Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi’ndeki akademik yıl açılışı sonrası helikopterle Kalkandere ilçesine geçerek Kalkandere Şaban Cengiz Eğitim Kampüsü’nde düzenlenen toplu açılış törenine katılmayı planlayan Erdoğan, hava muhalefeti ve yağış nedeniyle karayoluyla Kalkandere ilçesine gitti. Erdoğan, burada düzenlenen törende yaptığı konuşmada, Rize’nin bölgenin yıldız bir şehri olma yolunda emin adımlarla yürüdüğünü hatırlatarak “Hayırseverlerimize şahsım ve hemşerilerim adına teşekkür ediyorum. Sadece eğitimlerle değil Rize’yi yıllardır hasretini duyduğu hizmetlerle yatırımlarla buluşturuyoruz. Biz Rize’nin ekmeğini yedik, suyunu içtik, havasını teneffüs ettik. Rize’ye bir vefa borcumuz var. Bunu ödemek, Rize’ye mahcup olmamak, Rize’yi de mahcup etmemek için gece gündüz çalışıyor hizmet üretiyoruz. Yalnızca Rize’de değil, bugün Türkiye’nin 81 vilayeti hızla değişiyor. Yollarla, okullarla, barajlarla, konutlarla, organize sanayi bölgeleriyle, kamu ve özel sektör yatırımlarıyla Türkiye her gün büyüyor, her yıl umudunu daha da çoğaltıyor” diye konuştu.

"NERDEN NEREYE"
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’nin son 10 yıl içinde ekonomik anlamda nereden nereye geldiğini anlatarak “Sevgili kardeşlerim, burada sizleri nereden nereye geldiğimizi göstermek amacıyla çok önemli bir örneği aynı zamanda bir müjdeyi açıklamak istiyorum. Biz 10 yıl önce görevi devraldığımızda Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası’nın kasasında 27,5 milyar dolar vardı. Şu anda en son açıklanan rakamla Merkez Bankamızın döviz rezervi bir rekor kaydetti. Altın dahil şu anda yaklaşığını veriyorum, 117 milyar dolara ulaştı. Bakınız, 27,5 milyar dolar nire, 117 milyar dolar nere. İşte ekonomide bizi güçlü kılan bu. Eğer sizin ekonomide güçlü olduğunuzu ispatlamanız gerekiyorsa, önce Merkez Bankanızın döviz rezervini ortaya koyacaksınız. Komşunun hali nedir görüyorsunuz. Bu rakama ulaştık ama bunu da yeterli bulmuyoruz, daha iyi konuma geleceğiz. IMF’ye 23,5 milyar dolar borcumuz vardı. Merkez Bankası’nı da bu borcu da kimlerden devraldık, DSP, MHP ve ANAP üçlüsünden devraldık. Böyle bir iktidar. Onlar borçlandı biz ödedik. Şimdi 1,3 milyar dolar borç var, Nisan ayında bitiriyoruz. Şimdi biz IMF’ye 5 milyar dolar borç vermeye hazırlanıyoruz. Teknik görüşmeleri yapılıyor. Hamdolsun bu günleri gördük. Kiminle, sizinle beraber gördük. Artık yere çok sağlam basıyoruz. Küresel ekonomik krizin halen ağır şekilde etkilediği ülkelerin aksine biz yere sağlam basıyor tedbirli ilerliyor, tüm dünya tarafından taktirle izlenen bir büyüme performansı sergiliyoruz. Tüm dünyada ekonomisi gelişmiş ülkelerin kredi notu düşürülürken Türkiye’nin kredi notu yükseltiliyor. Ama biz bunu yeterli görmüyoruz ,daha yüksekte olmamız lazım. Kredini notumuzun daha da yükseltilmesi gerekiyor. Bu konuda bağımsız ve tarafsız değerlendirmelerin yapılması gerektiğini her fırsatta ifade ediyorum. Biz gerek içerdeki hazımsızların gerek dışarıdaki karamsarların değerlendirmelerine kulak asmayacağız” şeklinde konuştu.

“İÇERDEN VURUYORLAR DIŞARIDAN VURUYORLAR AMA BİZ EMİN ADIMLARLA YOLUMUZA DEVAM EDİYORUZ”
Uluslararası Kredi Değerlendirme Kuruluşu Fitch’in Türkiye için yaptığı açıklamayı hatırlatan Erdoğan “İşte Fitch, açıklamasını yapıyor o günün sabahında ana Muhalefet Partisi’nin lideri bizim ekonomide çok kötü durumda olduğumuzu anlatıyor. Sabah kahvaltıda ekonomistlerle o görüşmeyi yaparken öğlen de Fitch, Türkiye’nin 18 yıl aradan sonra kredi notunu BBB-‘ye çıkartıyor. Ve Türkiye yatırım yapılır bir ülke olarak ilan ediliyor. Düşünebiliyor musunuz, yani içerden içeriden vuruyorlar, dışarıdan vuruyorlar ama biz emin adımlarla yolumuza devam ediyoruz” ifadelerini kullandı.

“Ekonomide, demokratikleşmede, dış politikada, kendi özgür politikalarımızda, bağımsız-tarafsız insanı ve barışı merkeze alan politikalarımızda kararlılıkla yolumuza devam diyoruz” diyen Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Türkiye’nin kutlu yürüyüşünü engelleyecek, yavaşlatacak, reformlarımızı kesintiye uğratacak hiçbir girişime asla boyun eğmeyeceğiz. Bakın şu anda TBMM’de Büyükşehir yasa tasarısının değiştirilmesine yönelik genel kurul çalışmaları yapılıyor. Birkaç gündür, maalesef muhalefet önümüzü kesmek için elinden geleni yaptı. Dedik ki boşuna uğraşmayın. Bak gece demeden gündüz demeden çalışacağız ve biz Büyükşehir Belediyeler Yasası'nı çıkaracağız. Ne oldu sonunda yasayı meclisten geçirdik. Olay budur inanmak, eğer inanırsanız, atalarımız ne diyor ‘İnanç süt çıkartır’. Bütün mesele inanmakta. Milletin kürsüsünden sözlü fiili kavgaya kadar her yola başvurdular ama sonunda bu iş bitti. Birbirine tamamen zıt gerekçelerle, her üç muhalefet partisi de meclisin çalışmasını yavaşlatmak için çalıştılar. Dikkat edin, Türkiye ile ilgili her reform sürecinde bu 3 parti bir araya geldiler, süreci kilitlemek için ellerinden geleni yaptılar. 10 yıldır hemen hemen her düzenlemeye, ‘Türkiye bölünüyor, parçalanıyor, Türkiye kaybeder, şöyle oluyor, böyle oluyor’ dediler. Her attığımız adımın önüne bahaneler çıkardılar. 10 yıldır ne dediyseler tamamı boş çıktı. Topluma korku saldılar, toplumun hassasiyetlerini istismar ederek siyaset ürettiler ve her seferinde de kaybettiler. Şu anda yerel yönetimlerini güçlendirecek, belediye hizmetlerini kaliteye kavuşturacak bu yeni yasaya da karşı çıkıyorlar. Bunlar ortaya bir eser koymazlar, eser koyanlara da hiçbir ama hiçbir haz duymazlar. Biz bunlara aldırmayacağız. Biz bunlara asla boyun eğmeyeceğiz, Türkiye bizden hizmet bekliyor. Ve biz Türkiye’yi hizmetlerle, eserlerle buluşturmaya devam edeceğiz. Bugün mecliste uyguladıkları kavgacı zihniyeti aynen hükümet oldukları dönemlerde de uyguladılar. Hizmet üretmek yerine gerilim, çatışma ürettiler, çözümden çok sorun ürettiler. Biz bu çirkefliğe bu çirkinliğe asla prim vermeyeceğiz. Sevgili hemşerilerimiz bizim çok işimiz çok acelemiz var. Tüm engellemelere rağmen bu yasayı kararlılıkla çıkardık. Hamdolsun Allahıma."

Erdoğan, konuşmasının ardından işadamı Mehmet Cengiz’e Kalkandere Şaban Cengiz Eğitim Kampüsü’ne yaptığı yardımlardan ötürü teşekkür ederek plaket verdi ve eğitim kampüsünün açılışını gerçekleştirdi.