma saatleri açıklandı: Hafta içi 08-17, hafta sonu tatil...