Günebakış'ın haberine göre : Sümela Manastırı’nda restorasyon çalışmaları ağır aksak devam ederken, ondan daha eski bir manastır olan Vazelon Manastırı’yla ilgili herhangi bir çalışma başlatılmamış olması tepkilere neden oluyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın 2016 yılı yatırım programında olmasına rağmen Vazelon’la ilgili herhangi bir çalışma başlatmaması turizm kenti olaya aday Trabzon’a yapılmış en büyük kötülük olarak değerlendiriliyor.
Maçka Belediye Başkanı Koray Koçhan, “Vazelon Manastırı’nın restorasyon projesi 2016 yılının yatırım programındaydı. Ama bakan değişti, darbe süreci oldu, şu anda durum nedir bilemiyoruz. Zaten Trabzon’da da şu anda bildiğiniz gibi Kültür ve Turizm Müdürü yok. Biz yolunu serdik. Şu anda stabilizesi iyi. Yolun da projesi var zaten. Özel İdare’den kalma 1,5-2 trilyona yakın. Yol genişleme projesi var. Biz öyle tahmin ediyoruz ki 3-4 sene içinde restorasyonu başlar. Eğer turizm yoğunluğu böyle devam ederse. Daha orayı kazan yok. Manastırın orijinal fotoğrafları elimizde. Restorasyonu yapılırken bunları kullanacağız” biçiminde konuştu.

VAZELON’A GİDENLER GÖZLERİNE İNANAMIYOR
Vazelon Manastırı’nı ziyaret eden Ayşe Tursun isimli bir vatandaş, “Orman olmuş. Kazı yapılmış. İkonların üstü yazılıp çizilmiş. Tahrip olmuş. Tarih yok olmuş. Vazelon içler sancısı bir halde. Gelecek nesle asilliğinizi anlatmak üzere resimledim. Bravo size.” şeklinde paylaşımda bulundu.
Fener Rum Patriği Bartholomeos’un önceki yıl Sümela Manastırı’ndaki ayin için Trabzon’a geldiğinde ziyaret ettiği Vazelon Manastırı’na ilişkin “Vazelon yıkılacak, kaderi bu. Eğer devlet kurtarırsa kurtulur ama zor” ifadesini kullandığı manastırın restorasyonu için Maçka Belediye Başkanlığı çalışma başlatmıştı.

TÜRKİYE’NİN İLK MANASTIRLARINDAN
 
Maçka ilçesi Kiremitli köyündeki çam ormanında bulunan ve Sümela Manastırı’ndan daha önce yapıldığı bilinen ve Türkiye’nin ilk manastırlarından biri olduğu ileri sürülen Vazelon (Yahya) Manastırı’nda bir mağara ve ayazma bulunuyor. İlk manastır mağaranın önüne kuruldu. Günümüze kadar ayakta kalan mağaranın önündeki kilise ve keşiş odaları, 19. yüzyıla ait. Kompleksin 9 kilometre kuzeyinde yer alan ve 15. yüzyılda yapıldığı sanılan şapelde değerli fresk bulunuyor