Biraz kenti gezdik. Başkanınızdan memnun musunuz diye sizi sorduk? Bir de siyasetçilerde tanınma durumu vardır. Bizim merak ettiğimiz bu kadar kısa sürede insanlarla nasıl iletişim kurdunuz?

Öncelikle Trabzon’a hoş geldiniz. Gerek seçim kampanyası döneminde gerekse seçimden sonra iletişim noktasında epey mesafe katettiğimi ben de görüyorum. İyi bir ekibimiz var ve insanlarla bir arada olmaktan, onlara dokunmaktan hoşlanıyoruz. Sosyal medyayı iyi kullanarak, özellikle gençlere dönük mesajlarımızı doğru verebildiğimizi düşünüyoruz. Diğer yazılı ve görsel medyayı de elimizden geldiğince kullanmaya çalışıyoruz. Ama neticesinde hakikaten bu noktada iyi bir mesafe kat ettiğimizi söyleyebiliriz.

TRABZON’DAN HİÇ KOPMADIM
Sizin belediye başkanlığınızın öncesinde bir Valilik geçmişiniz var. Bu geçişi nasıl sağladınız?

Geçen yıl kasım ayına kadar ben Van Valisiydim. Daha önce Elazığ Valisiydim. Van’da Vali iken birden Trabzon’a gidiyorsun denildi. Bir akşamda biletimizi aldık Ankara’ya gittik. Sayın Cumhurbaşkanımız grup toplantısında adayları büyükşehirlerden başlayarak açıklıyordu. Orada da “Murat Zorluoğlu Trabzon Büyükşehir Belediye Başkan adayımız” dedi. Bir de “Kendisi Çaykaralıdır” diye ekledi. Tabi 30 yıldır dışarıda yaşamış bir bürokrat olarak ilk mesajı Sayın Cumhurbaşkanımız “Trabzonludur, Çaykaralıdır” şeklinde verdi. Hakikaten ben önce üniversite eğitimim, sonra da Kaymakamlık ve Ankara’daki görevlerim, Valilik görevlerim nedeniyle uzun yıllar dışarıda yaşadım ama Trabzon’dan hiç kopmadım. İstisnasız her yaz çocuklarımla beraber Trabzon’a geldim. Benim 3 tane oğlum var, 3’ü de başka şehirlerde doğdu. Ama 3’ünü de Trabzonsporlu yapmış bir adamım. Onu da söyleyeyim. Burası çocukluğumuzun gençliğimizin geçtiği bir yer. İnsanını biliyoruz, doğasını biliyoruz. Adapte olmak çok zor olmadı.

TURİZMİ VE TURİSTİ ÇEŞİTLENDİRMEK İSTİYORUZ
Trabzon turizm anlamında çok ciddi bir atılım yaptı. Bununla ilgili neler söylemek istersiniz?
Trabzon, özellikle son 10 yıldır turizmde hakikaten büyük bir mesafe katetti. 2002 yılında 3 bin yatak kapasitemiz varken, aradan 18 yıl geçtikten sonra bu rakam 40 bine ulaştı. Pansiyonlar da hariç. Trabzon, turizmin bugününde de var, geleceğinde de mutlaka olmak durumunda. Çünkü Trabzon bir sanayi şehri değil. Trabzon bir büyük tarım şehri de değil. Her ne kadar çay ve fındık gibi iki stratejik ürünümüz olsa da Trabzon kadim bir ticaret şehridir aslında. Şimdi yeni yeni çok önemli bir turizm noktası olma yolunda adım adım ilerliyoruz. Daha çok şu anda körfez ülkelerinden insanlar bizim şehrimizi ziyaret ediyor ama biz arzu ediyoruz ki turizmi ve turisti de çeşitlendirelim. Yani turizmi sadece körfez ülkelerindeki insanlara yönelik değil, sadece yazın 3-4 aylık bir periyot için yapmak istemiyoruz. Dünyanın her yerinden turist çekecek yeni destinasyonlar oluşturmak istiyoruz. Bir taraftan turizmi bir taraftan turisti çeşitlendirmek istiyoruz. O bakımdan da Büyükşehir Belediyesi olarak merkezi idare ile birlikte çok iyi bir çalışma içerisindeyiz. Trabzon’un çok önemli turizm merkezlerinden bir tanesi, biliyorsunuz Sümela Manastırı’dır. Bu manastır yaklaşık 3 yıldır restorasyon nedeniyle kapalıydı. Çok şükür sonuna geldik bu sene tamamını ziyarete açıyoruz. Tabi Sümela şunun için çok önemli, UNESCO’nun geçici miras listesinde olan bir yer. Biz tabi Trabzon olarak Sümela’yı önümüzdeki yıllarda kalıcı listeye dahil etmek istiyoruz. Bu çok önemli bir şey. Yine başka bir destinasyon Uzungöl. Doğa harikası bir yer. Büyükşehir Belediyesi ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığı olarak şimdi yeni bir proje üzerinde çalışıyoruz. Uzungöl’ün artık eskiyen kaldırımları, yolları, ışıklandırılması, yeşillendirilmesi gibi orayı yeniden tamamıyla elden geçiriyoruz. 

SOSYAL MEDYAYA ÖNEM VERİYORUZ
Gençlerle çok iyi bir iletişim sağladınız. Bu bölgede sosyal medya ağırlıklı kullanılıyor. Sosyal medyanın geri dönüşümünü alıyor musunuz?

Biz sosyal medyayı çok önemli bir iletişim aracı olarak kullanmaya çalışıyoruz. Kendimizi ifade etmenin mecraları olarak değerlendiriyoruz ve her mecrayı kendi kullanıcısına göre değerlendiriyoruz. Buralardan hem mesajlarımızı veriyoruz hem yaptığımız hizmetleri anlatıyoruz hem de bundan sonra yapacaklarımızla ilgili insanlarımızı bilgilendiriyoruz. Mesela şehrimizde karla mücadele yaşandı geçtiğimiz günlerde. Trabzon biliyorsunuz çok kar yağan bir yer değildir. Fakat bu sene iki gün hiç durmadan müthiş bir kar yağdı. Şehir merkezinde bile 50 cm’e çıkan bir kar. Tabi öncesinde meteoroloji bizi uyardı. Tedbirlerimizi aldık. Sosyal medya üzerinden de her aşamasını vatandaşlarla paylaştık. Ben de bu mücadeleye katıldım. Ekiplerimizin mücadelesini gösterdik. Çeşitli videolarla fotoğraflarla bunu paylaştık. Keyfe dönüştü. O sırada tabi maç da vardı sonra baktık ki kazanmışız ve birinci olduk. Biz de “karla mücadele ediyorduk ne ara lider olduk” dedik.

TRABZONSPOR’UN ŞAMPİYON OLMASINI ARZU EDİYORUZ
Hepimizin desteklediği bir futbol takımı var ve sizin de bir Trabzon sevdanız var. Futbolu izliyorsunuz seviyorsunuz. Bunun için Trabzonspor’u nasıl yorumluyorsunuz?

Bu konuda çok iddialıyım ve iyi de top oynarım. Hatta siz İstanbul’dan kurun takım gelin yenip geri gönderilim sizi. Trabzon gerçekten bir spor şehridir. Trabzonspor bu manada devrimci bir ruha sahip bir takım ve Trabzonspor Trabzon için bir takımdan çok daha fazlası. Trabzonspor, bu şehir çok daha fazla bir şey ifade ediyor. Bu sene Trabzonspor geçtiğimiz yıllara göre çok daha iyi futbol oynuyor. Çok daha iddialı bir şeklide devam ediyor. Kötü oynadığı zaman bile kazanan takımlar şampiyon oluyorlar. Trabzonspor’da bazen bu hakkını kullanıyor. Her zaman mükemmel oynamıyoruz ama kötü oynadığımız maçların çoğunu şu ana kadar kazandık. O bakımdan biz bu sene hakikaten Trabzonspor’un şampiyon olmasını çok arzu ediyoruz. Şehir de bu şeklide arzu ediyor. Herkeste bu noktada büyük bir inanmışlık var. Şehirde bu havayı yıllar sonra ben de ilke kez görüyorum.

ZAMAN ZAMAN ŞİKAYET ALIYORUM 
Bu kadar yoğun çalışıyorsunuz. Sizin enerjiniz bitmiyor ama evde durumlar nasıl?

Benim büyük oğullarımın ikisi de İstanbul’da. Birisi çalışıyor, diğeri üniversite okuyor. Evde bir tane küçük var. Fırsat buldukça ona özel ilgi göstermeye çalışıyorum. Diğer kısmı sıkıntılı. Buraya geldikten sonra eve özellikle daha az zaman ayırma durumundayız. Çünkü Belediye Başkanlığı Valilikten o yönüyle daha farklı. Yaşadığınız yerdeki insanlarla daha fazla vakit geçirmek zorundasınız.  O bakımdan evle ilgili zaman zaman şikayetler alıyorum.

DAHA ÇOK İŞ ÇIKARIYORUM
Eve gittiğinizde bu akşam da yemeği ben hazırlayayım dediğiniz zamanlar oluyor mu? O yeteneğiniz var mı?

Dürüst olalım maalesef yok. Sadece hanım ısrarcı olduğunda ona zaman zaman mutfakta yardımcı olamaya çalışıyorum ama çok istemiyor çünkü ona daha fazla ona iş çıkarıyorum. Elim çok yatkın değil o işlere. O bakımdan çok yardımcı olamıyorum ama içimden yardım etmek istiyorum.

DEVLETİMİZ İLK ANDAN İTİBAREN GEREĞİNİ YAPTI
Yakın zamanda üzücü olaylar yaşadık. Elazığ ve Malatya depremi gibi. Sizde oraya gittiğiniz ve gördünüz. Neler hissettiniz?

Ben deprem haberini aldığım anda çok üzüldüm. Birkaç saat Elazığ’da tanıdığım insanları arayıp onların sağlık durumlarını sordum. Ardından Elazığ’a gittim. Orada da iki akşam kaldım. Tanıdığımız insanlarla bir araya geldim. Ama gördüğüm şu, ben Bingöl’de kaymakamken de deprem yaşadım. Orada da deprem yönettim. Şimdi arada bir fark gördüm 2003’ten 2020’ye devlet depremin hemen akabinde bütün imkanlarıyla Elazığ’daydı. Halkını kucaklayan bir davranış sergilendi. Sayın İçişleri Bakanımız bu konuda çok büyük bir özveri gösterdi. Çevre ve Şehircilik Bakanımız, Sağlık Bakanımız ve devletin tüm kurumları oradaydı. Biz hiç nerede bu devlet diye duymadık. Çünkü devlet zaten ilk andan beri oradaydı. Depremde kaybettiğimiz vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet diliyorum. 

ÇOK ÖNEMLİ BİR İŞ YAPIYORSUNUZ
Biz sizi aramadık. Sosyal medya üzerinden bu şehre geleceğimizi belirttik. Sağ olun siz de direkt kapıyı açtınız içeri girdiniz. Bu konuda gerçekten size teşekkür ediyorum.

İstanbul’dan Trabzon’umuza geldiniz, şeref verdiniz. Siz de çok önemli bir iş yapıyorsunuz. Radyolar hala çok dinleniyor. Radyolar bizim için de vatandaşla iletişim kurabilmek için çok önemli mecralar. Bu bakımdan Radyo D’ye de, size de çok teşekkür ediyorum. İstanbul’da yaptığımız programda çok eğlenceliydi. Çok keyifliydi.

YAPTIKLARININ KARŞILIĞINI GÖRECEKLER
Geçtiğimiz günlerde sizinle bir yıl önce İstanbul’da yaptığımız bir programı sanki yeni yapılmış gibi bir haber sitesi kullandı. Bunu sadece siyasi bir silah deyin, rant deyin veya istediği bir şeyi alamadığı için deyin neyse artık bu şehitler varken Başkan şarkı söylüyor gibi algı yapmak hiç hoş bir şey değil. Çünkü o gün şehit cenazesi vardı ve ben sizin nasıl bir durumda olduğunu en iyi bilenlerden biriyim. Bu haberin böyle servis edilmesi hiç hoş olmadı. Neler söylemek istersiniz?

Trabzon hakikaten geçtiğimiz günlerde tarihi bir şehit uğurlaması gerçekleştirdi. Trabzon biliyorsunuz milliyetçi bir şehirdir. Vatan sevdası, millet sevgisi çok yoğun yaşanır Trabzon’da. Burada şehidimizi kendimize yakışır olgunlukta, mahşeri bir kalabalıkla uğurladık. 35-40 bin kişi civarında kişi vardı. Biz de Büyükşehir Belediyesi olarak şehidimizi en iyi şekilde uğurlayabilmek için elimizden gelen her türlü gayreti gösterdik. İlçelerimizden otobüsler kaldırdık. Çok üzüldüğümüz ama aynı zamanda da şehidimize yakışır bir törenin icra edildiği bir Trabzon vardı. Ama bu işe yakışmayan bir görüntüyü, o bahsettiğiniz ulusal düzeyde ismi bilinen bir internet sitesi yaşattı. Bizim geçtiğimiz yıl 2019 yılı şubat ayında sizinle beraber seçim öncesi yaptığımız bir programda kemençe eşliğinde söylediğim bir şarkıyı sanki bugün Trabzon’da böyle bir program yapmışız gibi, “Yakışıyor mu başkan” etiketiyle vermek, hakikaten basın ahlakına uymuyor. Onları kınıyorum. Hem cezai anlamda hem tazminat anlamında gereken müracaatlarımızı yapıyoruz. Ve mutlaka yaptıklarının da karşılığını görecekler. Ben bu konularda hiç geri adım atmam. Çünkü bu haksızlık. Yani böyle bir imaj verilmesi benim gibi kendini milliyetçi muhafazakar olarak tarif eden ve geçtiğimiz yıllarda yaptığım Valilik görevim sırasında çok sayıda şehidi karşılayan, uğurlayan, defneden, tören yapan ve o ailelerin üzüntüsünü derinden yaşayan bir insan için hakikaten çok üzüntü verici oldu. Benim şu anda cep telefonuma baktığınız da çok sayıda şehit ailesinin kaydını görürsünüz. Hemen o şehidimizden bir gün önce beni rahmetli Fethi Sekin’in eşi Rabia Hanım aradım. Van’dan şehit aileleri beni arar. Böyle hassasiyeti olan bir kişi olarak hakikaten o habere çok üzüldüm. Türkiye Cumhuriyeti’nde yaşayan hiçbir vatandaş şehidin olduğu bir ilde bu tür program yapmaz yaptırmaz. Bırakın böyle programı, Sayın Haluk Levent’in bir programı vardı Trabzon’da. Van’da yaşanan depremin ardından onu iptal ettim. O yüzden Trabzon şehit cenazesi varken bizim böyle bir program yapmamız zaten mümkün değil. Hakikatten aklın sınırlarını zorluyorlar. Bu şehirde beni eleştirebilecek birçok konu bulabilirsiniz. Bunda hiçbir mahsur yok ama bu şekilde itibar cellatlığı mahiyetinde haberler üzücü oluyor.