61SAAT HABER SERVİSİ - SERKAN KILINÇ - TAYFUN ÇÖPÇÜ

61saat.com ekibini kendi evinde misafir eden Köseoğlu, özellikle FETÖ Terör Örgütü tarafından yapılan 15 Temmuz Darbe Girişimi sırasında bombalanan TBMM'de yaşadıklarıyla ilgili çarpıcı bilgiler verdi.

Siyasette insanların duruş sahibi olması gerektiğini kaydeden Köseoğlu, ilk olarak siyasete giriş sürecini anlattı. Daha önce 2 kere aday adayı olduğunu hatırlatan Köseoğlu, "2 kere aday adayı oldum. Türkiye'nin koşulları gereği başörtülü milletvekilleri girme imkanı olmadı. Ben AK Parti'nin kurulduğu günden beri siyaset içinde yer aldım. 2007 yılında aday olma imkanımız gerçekten çok zayıftı. Ancak biz de bu hizmet kervanı içinde varız diye aday adayı oldum. Koşullar gereği olmadı. Bende aday gibi aynı canla başla seçim için çalıştık. Biz bunu dava için görüyoruz. Sen ben  meselesi değil. Kişiselleştirmedim hiç bir zaman. 2011 seçimlerinde ihtimal daha yüksekti. Türkiye bu noktada biraz daha hazırdı. Ama sürecin genel konsepti gereği Türkiye'de başörtülü kadın milletvekili gösterilmedi. Kadın kimliğimiz vazgeçilmez ama Türkiye'de, Trabzon'da her kesimin milletvekili olma yolunda yola çıkmıştık. Yine de partimize aday olup olmamaya endeksli olmadan aynı şekilde davamıza göre çalışmaya devam ettik.

Bu defa tamam diyordum, olsa da tamam olmasa da tamam. İnsanların siyasette durması gerektiği yeri ve noktayı bilmesi gerektiğini düşünüyorum. İlkesel anlamda duruşumu bozmadım. 2015 seçimlerinde teveccüh o şekilde şekillendi. Kamuoyunun ve Genel Merkezin takdiri ile bizim aday olmamız yönünde şekillendi. Biz gayretimizi ve sabrımızı taşıdık. Allah'a teslim olduk. Allah böyle bir kapı açılmasını nasip etti. Biz de 1 yıldır Türkiye'nin en zor döneminde milletvekilliği yapıyoruz. Biz de hem genel başkanımıza hem de cumhurbaşkanımıza destek olmak adına çalışıyoruz. Gayretli, samimi, yükü kaldıracak insanlara bu dönemi nasip etti" dedi.
 
SİYASETTE ÖRNEK ALDIĞI BİR VEKİL VAR MI?

"Siyasette örnek aldığı bir vekil var mı?" sorusuna Köseoğlu, "Trabzon çok güzel kimliklere sahip oldu. Faruk Özak'ın tevazu ile her kesimle diyalog kurma özelliği benim için örnek alınacak özelliktir. Mustafa Cumur'un teşkilatlara olan sıcak yapısı, Cevdet Erdöl'ün Türkiye çapında hizmet yapma hassasiyeti, Kemalettin Göktaş'ın yıllardır Milletvekili olmasına rağmen şaibeli hiç bir işte olmaması benim de örnek alacağım noktalardır. Pek çok insandan alacağınız artılarla kendinize yol çizmelisiniz. Bunları kendimle harmanlayıp siyasette nasıl bir iz bırakırım çabası içindeyim. Toplumun o sıcak beklediği siyaset ortamına katkı veren biri olmak istiyorum. AK Parti'yi siyasetin Mevlana'sı olarak görüyorum. Hoşgörüyü, empatiyi örnek alarak toplumda sıcak bir siyaset anlayışını hedef kıldım. 4 yıllık görev süremizde yapmamız gereken azami katkıyı Trabzon ve Türkiye'ye yapmak için gayret içindeyim" dedi.
 
VOLTRANI OLUŞTURUYORUZ

"Meclisten şehre yatırım çekmek kolay mı?" sorusuna ise Köseoğlu, "Siyaseti yönlendirmek, yapmak, toplumun kabulünü sağlamak çok kolay değil. İşin sistematiğinin içine girdiğinizde, zaman aldığını görüyorsunuz. Her şey imkan ve zaman meselesi. Ben şunu gördüm. Daha önce Trabzon siyasetinde çok milletvekili geldi geçti. Ben işin sırrının ekip çalışması olduğunu gördüm. Eskiden bir çizgi film vardı Voltran diye... Yani burada Voltran'ı oluşturuyoruz. Tek tek bir güç ifade etmeyen insanların bir araya geldiğinde çarpanları ile etkilenerek daha büyük güç oluşturduğunu gördüm. Trabzon'un bu dönem artısı Voltran'ı oluşturan ekiple yola çıkması. Süleyman Soylu, teşkilatın en başında ki isimdi. Diğer iki vekilimiz Trabzon İl Başkanlığı yapmış. Salih Cora'da 8 yıl il yöneticiliği yaptı. Ben de kadın kimliği olarak tanınan ve aday biriydim. Biz 4'ümüz aynı yönetimde il yöneticiliği yaptık. Biz bir birimizin bakışından gülüşünden ne demek istediğini anlayacak durumdaydık. Bir birimizin eksiği olsa bile bunu düzeltmek için gayret ediyoruz. Aman onun arkasından çıkayım gol atayım değil, birlik ve beraberlik içinde bir birini tanıyan ekip olarak devam ediyoruz" diye konuştu.
 
AK PARTİ MKYK'YA SEÇİLMESİ... TRABZON'UN 3. ÜYESİ

AK Parti'de Merkez Karar Yürütme Kurulu (MKYK) Üyeliğine seçilmesini değerlendiren Köseoğlu, "Daha önce Cevdet Erdöl MKKY'ya üyesiydi.Sayın Bakanımız da üyeydi. Bu Trabzon'un 3. MKYK üyeliği. Bu Trabzon için güçtür. Bakanımız Süleyman Soylu'nun İçişleri Bakanı olarak atanıyor olması Trabzon'un siyasette çok önemli noktaya gelmesini sağladı. Çok zor, çok önemli ve etki alanı geniş bir bakanlık. Bizim kendisine inancımız tam. Hem çalışkan, hem de burada ki duruşu ile birlikte hem FETÖ ve Hem de PKK'ya karşı duruşu net olan biriydi. Bakanlıkta iyi işler yapacağına inanıyorum. O bakanlığın gücüyle bu ekibin gücüne daha da güç katacaktır. Trabzon'a el birliği ile karşılama noktasında bu ekip ruhuyla devam edeceğiz" dedi.
 
TRABZON HAK ETTİĞİNİ ALIYOR MU?

Trabzon'un yatırım noktasında hak ettiği yatırımları alıp almadığına ise Köseoğlu, "Trabzon bölgenin başkenti. 81 ilimiz var her ilimiz kendisine yatırım istiyor doğal olarak. Trabzon hem bölgenin başkenti hem de bu ekip ruhuyla çok güzel bir ekibi var. Yatırımda ciddi avantaja dönüşecektir. 4 ana başlıkta planladık. Spor, Turizm, Sağlık, Eğitim Başkenti. 4 ana özellikte Trabzon'a hedeflere hazırlayacak yine bölgesel merkez olması ötesinde dünyaca bilinecek il olmasını sağlayacak yatırımlarla desteklemek istiyoruz. Hastane anlamda ciddi potansiyele sahip sağlık yatırımları da yapılan il. Şehir Hastanesi ile bu kimliğini daha da taçlandıracaktır.
Spor anlamında ise Türkiye'de metre karesine en fazla tesis düşen şehir. Akyazı tamamlanması ve orada tesislerin hayata geçirilmesi ile bu spor başkenti olacak özelliğini daha da öne çıkaracak fonksiyon olacaktır.
İki tane üniversitemiz var. 3. üniversite tasarı halinde onu da hayata geçireceğiz.
Şehrin ulaşım alt yapısın halletmemiz lazım. En ciddi bakanlığımız en çok Ulaştırma Bakanlığımız. 2. Havalanı, Demiryolu ve şehirin alt yapısı... " diye konuştu.

YATIRIMLAR GEÇİKTİ Mİ?

Yatırımlarla ilgili gecikti eleştirilerine de cevap veren Köseoğlu, "İnsan diyor ki 1 yılda olsun 2 yılda olsun. Akyazı'da Haziran'da mı açılacak Eylül'de mi açılacak. 1 ay önce mi sonrasını tartışmak yapılan hizmete haksızlık. Alan kazanılarak Trabzon'a neredeyse imkansız sayılan bir yatırım kazandırıldı. Sırf yapılması için kanun değiştirildi. Bu yapılanı göz ardı edip te küçük ayrıntılarda boğulmak haksızlık. Hangi birimiz Trabzon'un tarihine geçmek istemeyiz. İnsanoğlunun yapısında her zaman daha iyisini daha güzelini ister. Sonuçta bu bir imkan.. Türkiye'nin yaşadığı koşulları hepimiz görüyoruz. Fransa'da yılda 2 tane terör olayı oldu diye OHAL'i ne kadar uzattılar" diye konuştu.
 
PROJELER MİLLETVEKİLLERİ ARASINDA PAY EDİLDİ

Trabzon'da vadedilen 12 projeyi kendi aralarında görev bölümü yaptıklarını ifade eden Köseoğlu, "Trabzon'a vaat ettiğimiz 12 temel projeyi çıkardık. Bu projeleri milletvekillerine dağıttık. Herkesin ilgilendiği proje belli. O takip ettiğimiz projeler doğrultusunda girişimleri yapıyoruz. Tıkandığımız noktalarda sayın bakanı gidiyoruz ve "şu yatırımla ilgili sıkıntılar var sizin devreye girmeniz iyi olur" diyoruz. Bizim amacımız ekibi çalıştırıp ekibin tıkandığı noktada daha büyük güç olan bakanımızın sorunu çözmeye katkı vermesidir. Hepimizin kendine göre çalışması var. Bu çalışmaları belli aralıklarla valimizin ve belediye başkanlarımızın yaptığı toplantılarda değerlendiriyoruz. Burada hem Trabzon'un durumunu hem de kendi içimizde olan durum varsa onları masaya yatırıp sorunlar büyümeden ortak bakış açısı ile bakıyoruz...
 
AKYAZI ŞEHİR HASTANESİ VAZGEÇİLMEZDİR

Akyazı'da ki şehir hastanesi bu misyonun vazgeçilmez parçasıdır. Bunun ilerde sağlık turizmine katkısı da bulunacak. Ama alt yapısı olacak ki bunu geliştirin. Şehir hastanesi bunun olmazsa olmazıdır. Körfez Turizmi gelişme noktasında bir süre sonra sağlık hizmeti de verilecek. Trabzon'da insanlar, "orayı spor tesis yapalım diyor" ama Trabzon metre kareye en fazla tesisi bulunan şehir. Sportif tesis anlamında çok çok vazgeçilmez ihtiyaçları yok. 
Akyazı dolgu alanının planlama aşamasında 250 dönüm yaklaşık fazla yapıldı.
Kaşüstü'nde ki hastaneni yerini şehir hala konuşuyor.
 
AYNI POZİSYONDA YER BULUNSUN...

Çimento fabrikası konuşuluyor. Mülkiyeti bize ait değil. Kaldı ki o alana şuan da yapılması gereken hastanenin ancak yarısı kadar yapılır. Biz Trabzon'un sağlık anlamında bütün ihtiyaçlarını toparlayacak hastane yapmak derdindeyiz. Trabzon için hem ekonomik, hem de vazgeçilmez anlamda. 
Aynı pozisyonda yer bulunsun.. Biz Trabzon düşmanı değiliz. Bir an önce yatırım yapılsın ve bitsin. Başlamasına şehir bile müsaade etmiyor. Ondan sonra niye bitmedi... Biz Trabzon'un vekâletini almış olan insanlar olarak en iyisini istiyoruz. Vekâlet verilen insanlara güvenmesini ve alacakları hizmetten memnun olacağına inanıyoruz" dedi.
 
AK PARTİ KADINA EN FAZLA SAHİP ÇIKAN PARTİ

AK Parti'nin kadın kimliğine en fazla sahip çıkan parti olduğuna dikkat çeken Köseoğlu, "AK Parti kadın kimliğine en fazla sahip çıkan parti. Bizim insanımızın centilmen yapısı gereği kadına ciddi katkı var. Kadınlar olarak bizim kendi içimizde dayanışmamız var.
 
SOSYAL MEDYA ONUN İÇİN DEZAVANTAJ MI?

Siyaset maskeli balo gibi. İnsanların kendini gizlediği alan. Ben hiç bir zaman kendimi gizlemedim. Hep yalın bir şekilde kendimi ifade ettim. İnsanların kendini incitebileceğini düşünebilir. Ama ben bunun saflık ve şeffaflık gösterisi olduğunu düşünüyorum. Benin gizleyecek bir şeyim yok.
Benim hayatım ortaklıklarla dolu. Ben paylaşmayı severim. Ben 22 yıl boyunca paylaşarak yaptım bu işi. Farklı iş alanlarında ortaklık yaptım. Benim sermayem insan aslında. Hayatta üzüntüyü paylaşarak azalttık, sevinçleri paylaşarak çoğalttık. Siyaseti de kendim olarak yapmak istiyorum. Ayşe Sula Köseoğlu, bugüne kadar ne idiyse, ben yine aynı Ayşe'yim. Aynı duruşumu daha önce nasıl yansıtıyorsam şimdi de aynı şekilde yansıtıyorum. Sosyal medya insanların sizi gördüğü anladığı muhteşem bir alan. Burada paylaştığınız şeyde herkesin yüzde yüz sizi onaylaması mümkün değil. 

DÖNÜP GELECEĞİM YER TRABZON

Dönüp geleceğim yer yine burası olduğunu biliyorum. Bir gün siyaset bitecek buraya geleceğim. Ben Trabzon'un bir parçasıyım. Evimi Ankara'ya taşımadım. Yani kendim olarak siyaseti yapmak istiyorum. Hepimizin bir siyasi yaşamı sona erecek. Önemli olan hizmet etme gayreti ve ben olarak değişmeden topluma yabancılaşmadan bu süreci tamamlamak.
 
FETÖ SORUŞTURMASINDA HAKSIZLIĞA...

FETÖ soruşturmaları ile ilgili de konuşan Köseoğlu, "haksızlığa uğramış olabilecekler oluyor mu?" Sorusuna, "Gerçekten yakın bildiğimiz tanıdığımız güvendiğimiz varsa.. şunu söylüyoruz "bu arkadaşın dosyasının böyle bir iddiası var. Varsa yeniden incelensin" Bu çok hassas bir konu. Şuan kadar yapılan uygulamalara baktığımızda hata payının çok az olduğunu görüyoruz. Bunlar bir günde çıkan işler değil. Tek başına adam diyor ki "ben kredimi Bank Asya'dan ödüyordum" Bakıyorsun bu tür yanlışlıklar toparlanıp düzeltiliyor. Tek bağlantıyla bir kişi hakkında karar verilmiyor. Çapraz sorgularla bir çok şey örtüşünce karar veriliyor.
 
Ben yakın çevremde ki bildiğim insanlardan, olmadığını düşündüğümü bir iki kişi vardı. Bunları da ilettim. Ama yüzde yüz bilemiyorsunuz. Çok değişik bağlantılar sonradan ortaya çıkabiliyor. Mağdur olabileceğini düşündüğüm 2 kişi için öyle düşünmüştüm. Onu demiştim ama değişmedi süreç..." dedi.
 
BANK ASYA'NIN AVUKATLIĞINI YAPMA SÜRECİ.. 

Kendisi ile ilgili ortaya atılan iddialara da cevap veren Köseoğlu, "Ben 2005 yılından beri pek çok kurumun avukatlığını yaptım. Bank Asya'nın avukatlığını bizim ofis aldı. Hukuki bir süreç. Ama 2011 yılında bizim yanımıza başka bir büro ile anlaşarak bütün dosyaları o büroya verdiler. Devam eden hukuki sürecimiz yoktu. Ben 20 yıl boyunca baş örtülü avukatlık yaptım. Duruşmaya girmedim. 20 yıl bir ömür demek. Onlar kimlik değiştirdiler. Benim kimliğim hep aynı netti. Ben hayatım boyunca insanları sorgulayan yapı içindeydim. Hayatım boyunca, paralel yapının illegal değil legal olduğu dönemde bile hiç bir cemaatin toplantılarına gitmedim. 

EN İYİ CEMAAT, CAMİ CEMAATİ

Benim böyle bir mensubiyetim ve tabiiyetim hayatımın hiç bir döneminde olmadı. Bana göre en iyi cemaat cami cemaatidir. Bank Asya'nın avukatlığını yapmış olmak bu speküle edilecek bir şey değil. Ben avukattım. 2005 yılında verilen vekalet verildi. 2011 yılından sonra dosya verilmedi. Sonrasında da vekaleti azlettim. Bu tür spekülasyonlar iyi niyetli ve samimi değil. İşin özü ben zaten 7 Haziran ve 1 Kasımda milletvekiliydim  2 defa sınavdan geçtik" dedi.
  
DARBE GİRİŞİMİNİ TAKSİCİDEN ÖĞRENDİ

Darbe girişimi gecesi meclise giden ve burada bombalanan meclis içerisinde internetten canlı yayınla durumdan vatandaşları haberdar eden Köseoğlu, gösterdiği kahramanlık gecesi ile ilgili de çarpıcı bilgiler verdi. 
Meclisin Perşembe gecesi tatile girdiğini ve Cumartesi toplantısı olmasından dolayı Trabzon'a gelmediğini ifade ederken bu sırada kızı Beyza'nın da Ankara'ya geldiğini kaydetti. 
Köseoğlu, Alışveriş yaptıklarını ve kızıyla yemek yedikten sonra uçakların alçaktan uçtuğunu fark ettiklerini kaydederek, "Yemek yediğimiz yerde Kemalettin Aydın ile karşılaştık.  Beyza'nın uyarması ile jetlerin çok alçak ve hızlı geçtiğini gördüm. Tam çıkarken Kemalettin bey ile karşılaştık. "Köprüde tutulmuş" dedi. "Yok" dedim. "Acaba ihbar bir şey var mi var?" diye düşündüm. "Terör alarmı var?"  dedik. Orada konuştuk. Taksiye bindik. İnternette AK Parti Milletvekillileri grubu var. Oradan ne oluyor diye yazıldı?
Taksi ile giderken aracımız ışıklarda durdu. Yan tarafta ki taksi şoförü bizim taksi şoförüne "darbe oluyor" dedi. Bende "bu devirde darbe mi olur?" dedim. Cumhurbaşkanımız eniştesinden duydu bende taksi şoföründen duydum.
Ben şok oldum. Bu devirde darbe ne alaka hiç beklediğimiz bir şey değil. Evime geldim. Televizyonu açtık ne oluyor dedik. Uçakların alttan geçişi evi sarsıyor. Televizyona haberlere bakıyoruz. Sonrasında saat 23:05'de Başbakanımız "kalkışma hareketi var" dedi. Biz anladık ne olduğunu... Tam kapıdan çıkarken grupta yazdılar Ankara'da vekillerimiz meclise gelsin. Diğer vekillerimiz de kendi illerinde ki meydanlara çıksın diye... 

KIZIYLA HELALLEŞTİ

Kızımla helalleştim vedalaştım meclise çıktım. Danışmanızı geldi aldı beni. Beraberce yolda giderken meclise 500 metre kala bir polis durdurdu. Danışmanım "vekilimi meclise götürüyorum" dedi. Polis ise, "Kimlikleri çıkarın verin" dedi. Benim kafamda 50 soru.. Bu paralelci olmasın. Daha sonra danışmanım, "Vekilim elim tabancamda" dedi. Polisin o tavrı bana çok soğuk geldi. "Çıkarın kimlikleri" deyince sert bir tavırla, işkillendim. Sonra kimliklerimizi geri verdi. 

İNTERNETTEN CANLI YAYIN YAPTI

Tam biz meclise gittiğimizde  meclisin kapısı kapandı. Meclise girdiğimde 6 - 7 kişi  vardı. İlk gidenlerden biriydim. Grup başkan vekilimiz seslendi. Aşağı da kulise meclis başkanı ve diğerleri geliyor. Süleyman Soylu bakanımızın da meclise geldiğini gördüm. Orada 20-30 milletvekili vardı. Meclisin kapısını açmaya çalıştık. 3. defasında anahtar geldi.  Işıklar açıldı. Görevliler yok. İş başa düştü. O esnada yola çıkmadan twitter'dan,  "Demokrasimize ve milli iradeye sahip çıkacağız. Son nefesimize kadar" diye tweet attım. Meclise geldik. Meclis tv çalışmıyor. Ben Perisscope yayın yaparım.  Meclis başkanımız ilk konuşmayı yaptı. O konuşmayı ben canlı yayında paylaştım. Grup Başkan vekilimiz "muhalefetinkileri çağırdık" dedi. Muhalefette geldi. 
 
MECLİSİN SIĞINAĞI YOK

O bombalama anını canlı olarak yaşadık. Meclis bir anda havaya zıplayıp oturur gibi oldu. İçeri siyah bir duman doldu. Herkes şok oldu. Meclis bombalanıyor. Bu nasıl bir akıl tutulması nasıl bir hainliktir. 
Meclisin genel kurulunda 02: 30'a kadar kaldık. Sonrasında sığınak dediler ama meclis sığınağı yok. Bir tarafa gittik kazan dairesi var. Bir tarafa borular geçiyor. Sığınak gibi denilen yerlerin sığınak olmadığını gördük. Oraya dokuz tane bomba düştü.. Jet bomba bırakıyor sonra helikopter geliyor tarıyor. Dışarı çıkma şansın yok. İçeri girme şansın yok. Orada ölebileceğimizi düşündük. 

HER BOMBA DÜŞTÜĞÜNDE... 

Allah'a teslimiyetin son noktasısın. Oradan uçağa yapacağın bir şey yok. Şirin Paşa F16 pilotudur. Yarım saniye sonra bassaydı tuşa genel kurulun içine düşecekti dedi.
O gece bizim meclisten çıkma şansımız yok. Bombalanıyor ve taranıyor. Orada şunu söyledik. Kelime-i şehadet getirdim. Eşimle de görüştük.. Her bomba düştüğünde "anne ayakta mısın"  diye yarım saatte bir aramasını hiç unutamam. Bende ona "kızım hiç bir şey yok bu geçecek" diyordum. Allah güç ve metanet veriyor. Orada zayıflık ve aciziyet hissetmedik. 

O gece meclise 34 kadın milletvekilinden 18'i oradaydı. 100'e yakın milletvekili geldi. O gece dayanışma ruhunu ölsem de unutmam. Mecliste 1 yıl içinde çok farklı şeylere tanıklık ettim. Ama o gece herkes tek yürek olarak milli iradeye sahip çıkmak için dayanışma gösterdi" dedi.