Trabzon TÜRKAV Başkanı Kenan Kuru, Kuzey Irak'ta yapılmak istenen referandum ile ilgili yazılı bir açıklama yaptı.

Başkan Kuru, açıklamasında, "Kerkük, Türk şehridir. Nüfusu ile varlığında, camilerinde, kale içi hanlarında, mimarisinde ve kültüründe de Türk şehri olduğu görülmektedir.  Tuğrul beyden, Yavuz sultan Selim’den, Kanuniye ve ATATÜRK’ e kadar Türk varlığı günümüzde bir gerçek olarak yer almıştır. Kerkük hiçbir zaman Kürt şehri olmamıştır. Günümüzde de olmayacaktır. Kuzey Irak’ta Barzani’nin referandum açıklamasına değerlendirmede bulunan AKP Milletvekili Ensarioğlu’nun bu açıklamasını kim adına yaptığını anlamak zor olmaktadır.  Tarih bilgisini de anlamak mümkün değildir. 
Bakın ne diyor kısaca hatırlayalım, “Ensarioğlu; Kerkük’teki Arap’lar bize Kürtlerden daha iyi dost mu? Kerkük’ ün Kürt bölgesine kalması daha iyi olur, Arap bölgesine kalırsa petrolün taşınmasında problem olacaktır. Kürt bölgesine kalırsa petrolün hem pazarlanması ve hem de çıkarılmasına… Barzani geçmişte ABD’yi karşısına alarak Türkiye ile petrol anlaşması imzalamıştır. Sünni Kürdistan bağımsızlığından dem vurarak, Bölgeden duygusal kopuşların yaşanacağı gibi iddiaları,  Doğu Anadolu halkının Referanduma karşı çıkan, tepki gösteren açıklamaların gittikçe aşırı milliyetçi söyleme dönüştüğünü, bunun zarar verici noktaya geldiğini ileri sürmüştür.” Partisini ve hükümetin yaklaşımlarını eleştirerek abartı bulduğunu ve Kerkük hassasiyetini ifade etmektedir.”
TBMM üyesi, Milletvekili Ensarioğlu’ nu bu uygulamanın hangisiyle değerlendirmek gerekmektedir. Ne diyor Ensarioğlu; Sünni Kürdistan bağımsızlığı, Doğu Anadolu’dan duygusal kopuşların yaşanabilecektir“ milletvekili olmak, milleti için ışık olmaktır. Dolayısıyla,  Ensarioğlu ne yapmak istemiştir?  Türkiye Cumhuriyeti devleti bir hukuk devletidir. Burada gerçekçilik olmalıdır. Hukuk içinde, TBMM üyesi olan Milletvekili vasfı ile tarihi bilgisinden yoksun ifadeleri sorulmalıdır. Kerkük’ te Türkmenleri dolaylı inkâr eden tarihten yoksun bilgisiyle, Kürtlerin, Araplardan daha iyidir açıklamalarıyla basite almasının ciddiyetine davet edilmelidir. Siyasi kişiler, bilim ve felsefenin ışığında bir yol izlemezlerse hata yaparlar. Hatayı kabul etmezlerse gaflete düşerler ve bundan sonraki geldikleri konumları hainlik olacaktır.  Türk siyasetinde bazı dönemlerde aralıklarla bu gibi açıklamalarla hata, gaflet ve hıyanetlerle karşılaşılmıştır. TBMM üyesi Milletvekili, Kerkük’te yaşayan Türkmenlerin geçmişten günümüze üzerlerinde oynanmak istenen oyunlarla karşı karşıya kaldıklarını neden görememiştir? Ensarioğlu’na göre Kerkük Türkmen yurdu neden olamamaktadır?  Bu ayrıştırmayı yapan Ensarioğlu tarihi sicili inkâr emiştir" ifadelerini kullandı.

Kuru, sözlerini şöyle sürdürdü: "Tarihçi, Tonybe’ de iki zayıflığa dikkat çeker. Birincisi, oluşturucu değil de taklitçi olması, ikincisi ise, bu yolu seçenlerden ancak bir azınlığı kurtuluşa erdirebileceği gerçeğidir. Der. Ensarioğlu, Kerkük’ te petrolle taşıyıcılık değerlendirmesini yapmanın ötesine geçememiştir. Neden? Kerkük’ ün, TARİHİ DOKUSUNA VE VARLIĞA BAKAMAMAKTADIR. Tarih bilgisinden yoksun olarak, ya da bu bölgede art niyetli olduğundan mıdır? Kuzey Irak’ ta Türkmenlerin varlığını yok saymasının ne tarih bilgisiyle de, ne de TBMM görev yapan milletvekili vasfıyla bağdaşır yanı yoktur. Partisinin ve hükümetin yaklaşımlarını eleştirerek abartılı olduğunu ifade ederek Suç işlemektedir. TBMM üyesi olan bu şahısın Parti disiplinine sevki ile TBMM üyeliği, Milletvekilliği düşürülmelidir. Vatandaşlarına da haksızlık yapmaktadır. İç dünyası olan başkalarının dünyasını tecessüs etmez. Milletvekili Ensarioğlu hangisini yapmaktadır. Kimliğe nasıl bir kıyaslama yapılabilir. Kimlik, bize dışarıdan öğretilenler bütünüdür. Yani bize bu öğretilenler önce ailede başlar. Kim olunduğu aileden gelen bir tabiat gibidir. Aile içinde bir kültürün insanı olunuyor, o kültürün değerlerini hayat görüşünü yaşamak öncelik olduğu bilinen bir gerçektir. Türkiye’yi bölüp parçalama hesaplarıyla Kuzey Irak’tan art niyetlilerce oynandığı anlaşılan oyunları, İstiklal Şairimiz Akif’in Çanakkale’den şu iki mısra ile ne de güzel dizelerle anlatmaktadır: “Girmeden tefrika bir millete, düşman giremez,
Toplu vurdukça yürekler onu top sindiremez.” Millet olarak yapmamız gereken milli tarih şuuruyla dosdoğru bir hedef çizerek hayata geçirmek olmalıdır. Osmanlı’dan Cumhuriyete ve günümüze gelinen mücadelelerle ortada olan anlayışlarla farklılaşmalar olabilmiştir. KERKÜK TÜRKTÜR VE TÜRK KALACAKTIR."