Başbakan Binali Yıldırım, AK Parti Genel Merkezinde düzenlenen Siyaset Akademisi açılışında konuştu.  Başbakan Yıldırım, akademinin 18. döneminin Türkiye'nin geleceği için hayırlı olmasını temenni etti. 
AK Parti Siyaset Akademisinin dünyanın en büyük insan kaynağı projelerinden biri olduğunu vurgulayan Başbakan Yıldırım, bu akademide gençlerin, insanı merkeze alan bir siyasetin, demokrasi kültürünün hak ve özgürlüklerinin esasını öğrendiğini ifade etti. 

AK Parti'liler olarak siyasette eğitimin, donanımın her zaman gereğine ve önemine inandıklarına işaret eden Başbakan Yıldırım şunları söyledi: 
"Siyaset akademisi 2008'de Sayın Cumhurbaşkanımız ve Genel Başkanımız öncülüğünde resmen faaliyete başladı. Ondan önce de AK Parti bünyesinde eğitim çalışmalarımız devam etti. Hatırlıyorum parti kurulduktan sonra Anadolu'nun her bir ilinde eğitim çalışmalarına başladık. 2001'de Trabzon'da görevlendirildim ve ilk dersi orada verdim. Oradaki kardeşlerimiz de o zaman benim kadar heyecanlıydı. Şimdi salona bakıyorum ve ne mutlu bize diyorum" 

"Çözüm, mözüm yok" 
Başbakan Yıldırım çözüm süreci tanımlamasına da değinerek, "Geleceği inşa etmek üzere yola çıkarken, terör belasını da bu milletin gündeminden söküp atmak gerektiğinin bilincindeyiz. Mücadelemiz, terör tamamen bu topraklardan yok oluncaya kadar durmayacak. Bazen 'çözüm süreci' diyorlar Sayın Cumhurbaşkanım. Buradan müsaadenizle 'çözüm mözüm yok.' Çözüm, terör örgütünün bu topraklardan defolup gitmesiyle Kürtlerle Türklerle Türkmenlerle Araplarla ay yıldızlı bayrağın altında yaşayan bu milletin kucaklaşmasıdır, kardeşçe geleceğe yürümesidir. Çözüm, budur, bundan başka çözüm yoktur. Bu konuda ne terör odaklarına ne de onlara destek veren hiçbir güce taviz vermeyeceğiz" diye konuştu. 
Afrin'e yönelik harekatın, Türkiye'nin teröre asla geçit vermeyeceğinin bütün dünyaya ilanı olduğunu vurgulayan Yıldırım, Türkiye'nin hiç kimsenin toprağında gözü olmadığını kaydetti. 

"Terör unsurlarıyla mücadelemizi sürdüreceğiz" 
Türkiye'nin topraklarına, istiklaline, istikbaline kastedenlere de her zaman hak ettikleri cezayı vermesini bildiklerini dile getiren Yıldırım şunları ifade etti: 
"Bu harekat, gücünü aziz milletin duasından, niyazından alıyor. Bu operasyon, bölgeye barışı ve huzuru geri getireceği gibi terör örgütlerinin zulmü altındaki Arap, Kürt, Türkmen kardeşlerimizin de kurtulmasına vesile olacak. Bu yüzden adı Zeytin Dalı Harekatı. Dün Fırat Kalkanı Harekatıyla Cerablus'a, Bab'a gelen huzur, yarın inşallah Afrin'e de gelecek. Türkiye'yi eleştirenler, önce geçmişlerine kendi ahvallerine bir baksın. Hem teröre gizli ve aşikar destek vereceksiniz hem de Türkiye'ye ayar vermeye çalışacaksınız. Yağma yok, bu tutarsızlıktır, bu yanlış hesaptır, biz bu yanlışın bir parçası olmayacağız. Şartlar ne olursa olsun, Türkiye olarak PKK ve uzantılarıyla PYD/YPG, DEAŞ, FETÖ gibi terör unsurlarıyla topyekun mücadelemizi sürdüreceğiz. Dünyada barış ve adalet gerçekten olacaksa bunun için ülkelerin dürüst ve tutarlı davranması gerekiyor. Bazı dostlarımız içi boş 'sözde soykırım' iddialarıyla uğraşacağına Doğu Guta'da yaşanan vahşeti görmelidir. Doğu Guta'da kadınlar, kundaktaki çocuklar katlediliyor. Doğu Guta'da insanlık büyük bir cinayete kurban gidiyor. Dün Kudüs'ü nasıl savunduysak, bugün de Doğu Guta halkının ve mazlumların yanında olacağız." 

"Doğu Guta katliamı için maalesef uluslararası camia sessiz" 
Başbakan Yıldırım, Birleşmiş Milletler Genel Sekreterinin 'yeryüzündeki cehennem' olarak tanımladığı Doğu Guta katliamında uluslararası camianın sessiz kaldığını dile getirdi. Bu yıl ve gelecek yılın, Türkiye için oldukça önemli yıllar olacağını kaydeden Yıldırım, seçimlere en iyi şekilde hazırlanmak için çalışmaların daha da yoğunlaştırılmasını hedeflediklerini belirtilerek şu değerlendirmeyi yaptı: 
"Kongrelerimizi yapıyor, yeni dönem için yenileniyor, güç tazeleniyor. Biliyorsunuz, Yenikapı ruhunu yaşatan partimiz, AK Parti, MHP ile cumhur ittifakı yapma kararı aldı. Türkiye'nin geleceğine, milli iradeye vesayet odaklarına 'hayır' diyen her vatandaşımız, cumhur ittifakı sandığında bir araya gelecek. Cumhur İttifakı, 15 Temmuz'da tankların karşısına dikilen demokrasi gönüllülerinin hissiyatına temsil ediyor. Cumhur İttifakı ile inşallah Türkiye'nin önüne çıkarılan engelleri de teker teker aşacağız. Cumhur İttifakı, sadece iki partinin ittifakı değildir, bu milletin, birliğinin, beraberliğinin, kardeşliğinin, bağımsızlık aşkının teminatıdır."