Dünya genelinde COVID 19 salgını ( pandemisi ) milyonlarca hastaya, yüz binlerce yaşam kaybına neden olmanın yanı sıra bulgu vermeksizin virüs taşıyıcılarının ortaya çıkmasına da yol açtı. Her gün virus hakkında yeni veriler, bilgiler açıklanıyor. Bulaşma hızı, klinik bulguların her zaman klasik yüksek ateş, solunum güçlüğü, öksürükten ibaret olmayabileceği ama bunun yanı sıra uyku düzensizliği, boğaz ağrısı sindirim şikayetler vb bulgular tanımlanıyor hatta vücut içinde akciğer, kalp, beyin, karaciğer, böbrek gibi hayati organlarda da kalıcı hasar yapabileceği ortaya çıktı. Giderek  COVID19 ‘u daha iyi tanıyoruz. Hasta kişilerin de iyileştikten sonra yeniden COVID 19’a yakalanabileceği kanıtlandı. Aşı çalışmaları ilerliyor tedavi biçimleri gelişiyor, ama tüm bunların ötesinde maske-mesafe-hijyen kurallarına uygun olarak özetlenebilecek önlemler en etkin sürdürülebilir korunma önerilerini oluşturmaktadır. Bundan başka somut elle tutulur gözle görülür gelişmeler henüz elde edilmedi. Sonbahara yaklaştıkça olgu sayısının arttığı ve yeni olgularda yoğun bakım ihtiyacı olan akciğer bulgularının sayısal artış gösterdiği-hastalığın daha şiddetli seyrettiği-  dikkati çekmektedir. Bu pandemi ile ancak bütüncül bir yaklaşımla toplumun bu  konuda bilgilendirilerek bilinçlendirilmesi ile başarılı olunabileceği görülmektedir.

COVID 19 ile yaşamayı öğrenmemiz ve yeni normaller olarak tanımlanan günlük yaşamımızda ve tıbbi tanı – tedavide içinde bulunduğumuz koşullara uyum göstermemiz kaçınılmazdır. COVID 19 infeksiyonu için risk grubu olarak tanımlanan örneğin 65 yaş üstü kişiler, uzun süreli ( kronik ) hastalığı olan                 ( tansiyon, kalp ya da şeker hastası olanlar ) yanı sıra kanser  ( onkoloji ) hastalarının da özel bir risk grubu olduğu unutulmamalıdır. 

Sınırsız ve kontrol dışı hücre çoğalması ile nitelenen kanser hastalığına karşı vücudun bağışıklık sistemi ( immün sistem ) savunmayı sağlamaktadır. Bağışıklık sisteminin güçlendirilmesi ve sürekli çoğalan kanser hücrelerinin ortadan kaldırılması ana tedavi yöntemleridir. Kanser dokusunun bulunduğu bölgeden cerrahi olarak çıkarılması ya da ışın tedavisi ( radyoterapi ) ile yok edilmesi,  kanserin bölgesel ve ilaçla tedavi ( kemoterapi ) sistemik tedavisi yapılmaktadır. Bölgesel ve sistemik tedaviler sırasında hastanın genel durumu, tedaviye yanıtı, beslenme durumu, yaşı, kanserin tipi, köken aldığı doku vb çok sayıda etken hastalığın seyrini etkilemektedir.
Kanser hastalığının bölgesel ve sistemik tedavileri sırasında bağışıklık sistemi de olumsuz etkilenmektedir. Bu nedenle kalabalık ortamlarda hastanın bulunmaması, bulaşıcı hastalık kapmaması için hijyenik koşullara uyumlu yaşaması, beslenme biçimi ve uyku düzenine dikkat edilmesi hekim tarafından önerilmekte ve kontrol edilmektedir. Hasta ve yakınlarına düşen de hekimin dediklerine tam uyum göstermektir. Dikkat edilecek nokta bu önlemlerin

COVID 19 pandemisine karşı alınan önlemlerle örtüşmesidir. 
Kanser tedavisine pandemi sırasında ara verilmesi önerilmemektedir. Ama kan testleri ile hastanın genel durum kontrolüne ve gereğinde COVID 19 testlerinin hekimin kararına göre yapılması öngörülmektedir.
Kanser hastasını tedavisi ve sonrasında izlenme sürecinde ; COVID 19’ da görülebilen ; ateş, öksürük, boğaz ağrısı, solunum zorluğu, kas ağrısı, halsizlik, uyku sorunları, ishal, tat alma bozukluğu vb bulguların varlığında hekime başvurulması gerekir. 

Kanser Hastalarında  COVID 19 için Risk Grupları Tanımlanmıştır.
* Kemoterapi almakta olan ya da son üç ay içinde kemoterapi alanlar
* Radyoterapi almakta olanlar
* Son altı ay içinde kemik iliği ve kök hücre nakli ( transplantasyon ) ya da       bağışıklığı baskılama ( immünosüpresif ) tedavisi olanlar
* Kan ve lenfatik sistem kanserli hastalar
* İzlem altındaki kronik lösemi, lenfoma, myeloma kanserli hastalar
COVID 19 için İmmün Sistemi Zedelenmiş Özel Risk Grubu Hastalar 
* Kan akyuvarları az sayıda olanlar( Lökositopeni ) 
* Antikor ( İmmünglobulin ) seviyesi düşük olanlar
*Uzun süre bağışıklık sistemi baskı altında –steroid tedavisi vb-olan                                         ( İmmünsüpresyon )  
Yukarıda iki tablo halinde özetle sunulan grupdaki hastaların yakın hekim kontrolü ile gereğinde COVID 19 testi yapılarak izlenmesi önerilmektedir.
Toplum olarak hepimiz ister sağlıklı olalım ister kronik bir hastalığımız olsun ve hatta kanser hastası dahi olsak genel önerilen korunma önlemlerine uyumlu olarak moralimizi bozmadan yaşamımızı sürdürerek COVID 19 ‘a karşı verilen savaşı tüm toplum olarak başaracağız.