Türkiye Cumhuriyetinin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk, ölümünün 80. yıldönümünde Avrasya Üniversitesi’nde düzenlenen etkinliklerle anıldı. Avrasya Üniversitesi’nin Ömer Yıldız Yerleşkesi Konferans Salonunda yapılan anma törenine üniversitenin yönetimi, akademisyenler ve çok sayıda öğrenci katıldı.

Törenin açılış konuşmasını Avrasya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Kenan İnan yaptı. İnan ‘’Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Cumhuriyet öncesinde ve Cumhuriyet sonrasındaki izlediği yolu bir takip ekmek gerektiği kanaatindeyim. Bununla neyi kastediyorum, askerlik yaptığı zaman mükemmel bir asker disiplinli, iradeli, kararlı bir askerdi. Cumhuriyetin kurulmasından sonra bir devlet adamı olarak gerçekten tam bir devlet adamı olduğunu görüyoruz. Osmanlı’nın son döneminde 1. Dünya Savaşından önce yer aldığı cephelerdeki başarıları, 1. Dünya Savaşında Osmanlı Devleti’nin savaştığı cephelerin nerdeyse hemen hemen hepsinde görev alıp bunu başarıyla yerine getirmiş bir komutan. Yıkıntıların arasında tekrar yine aynı milletten güç alarak ve Osmanlı Devleti’nin bir devamı olarak, çünkü Osmanlı Devleti’nin geriye kalan bakiyesinden bir devlet kuruldu. Yeni bir yüzyıla, yeni bir isimle, aynı milletle, nasıl yola devam edilebilir ve değişen dünyada, teknolojinin geliştiği dünyada bu devlet nasıl ayakta kalır ve muasır medeniyetler seviyesine nasıl ulaştırılır babında çok ciddi bir devlet adamı örnekliği gösterdiğini görüyoruz. Tabi ki Mustafa Kemal Atatürk’ün gerçekleştirdiği  inkılapları, bunların uygulanışı, Osmanlı Devletinin son yüzyılında 3. Selim, 2. Mahmut ve ondan sonra yapılan birçok yeniliklerin aslında devamı niteliğindeki bir harekattır. Atatürk, yeni bir vizyonla, yeni bir misyonla, yeni bir ideolojiyle, geçen yüzyılın başında Türkiye Cumhuriyeti’ni kurarak bunu günümüzde de devam eden bir şekilde güçlü temeller üzerine koymuştur’’

ATATÜRK’ÜN ÜLKÜSÜ MUASIR MEDENİYETLER SEVİYESİNE ULAŞMAK İÇİN HERKES GÖREVİNİ EN İYİ ŞEKİLDE YAPMALIDIR

‘’Muasır medeniyetler seviyesine ulaşmak açısından bir akademisyen olarak bana ne düşer diye baktığımda, çünkü herkes kendi alanında en iyisini yaparsa Türkiye kesinlikle muasır medeniyetler seviyesine ulaşacaktır, bundan kaçış yoktur. Bir akademisyen olarak, ben en iyisini, en doğrusunu, en güzelini, bütün mekanlarda söylemek, öğretmek, bunları yazıp, çizmek insanlara anlatmak durumundayım. Eğer ben bunları yaparsam bulunduğum ülkemin muasır medeniyetler seviyesine ulaşmasında kendime düşen görevi yapmış olurum. Kanaatimce bu en küçüğünden, en büyüğüne kadar, en yetkilisinden, değişik mertebelerde olan insanların eğer ülküsü olursa Türkiye’nin bu muazzam gelişen ve her gün yeni gelişmelere gebe olan dünyada kendisine dünyanın ilk beşi arasında yer bulacağına inancım tamdır. Bu dileklerimle tekrar Gazi Mustafa Kemal Atatürk rahmetle ve minnetleri anıyoruz.

ÇEŞİTLİ YÖNLERİYLE ATATÜRK KONULU KONFERAN YAPILDI

Avrasya Üniversitesi’nin gerçekleştirdiği Gazi Mustaf Kemal Atatürk’ü anma töreni ‘’Çeşitli Yönleriyle Atatürk’’ konulu konfars ile devam etti. Konferansa konuşmacı olarak katılan Avrasya Üniversitesi Dr. Öğr. Üyesi Levent Kalyon, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün kendisini etkileyen bir çok yönü olduğunu belirterek, geldikleri gibi giderler dediği için, o dönemde en iyi yönetim cumhuriyet yönetimidir dediği için ve yıkıntılar arasında Türkiye Cumhuriyeti’ni kurduğu için Mustaf Kemal’in özgüvenine, cesaretine, vatanseverliğine, bilgi birikimi ile karlılıkla yoğrulmuş o müthiş karakterine hayranım, dedi.

‘’Özellikle burada bulunan genç arkadaşlarımıza sesleniyorum, okumamız gerekiyor, araştırmamız gerekiyor, Gazi Mustafa Kemal’de zaten bunu istiyor. ‘’Beni görmek demek, mutlaka yüzümü görmek değildir. Benim fikirlerimi, benim duygularımı, anlıyorsanız ve hissediyorsanız bu yeterlidir’’diyor. Ama o koşullarda yaptıklarını, gerçekleştirdiklerini, o koşulları hissetmeniz, anlamanız için okumanız araştırmanız gerekiyor. Gazi Mustafa Kemal’in bize Cumhuriyet dışında bıraktığı en büyük mirası ilim ve akıldır. Ben bu vesile ile Türk ulusuna rönesansı yaşatan, reformu yaşatan, aydınlanmayı yaşatan  bu büyük insanı saygıyla, minnetle, şükranla anıyorum’’dedi.