16 Nisan’da yapılacak referandum çalışmaları dolayasıyla bugün Trabzon’a gelen İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Beşikdüzü İlçesinde Bölge Mitingi yaptı. Vakfıkebir, Şalpazarı, Tonya, Çarşıbaşı ve Beşikdüzü ilçelerinin katılımıyla gerçekleşen Bölge Mitinginde İçişleri Bakanı Soylu’nun yanı sıra, AK Parti Trabzon Milletvekilleri Ayşe Sula Köseoğlu, Muhammet Balta, Adnan Günnar, Salih Cora ile ilçe belediye başkanları, AK Parti İl Başkanı Haydar Revi, İlçe Başkanları ve çok sayıda vatandaş katıldı.
Mitingde konuşan Beşikdüzü Belediye Başkanı Bıçakçıoğlu, daha önce mensubu olduğu MHP’lilere seslenerek, “Birileri okyanus ötesinden kurdukları kumpasla sizlerin içerisine nifak tohumlarını ekmek istiyor. Bu sistem gerek AK Parti’nin gerek MHP’nin ortak hazırlamış olduğu Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi. Hiçbir ülkücü kardeşimin o Avrupa’da yapılan çirkin terör olayının yanında olacağını düşünmüyorum. Allah’ın izniyle burada hep birlikte Beşikdüzü’de hedefimiz yüzde 80’e ulaşmak için son 3 günde gayret göstereceğiz ve bu orana ulaşabildiğimiz kadar yaklaşacağız. Sizlere güveniyorum” dedi.
Trabzon Milletvekili Cora ise, “Türkiye’nin her tarafında Beşikdüzü’nde, Trabzon’da sandıklardan evet oyu patlaması yaşanacak. Bu sizlerin sayesinde. Beşikdüzü bizi çok büyük kalabalıkla karşıladı. İlk defa böyle bir kalabalık gördüm. Hepinize müteşekkiriz. 16’sında yapılacak referandumda Türkiye’de çok önemli Anayasa Değişikliği gerçekleşecek. Geçmişte yaşanan kavgalar, çözümsüzlükler, Başbakan – Cumhurbaşkanı kavgalarının sona ereceği,
koalisyonların tarihe karışacağı, darbelerin bertaraf edileceği, terörün belinin yıkılacağı, ekonomik krizlerin yaşanmayacağı hızlı kalkınan bir Türkiye’nin adımını atmış olacağız. Ben inanıyorum Beşikdüzü, Trabzon’un rekorunu kıracaktır, Türkiye’nin rekorunu kıracaktır” dedi. Trabzon Milletvekili Balta’da, “50 günden beri Trabzon’dayız. Her noktasındayız. Milletvekilimiz bizlere şunu söylüyor, “Bizlerle zaman harcamayın, tabi ki evet. Siz bizlere zaman harmcamayın” bunu sadece AK Partililer değil, CHP’liler, MHP’liler, SP’li kardeşlerimiz söylüyor. “Trabzon’dan güçlü bir evet göndereceğiz” diyor. 3 gün kaldı. Tarihi güne 3 gün kaldı. Pazar günü bütün yakınlarımızı sandıklara taşıyacağız. Bütün kardeşlerimle 3 gün çalışmalarını istiyorum. Büyük Türkiye için güçlü Türkiye için ‘Evet’ diyoruz. Gazamız mübarek olsun”
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, özetle şu şekilde konuştu: "Bu büyük milleti boyunduruk altına alamayanlar yeni yöntemler buldular. Darbeler ekonomik krizler, siyasal kaoslar. Yeni yöntemler buldular. Anladılar ki, “Bu milleti esaret altına alamayacağız. Bu Anadolu yurduna Türk yurduna kendi damgamızı vuramayacağız. Bayrağı indirmeyeceğiz. Bu ülkede bu millet boyunduruk altına girmeyecek, esaret kabul etmeyecek” yeni bir senaryo kurdular.
Yeni bir anlayış ortaya koydular. Biz bunu her gün ama her gün içiyoruz. Bünyesi zayıf olan sistem kurdular Türkiye’de… Savaşlarla esaret alamadıkları bu milleti, “İstediğimiz gibi yönetelim” dediler. Ülkemi yarınlara umutlara bakmamasını, güçlü bakmamasını istediler. Bu medeniyetin güçsüzleşmesini ve zayıflaşmasını istediler. Kim bu cendereden, Türkiye’yi çıkarmak istemişse ona hesap sordular. Onu kötülediler, ona iftira ettiler. Menderes’i astılar, Erbakan’ı mahkum ettiler. Hep beraber yaşadık bunları. Yıllardan beri bunun üzerine kurdular bu oyunu… kurdukları sistem açık ve netti. AK Parti iktidarına kadar hükümetlerin süresi 16 aydı… 16 ayda neyi gerçekleştireceksin.
Biraz ülke zenginleştikten sonra devalüasyonlarla her şeyi geri alıyorlardı. Döviz operasyonları ile bu işçiyi, emekliyi, iş adamını, ‘Yarın ne yapacağız’ endişesine düşürüyorlardı… 10 yıllardan beri bunları yaptılar. Gün geldi baş örtüsünü yasakladılar. Gün geldi bu ülkede ezanı yasakladılar. “Çocuklarımızı ancak 15 yaşından sonra kuran kursuna gönderebilirsiniz” dediler . Bu millet hep direndi. Hep ayakta durdu. Darbelerle diz çökertmek istediler.
Baktılar ki bu millet uslanmıyor, baktılar ki, “Bu millete dediklerimizi geçirtemiyoruz” “Biz ne yaparsak yapalım Türkiye güçleniyor” 15 Temmuz’da yüzümüzü tırmalamaya başladılar. Bunları başka ülkeler yaşamadı. Bunları Türkiye yaşadı. Bizim ülkemiz yaşadı. Bu ülkede bir şeyler yapılması lazımdı… İnsanların hürriyetine, istediği gibi yaşamasına karışılmaması lazımdı. Biz çok düşündük. Siyaset, millet çok düşündü. Her seçim tartıştık. Bu Anayasa 1960’da rahmetli Menderes’in kanı üzerinden yapılan anayasa, 1980’de sağcı ve solcu gençleri bir birine düşürerek, o çocukların kanlarından yapılan bu anayasa… Evet bu anayasa bu ülkeyi taşımıyor. Bu ülkede darbe üretiyor. Bu ülkede bizi bir birimize düşürüyordu… Bu anayasa hiçbir sorunu çözmedi. Türkiye’ye zayıflık, güçsüzlük yakışmaz. Yakışmadığını gördük. Ayağımız ne zaman çukura düşmeye başladığı zaman akbabalar bu coğrafyada üşüşmeye başladı. Biz referandumu Almanya’da, İsviçre’de yapmıyoruz. Biz referandumu Türkiye’de yapıyoruz. Ne zamandır seçim kampanyası yürütüyoruz. Bugün Türkiye olgun ve çok sesli bir seçim ortaya koyuyor. Bırakın bizi biz konuşalım, tartışalım. İstediğimiz yapıp gerçekleştirelim. Çünkü acıyı çeken, evladını kaybeden biziz. Kardeş kardeşe düşürülmek istenen biziz… Biz MHP ile bir araya geldik. Bir adım biz attık bir adım onlar attı. Biz de onlar da feragat yaptı. Pazar günü her seçimden sonra hükümet nasıl kurulacak tartışmalarını yapmaktan yorulduk. İnsanlarımızı işi gücü var. Oyumuzu kullanırız, kararımızı veririz. Tartışmalara girilmesin
Bu sistemin darbeler, kriz üretmemesi için bir araya geldik. Huzurunuzda sayın Devlet Bahçeli’ye teşekkür etmek istiyorum. Şunu söylemek istiyorum. Bu yeni sistem bilin ki istikrar üretecek, milli iradeyi, demokrasiyi egemen kılacak. Milleti merkeze oturtacak, millet karar verecek. Bilin ki değişim üretecek. Bilin ki çatışma, değil kavga değil uzlaşma üretecek. Çünkü herkes yüzde 50’yi almak isteyecek. Herkes milletin kapısına gelecek. Millet merkez olacak. Terörle mücadele mecliste ki sandalye sayısı ile yapılmaz. Milletin yanında olması ile, kararlılıkla yapılır..”
