61SAAT HABER SERVİSİ- 

Trabzon’da ki programları çerçevesinde Trabzon ticaret ve Sanayi Odasını ziyaret eden Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli, burada iş adamları ile bir araya geldi. TTSO konferans salonunda yapılan toplantıya Başbakan Yardımcısı Canikli’nin yanısıra Trabzon Valisi Yücel Yavuz, Büyükşehir Belediye Başkanı Orhan Fevzi Gümrükçüoğlu, kaymakamlar, belediye başkanları ve ilgili kurum müdürleri ile iş adamları katıldı. Toplantıda ilk olarak TTSO Meclis Başkanı Şadan Eren, teşekkür konuşması yaptı. 

TTSO Başkanı Suat Hacısalihoğlu ise, Canikli’nin bölgenin sorunlarını yakından bildiğini ifade ederek, “İstihdam ülkemizin önemli sorunu. Sayın Cumhurbaşkanımızın bize önerisi her iş yerinin bir veya 2 işçi alarak bu sorunu çözümü idi. Bu konuda çalışmalarımız devam ediyor. İş verenlerimiz bu konuya sıkı sıkı sahip çıktı kısa sürede ki sonuçlarda bunu gösteriyor. Koyulan hedefi kısa sürede tamamlayacağımıza eminiz. Veriler bunu gösteriyor. Devletimiz işverenin önünün açılması için fazlasıyla hibeler ve destekler ortaya koydu. Şehrimiz için 4 bin 500 civranıda tanın iş başı eğitim büyük imkan. 2017’nin sonuna kadar maaş hariç bütün vergileri devlet ödüyor. Bu bilinçle hareket etmemiz lazım. Elbette çalışacak elemanı bulmamız gerekiyor. Bu konuda iş kura gerekli mürcaatlar var oradan seçerek alabiliriz” dedi. 

TRABZON CAZİBE MERKEZİ… 
Hacısalihoğlu, sorunları da dile getirerek,  önemli tespitlerde bulundu. 
Hacısalihoğlu, “9. kalkınma planında ülkemizde 12 ile cazibe merkezi koyulması şartı vardı. Bunlardan 7 tanesi şimdi ki cazibe merkezleri içine girdi. Geriye 5 tane kaldı Trabzon’da bunlardan bir tanesi. Trabzon bu program içine alınırsa komşu illere büyük katsısı olacağını söyleyebiliriz. Bu yeniden gözden geçirilirse çok memnun oluruz. 

FINDIKA DESTEK
Bölgenin kalkınması konusunda ki konular… Fındıkla ilgili arttırılması konusunda, bahçelerin yenilenmesi konusu idi. Geçen yıl Tarım Bakanlığımız alan desteğine bir miktar başlamıştı. Alanların yenilenmesi ile ilgili yeni bir teşvik ortaya konulursa, şuan da 300 kg’a kadar çıkacağı ispat edildi. Bu konu bölgenin en büyük sorunudur katkılarınızı bekliyoruz. 

ÇAY KANUNU
Çay konusu vardı. İnanıyoruz ki Çay Kanunun ve KDV’nin yüzde 1’e indirilmesi önümüzde ki günlerde dikkate alınır. 

GÜNEY ÇEVRE YOLU
Karadeniz Sahil Yolu, Kazakistan’a kadar giden TIR’ların güzergahında olan yol. Belirli dönemlerde aşırı trafik oluyor. Karayolları çalışma sürdürüyor. Özellikle trafiği yoğun olan illerin çevre yolları kısa zamanda tamamlanarak bu konuya çözüm bulunabilir… 

DELİKLİTAŞ’TA KARAYOLLARININ TAŞ OCAĞI İSTEDİLER 
500’E YAKIN İŞLETME, BİNLERCE İSTİHDAM

İstihdamı yakından ilgilendiren Büyükşehir Belediye Başkanımızın da mütevazi durduğu konular var. Bizim Deliklitaş mevkiinde 500’e yakın iş yeri açılabilerek KOBİ’lere dönük alan var… Burası Karayollarının taş ocağıydı. Karayolları çıkarken para isteyerek buradan çıkmak istiyor. Önemli bir para. Özel sektör bir madeni işletip oradan çıkarken eski halinde düzenleyerek çıkar. Karayolları burayı taş ocağı olarak kullandı. İşe yarayan taşı aldı. Geriye kalan kısma da para isteyerek çıkmak istiyor. Şayet burayı belediyemize ücretsiz bıraktığı takdirde, bahsettiği projeleri uyguladığı takdirde, 500 iş yeri, 3 bin civarında kalıcı istihdam özel sektör tarafından da yatırım söz konusu… Onun için belediye başkanlığına bu konuda destek olmak gerek. Devletin yapacağı bu alt yapı çalışmaları şehir adına çok önemli…” dedi. 

GÜMRÜKÇÜOĞLU, ARAZİ İÇİN ÖNCE 60 MİLYON İSTENDİ SONRA 30’A DÜŞTÜ
Büyükşehir Belediye Başkanı Orhan Fevzi Gümrükçüoğlu, “Bu şehrin, ülkenin bakanı burada. Bulak taş ocağıdır. Dediği gibi orada ki her şeyi önemli masraf olarak yüklenip yapmaya hazırız. Yine sanayinin.. 60 milyon liralık bedel önümüze koyulmuştu. Biz burada Karayolları ve Ulaştırma Bakanlığını yadırgamıyoruz. Bu daha sonra 30 milyona indirildi. Devletimizin bakanı ile birlikte ulaştırma bakanımıza da kendisiyle iradesinde aşılması halinde Başbakanlık onayıyla Büyükşehire verilmesi halinde teşebbüsümüzü çalışmamızı sürdürmeye hazırız. Devletin bekası demokrasinin kökleşmesi için bende sizin bir çalışma arkadaşı olarak 16 Nisan’da ki referanduma sahip çıkmanızı arz ediyorum, talep ediyorum. Devamlı ve sizin emrinizdeyiz” dedi. 

VALİ YAVUZ: İŞ DÜNYASI GÜÇLÜ OLURSA… 
Trabzon Valisi Yücel Yavuz ise, “Türkiye’miz en önemli evreyi yaşıyoruz. Çalışma dünyası, iş dünyası, istihdam sağlayan sektör eğer güçlü olursa, ekonomi, sağlık, turizmi her şeyi güçlü olur kendisine olan özgüveni artar. Ülkemizin içinde bulunduğu durumu hepimiz bizatihi yaşıyoruz. Genç ve dinamik nüfusumuz var. Avrupa’da yaşanan olayları göz önüne koyduğumuz zaman işin önemi daha da ortaya çıkıyor. İstihdam alanında büyük seferberlik başlatıldı. Bölgemizin müthiş bir dinamizmi var. Trabzon ve Trabzonlu iş adamı kamu sektörünün fersah fersah ilerisindedir, bölgenin ve ülkenin dinamosudur” dedi. 

CANİKLİ MÜJDEYİ VERDİ… 
Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli ise özetle şu şekilde konuştu: 
“Biz kalkınma modelimizi bütün bölgelerin olabildiğince dengeli şekilde geliştirilmesi isdihdam ve ekonomi modelinin arttırılması üzerine inşa ettik. İstihdam kapasitesini sınırlayan en çok faktör engel Karadeniz bölgemizde var. Coğrafi şartlar bu bölgede sınırlayıcı faktör olarak karşımıza çıkıyor. Bunu bir kaçınılmaz son gibi kabul edip, kolaycılığa sığınamayız. Sonuç itibariyle engeller ne olursa olsun, olabildiği ölçüde bunları ortadan kaldıracak ve bu bölgemizin Trabbzon başta olmak üzere bütün kalkınma ile ilgili potansiyelini sonuna kadar kullanacak model ve projeleri hayata geçirmemiz gerek. 

ARAZİ BAKANLIK YOLUYLA ALINACAK
Biraz önce Başkanımızın gündeme getirdiği Karayollarının 220 dönümlük, bu Deliklitaş mevkiinde ki arazisinin, arazi sıkıntısı nedeniyle değerlendirilerek üretime ve sanayi katkı sağlar hale getirilmesi meselesi son derece önemli. Özellikle buna benzer projelerde çok heyecanlanıyoruz ve kesinlikle kayıtsız kalmamız söz konusu olamaz. Bu konu ilk defa kulağıma girdi ve buranın bir an önce Trabzon ekonomisine katkı sağlaması için bütün çalışmaları gerçekleştireceğiz. Belki yöntem olarak belediyeye değil de başka bakanlığa devrederek onun üzerinden gerçekleştireceğiz. Başkanımızın ifade ettiği 500 iş yerinin faaliyete geçeceği ve 3 binden fazla istihdamın sağlanacağı üretim alanı haline getireceğiz ve bunu burada net şekilde ifade ediyorum. 
Burada belediyeye devir şu açıdan olabilir. Bakanlıklarla belediyeler arasında ki yönetim yapısı bizim ilişkiler biraz farklı. Onların kendi aralarında ki mal alışverişleri ücrete tabi. Bakanlıklar arasında ki devirler bu geçerli değil. Bakanlıklar yoluyla yapılması daha rasyonel şuan da ki ilk kanaatim bu… Önemli olan buranın faaliyete geçirilmesi… 

GÜNEY ÇEVRE YOLU İHALE AŞAMASINA GELDİ.. 
Güney Çevre yolu.. Çok önemli ve bunu bir an önce hayata geçirmemiz lazım. Yükü kaldırma hale geldi, şehirlerimizi zorluyor artık. Trafik yoğunluğu her geçen gün artıyor, şehirlerimizde günlük hayatı olumsuz etkiler hale geldi. Ordu geçişinde belirli büyüklüklerde ki araçların geçişine izin verilmiyor. Hem orada ki vatandaşlarımız açısından sıkıntı, hem de o ticareti yapan firmalar açısından problem zaman kaybı demek para kaybı demek. Boydan boya bütün Karadeniz7i ikinci bir yola kavuşturacak bu proje esasen yürüyor. Samsun’un çevre geçişi tamamlandı, Ordu’nun ki bitmek üzere, Ünye geçişi tamamlandı… Giresun’un projesi devam ediyor. Trabzon’un projesi bitti ihale aşamasına geldi. Bunları hızlandıracağız.. Sonra bu her bir şehrin çevre yolu olarak dizayn edildi ama küçük dokunuşlarla o arada kiler birleştirilerek Karadeniz Çevre Yolu haline gelecek… 
Bunlar pahalı projeler, Ordu’nun ki Trabzon ve Giresun’un ki 1 milyar liranın üzerinde.. Toplamıyla 7-8 milyarlık maliyet. Arazi şartları da zor. Büyük bölümü tünellerle geçiyor. Trabzon’un ki öyle olacak. Artık tünel delme işi bizim için sıradan inşallah onu da kısa süre içinde Trabzon’un kinin de ihalesini yapıp hizmet verir hale gelecek..

FINDIĞIN FİYATININ YÜKSELMESİ.. 
Bugün fındığın fiyatı 3 dolar civarında. Ama dünyanın hiçbir ülkesinde fındık üretimi, Türkiye’yi tehdit edecek seviyede artmadı. Fındığın fiyatı 2 dolar 3 dolar olursa diğer ülkelerde fındık üretimi artar gibi tezlerin hiç bir geçerliliği olmadığını 15 yılda somut olarak gördük. Geçen sene 170 bin ton fındık ihraç ettik, karşılığında 2.3 milyar dolar gelir elde ettik. Bu aynı zamanda üreticinin cebine giren para ve merkez bankasına giren dövizdir. Onun da yüksekliği vardır. Olabileceği piyasanın da kabul edebileceği en üst optimal rakamı yakalamak bizim hedefimiz olmuştur. Arz talep dengesi dikkate alınarak. Bu dolayısıyla önemli noktadır. 15 yılda bu konuda çok şeyleri gördük. 
Biz gerektiği noktada alım olarak da müdahale ettik. 2 yılda toprak mahsulleri ofisiyle piyasadan fındık aldık, fındığın fiyatını düşmemesi için. O dönem müdahale yapılmasaydı fındığın fiyatı 1 lira altına inerdi. Üreticimizi mağdur etmeyeceğiz. Manipülasyonlara fırsat vermeyeceğiz. Bu noktada üretinin mağdur edilmesesi için ne yapılıyorsa yapacağız. Burada ihracatçı arkadaşlarımız farklı düşünebilir ona da saygı duyarız. Burada üretecinin faydasını düşüneceğiz. 

İHRAÇATÇILAR VAGON BAŞINA STANDART GELİR ALIYOR.. 
Fındıkta ihracatçılarını sattıkları fındık üzerinden gelirde etmiyorlar. İhraç edilen fındığın vagon başına standart gelir elde ediyorlar. Böyle bir yöntem ihracatçılarımız açısından fiyatın aşağı çekilmesi fındık olarak daha fazla fındığın ihraç edilmesi baskısını ortaya koyuyor. Bu yöntemden kurtulmalıyız. Yöntem böyle olmayacak. İhracatçı ihraç ettiği fındığın belli oranı kadar gelir elde edecek. O zaman herkesin ortak menfaati, piyasa şartlarında fındığın fiyatının yükseltilmesine götürecek. Burada herkesin ortak hareket etmesi gerekiyor, bir tane ihracatçı bile dışarı kalırsa sistem yürümez…

HOLLANDA OLAYI…
Son dönemlerde başka saldırılarda oldu. Daha önce soyut küresel güç tanımıız vardı. Bugünlerde şekiller fotoğraflar ortaya çıkmaya başladı. Soyut örnğini Hollanda’da yaşananlarla ve Almanya’da görüyoruz. Bu ülkenin birliğine bütünlüğüne kast eden terör örgütlerine göz göre göre bile bile destek veriyorlar. Onlara silah veriyorlar para yardımı yapıyorlar. Bazıları diyor ki, “Nerede bu küresel güç” işte burada. Terörün katlettiği binlerce vatandaşımız gerçek mi gerçek.. Ülkenin belli bölgesinin Türkiye’den koparmak için hendek siyaseti diye tabir ettiğimiz o hainlik gerçek mi gerçek.. Almanya’dan oraya sığınan binlerce teröristin iadesini istedik vermedi.. Düşmanımıza kucak açıyor ona her türlü desteği veriyor. Cumhurbaşkanımızın bir konuşmasına izin vermiyorlar Almanya, ama terör örgütünün başının uzaktan konuşmasına ve kin kusmasına müsaade ediyorsunuz. Bu işte küresel geç.. Onun için söylüyoruz son yıllarda ete kemiğe bürünmeye başladı. Daha önce yapıyorlardı ama gizli yapıyorlardı. Şimdi her şey ortaya çıktı. Bütün dünyanın gözü önünde olay cereyan ediyor. Bir ülkenin bakanının ülkeye girişini engelliyor, Dış İşleri Bakanının uçağına izin vermiyor. Müttefikiz ve aynı ittifak içindeyiz.

15 TEMMUZ’DA BEKLEMEDİKLERİ SONUC…
15 Temmuz darbe girişimine kadar Türkiye’nin birlik ve bütünlüğüne olan saldırılar önceden planlandı. Orada olumsuz sonuç beklemiyorlardı. Ondan sonra her tarafta Avrupa’da şaşkınlık durumu söz konusu. Genel olarak ne yapacaklarını bilmiyorlar, kafaları karıştı. 15 Temmuz teşebbüsünden mutlak başarı bekliyorlardı. Mısır’da olduğu gibi yönetimin el değiştireceğini tahmin ediyorlardı. Olmayınca ellerini kollarını nereye koyacaklarına şaşırdılar..